YAZARLAR

Musul olmadı Rakka verelim

ABD sanki terk edilmiş bir coğrafya ile ilgili tasarrufta bulunma niyetinde ama Rakka Suriye Arap Cumhuriyeti’nin 14 ilinden birisi ve Washington’da ya da Ankara’da buna inanmak istemeyenler olsa da bu il üzerinde tasarruf hakkı ilk önce Şam yönetiminin.

AKP hükümeti “Musul için ısrarla biz de varız görmüyor musunuz”; Irak tarafı da “vallahi billahi yoksunuz ve olmayacaksınız artık anlayın” demeyi sürdürüyor.

Musul’da var olmamız ancak "herkesin" katılacağı bir durumda mümkün olur ve bunun adı da operasyon değil “Musul savaşı” olur ki devamını kestirmek çok güç.

AKP hükümeti şimdi de Rakka'yı gündemine aldı.

Öncelikle bazı soruların yanıtlanması gerekiyor. Türkiye neden Rakka’da da olmak istiyor? Musul için öne sürülen “tarihsel bağ” Rakka için de geçerli mi? Elbette hayır. En önemli sebep YPG'nin Rakka operasyonuna katılması durumunda kimliğini daha da somutlaştıracak olması.

İkincisi Musul'daki zorluğu gören AKP "Musul olmadı bari zevahiri Rakka'da kurtaralım" düşüncesinde. İyi ama Türkiye’nin Rakka operasyonuna katılması Musul’dan daha zor.

Şöyle ki;

Musul operasyonu herkesin Irak hükümeti ile işbirliği halinde aynı hedefe (IŞİD’e) yöneldiği bir operasyon.

Ancak Rakka’da birtakım güçler karşı karşıya (olacak).

ABD Halep’te kaybettiği alanı telafi etmek için Rakka’ya girmek istiyor. Amaç IŞİD’İ yok etmek değil Esad’a karşı savaşta kaybolmak üzere olan varlığını tekrar canlandırmak. Bunu da Suriye’deki tek müttefiki YPG ile yapmak istiyor. Böylece müttefik YPG daha da alan kazanacak ve ABD dolaylı olarak manevra alanını genişletecek ve masada pazarlık gücünü arttıracak.

ABD açısından buradaki sorun YPG’nin bütün alternatifleri ABD’ye teslim etmek istememesi olacaktır. Nitekim Rusya’nın son günlerde Kürtler ile Şam arasında arabuluculuk girişimlerinde bulunduğuna dair haberler var.

Kürtler bir şekilde kendi savaşlarını sürdürmek istiyor ama diğer yandan geçtiğimiz aylarda olduğu gibi Şam ile çatışmaya varacak tatsızlık da istemiyor. Diğer yandan uzun vadede Şam ile yaşamak zorunda olduklarını hesap ediyorlar.

ABD sanki terk edilmiş bir coğrafya ile ilgili tasarrufta bulunma niyetinde ama Rakka Suriye Arap Cumhuriyeti’nin 14 ilinden birisi ve Washington’da ya da Ankara’da buna inanmak istemeyenler olsa da bu il üzerinde tasarruf hakkı ilk önce Şam yönetiminin.

Yani Şam kendisi istemediği sürece hiçbir gücün Rakka’da hakimiyet kurmasına izin vermek istemeyecektir.

Türkiye Fırat Kalkanı ile Suriye’ye girdi, aynı durum oralar için de geçerli değil miydi denilebilir. Birincisi Suriye’de çok cepheli bir savaş var ve Cerablus ve o bölgede yer alan diğer merkezler Suriye ordusu için öncelikli değil.

İkincisi Rakka da stratejik öncelikli değil ancak ABD ve Türkiye gibi ülkelerin burada tasarrufta bulunmaları halinde Rakka bir örgüt tarafından işgal edilmiş bir şehir olmaktan çıkacak “davetsiz yabancı misafirlerin hakim olduğu” bir il haline gelecek. Şam da doğal olarak buna göz yummama hakkını kullanabilir.

Hele hele bu ülkelerden birisi (yani Türkiye) Suriye’yi her anlamda harap eden savaşın en büyük sorumlularından biri olarak görülüyorsa.

Bir başka nokta Suriye’de resmi davetiye ile bulunan Rusya’nın ABD ile süren tam saha pres küresel mücadelesi. Dünyanın herhangi bir noktası gibi Rakka da bu sahanın içinde yer alıyor ve ABD’nin Suriye’de alan kazanması Rusya’nın kabulleneceği bir durum değil.

Türkiye’nin Musul’da ne istediği hükümet tarafından net olarak açıklanamıyor. Aynı durum Rakka için de geçerli.

Türkiye Rakka operasyonunda YPG’yi istemiyor. Peki sadece hava unsurları ile katılsa bile AKP bir yandan savaştığı YPG ile işbirliği yapmış olmayacak mı?

Savunma Bakanı Fikri Işık “alternatiflerden” bahsediyor. Bunun ne olduğu çok belli: Fırat kalkanı operasyonunda olduğu gibi silahlı grupları kullanmak. Cerablus’ta IŞİD olduğu için kimse sesini çıkarmadı. Ama Rakka’da Suriye ordusu, Rusya, YPG ve müttefiki ABD olacak. Üstelik Rakka Türkiye için yakın tehlike oluşturuyor argümanı geçerli olamayacağı için ABD Menbiç’te göz yumduğu Türkiye’ye göz yummayabilir. Diğerleri ise zaten açıkça Türkiye’ye karşı tavır alacaktır.

Süleyman Şah operasyonunda Türkiye YPG’nin desteği ile başarılı oldu. Şimdi Kendisi ile savaşmaya hazır bir YPG var. Cerablus’ta Suriye ordusunun varlığı söz konusu değildi ve Şam belli sınırlara kadar sessiz kaldı, ama içeride yer alan Rakka konusunda sessiz kalmaz. Rusya ise ABD’ye alan açacağı için Rakka’ya kimsenin girmesine izin vermek istemeyecektir. Yani Rakka, Suriye savaşını ilginç bir yöne doğru evirebilir. Bu nedenlerle Suriye ve müttefiki Rusya’nın oluru olmadan Rakka’ya yönelik herhangi bir girişim gerçekçi durmuyor.

Yine de Rakka’nın yerlerde sürünen dış politikamıza bir faydası var. AKP hükümeti biz de varız açıklamalarını birkaç hafta daha sürdürebilir. Gerisi mi? Allah Kerim. Dünyada tarihi bağ kurabileceğimiz yerler tükenmedi ya!


Musa Özuğurlu Kimdir?

Gazeteci. Mesleğe 1994 yılında başladı. Çok sayıda radyo ve TV kanalının haber merkezlerinde editörlük, muhabirlik, program sunuculuğu yaptı. 2010 yılında TRT Türk’ün Suriye temsilcisi olarak çalışmaya başladı. Suriye’de 2011’de başlayan süreci 2016 yılına kadar yerinde takip eden az sayıda yabancı gazeteciden biridir. Alanı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu. Serbest gazeteci olarak çalışmaktadır.