YAZARLAR

Kültürel mirası ne kadar görüyoruz?

Pilot Galeri'de açılan Unutmanın Eşiği sergisi AKM, Dolmabahçe Sarayı, Sansaryan Han gibi tarihi yapıları Çağrı Saray'ın desenleriyle görmemizi sağlıyor.

Kültürel miras olarak tanımladığımız tarihi yapılar son dönemin önemli tartışma başlıklarından biri. Paket Postanesi'nin yıkılması yakın zamanda bir örnek oluşturdu. İstanbul Modern'in halihazırda kullandığı Antrepo binasının yıkılıp yeniden yapılma süresince Paket Postanesi kullanılacaktı. Ancak Paket Postanesi de yıkıldı, ya da Galataport'un deyimiyle restorasyona alındı. İM'nin sonbaharda geçici olarak Postane'ye taşınacağı ve sonraki süreçte Antrepo'ya tekrar döneceği açıklanmıştı. Ancak Galataport tarafı her ne kadar, planımızda bir değişiklik yok, sonbaharda Paket Postanesi tamamlanacak dese de şüpheler ortada. Güncel tartışmaları bir kenara bırakıp tarihi yapılarla olan ilişkimize dönersek... Çağrı Saray'ın Pilot Galeri'de açılan yeni sergisi Unutmanın Eşiğinde tarihi yapılara tekrar bakmaya sevk ediyor.

dolmabahce-kapi Unutmanın Eşiği (Dolmabahçe Sarayı Hazine Kapısı), 2016, kağıt üzerine desen, 130x188 cm

Çağrı Saray 90'ların sonundan bu yana üretimlerini ara vermeksizin sürdürüyor. Halen devam ettiği Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki hocalığı bir yandan, bağımsız sanatsal çalışmaları bir yandan devam ediyor. Saray, akademiyle güncel sanat alanındaki bağın o kadar da uzak olmadığını hatırlatıyor. Keza Marmara GSF'den mezun ve halen üretim yapan birçok öğrenci de fakülte içinde verimli bir alan sunduklarının göstergesi.

Saray'ın 2015 yılı Ekim ayında Galata Rum Okulu'nda galeri, sponsor ve kurum desteği olmadan açtığı "ilk dönem retrospektif" denebilecek sergisi Eksilen Zaman sanatçının 1999-2015 yılları arasında yaptığı işler arasında bir diyalog oluşturmuştu. "Eksilen Zaman"da yer alan bölümlerden Bellek Mekanları serisi Pilot'taki sergide de devam ediyor.

dolmabahce-saat-kulesi Unutmanın Eşiği (Dolmabahçe Saat Kulesi), 2016, kağıt üzerine desen, 148x64 cm

Unutmanın Eşiği bir yandan sanatçının bellek üzerine oluşturduğu serinin bir devamı niteliğinde. Ancak bir yandan da tarihi yapılara dair güncel tartışmalara dokunuyor. Pilot'taki sergi sanatçının daha önceki bellek çalışmalarını hatırlatma babında sanatçının iki eski işiyle açılıyor. Serginin asıl kısmı bir haritalamayla açılıyor. 18 çizimin ve binalar hakkında kısa bilgilerin yer aldığı haritalama bir yandan bu tarihi yapıların geçmişlerini hatırlatıyor, bir yandan da birbirleri arasında ilişki sunuyor. 8 büyük çizimin yer aldığı bölüm de serginin temelde söylemek istediği yere dokunuyor.

Çağrı Saray'ın desenleri arasında Dolmabahçe Sarayı, İstanbul Üniversitesi, Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Resim Heykel Müzesi, Haydarpaşa Garı ve Sansaryan Han gibi yapılar yer alıyor. Tarihsel belleğimizde yer etmiş ve halen üzerinde birçok mücadelenin sürdüğü yapılar bunlar. Sanatçı çizimlerini hatırında kaldığı kadarıyla ve tek tek elle çizerek tamamlamış. Çizimlerin inceliği ve ayrıntılarındaki derinlik ilk başta deli işi dedirtiyor. Ancak bir yandan da bu çizimler mimari sketch değiller. Sanatçının ve bir bakıma toplumun hafızasında yer ettiği kadarıyla işleniyor. Bu çizimler ayrıca yapıların fiziki biçimlerini tek tek düşünmemizi sağlıyor. En sade mimari yapılardan AKM'yi ele alalım, birçok kez önünden geçtiğimiz ve ön cephesinin fotoğraflarını gördüğümüz bir mekan. Ancak kaçımız AKM'nin ön cephesinin çizimini yapalım desek hatırlayabiliriz? Çağrı Saray'ın desenleri bu yapıları fiziki olarak tekrar önümüze getiriyor.

haydarpasa Unutmanın Eşiği (Haydarpaşa Tren Garı), 2016, kağıt üzerine desen, 140x197 cm

Uğur Tanyeli'yle yaptığımız röportajda mimariye ve yapılı çevreye dair sorunları tartışma biçimimiz üzerine konuşmuştuk. Tanyeli ya makro ölçekten, ülkenin ekonomik politikaları üzerinden, ya da mikro ölçekten, mimarinin kendisi üzerinden tartışmalar yapmamız gerektiğini belirtmişti. Çağrı Saray'ın desenleri işin mikro boyutunu gözümüzün önüne getiriyor. Çoğunlukla bu yapıların ne olduğunu, ne anlama geldiğini bilmediğimiz için kaybettiğimizde de neyi kaybettiğimizin farkında olmuyoruz. Sanatçı bir anlamıyla bu yapıları soyutlayarak tekrar önümüze getiriyor. Saray'ın desenleri mimari sorunlara cevap bulmuyor belki ama izleyiciye bir alan açıyor.

akm- Unutmanın Eşiği (AKM), 2016, kağıt üzerine desen, 110x199 cm