YAZARLAR

Hata yaptınız beyler! Çok büyük hata yaptınız!

Türkiye bölünmesin diye kendini paralayanlar hâlâ görmüyor mu? Türkiye çoktan bölünmüş bile: vicdanı olanlar ve vicdanı olmayanlar!

Lafı uzatmaya gerek yok.

20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü.

20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul etti.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 191 ülke bu sözleşmeye taraf.

Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaşın altında olanları çocuk olarak tanımlayarak başlar.

Çocuklarla ilgili bütün konularda çocuğun yüksek kararının gözetilmesine vurgu yapar.

‘Devletler, çocukların haklarına eksiksiz biçimde saygı gösterilmesini sağlayacak önlemleri almakla yükümlüdür’ der.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 90’ıncı maddesince, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir.”

Bir akşam saati, sessiz sedasız önerge vererek cinsel istismar mağdurunun faille yani tecavüzcüsüyle evlenmesi durumunda tecavüzcünün affını sağlamaya çalışan AK Partili milletvekillerinin yaptığı sadece yukarıda yazdıklarım kadarıyla bile Anayasaya aykırıdır.

“Benim annem de 14 yaşında beni doğurmuş. Babam hapse atılsaydı ne olacaktı? Kucağında çocukla ortada kalacaktı!” söylemiyle zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışanlar boşuna çenelerini yormasın. Bu suçtur! Anayasaya göre suç olması falan da umurumuzda değil, bu insanlık suçudur! Vicdanı olan herkesin buna karşı çıkması şarttır.

Türkiye bölünmesin diye kendini paralayanlar hâlâ görmüyor mu? Türkiye çoktan bölünmüş bile: vicdanı olanlar ve vicdanı olmayanlar!

Bir ülkede kadınlar hava karardıktan sonra sokakta tek başına yürüyemiyorsa,

o ülkede çocuklar din kurslarından devletin okullarına, birinci derece yakınından mahalledeki komşusuna kadar her yerde ve herkes tarafından cinsel istismara uğruyorsa,

şiddet, günlük yaşamın sıradan bir parçasına dönüşmüşse,

yurttaşlar kendini savunmasız hissediyorsa,

bunca ölüme, tacize, tecavüze rağmen muktedirler şiddet dili kullanmaktan vazgeçmiyorsa

o ülkede ciddi bir sorun var demektir.

Bu tarihlere bilerek denk getirmediklerini tahmin ediyorum çünkü ne çocuk haklarıyla ilgileri var ne de kadın haklarıyla.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’dür.

Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Trujillo’ya karşı mücadele eden Mirabal Kardeşler’in tecavüze uğrayarak ve işkence sonucu hayatını kaybetmesi, kadınlar için bir dönüm noktasıdır ve 25 Kasım’ın bir mücadele günü olarak kabul görmesinin sebebidir.

Hata yaptınız beyler! Çok büyük bir hata yaptınız!

Televizyon ekranlarından, ‘Burası İsveç değil…13 yaşında ergenliğe ermiş yani regl olmuş bir kız çocuk evlenebilir’ açıklaması yapabilecek kadar, gözü dönmüş bu adamlara siz milletvekili adaylığını yakıştırmış olabilirsiniz ama bizim gözümüzde insan sıfatını kullanmayı bile hak etmiyor. Keza onun gibi düşünenler de öyle.

Biz kadınların söyleyecek daha çok sözü var.

Bu önergeyi geri çekmekle kalmayın, çıkıp kadınlardan ve çocuklardan özür dileyin!