YAZARLAR

'Bekle o günler gelsin İstanbul'

Vedat Türkali’nin tek şiir kitabı, 1979 yılında Cem Yayınevi tarafından basılan “Eski Şiirler Yeni Türküler”. Kitabın ilk şiiri, “İstanbul” -ki "Sis" şairine ithaf edilmiş. Bir dönemin vazgeçilmez şarkısı aslında bu. Onur Akın’ın grubu Baran tarafından seslendirilen şarkı, alanlarda söylendi, dilden dile yayıldı, Edip Akbayram’dan Vedat Yıldırım’a pek çok isim tarafından yorumlandı.

Şiir, “Salkım salkım tan yelleri estiğinde / Mavi patiskaları yırtan gemilerinle / Uzaktan seni düşünürüm İstanbul” dizeleriyle başlar. Bir direniş destanıdır.

Türkali, İstanbul güzellemesini, “Hey sen ne güzelsin kavgamızın şehri” dizesiyle yapar. İstanbul, “haramiler”in eline geçmiştir çünkü: “Almış dizginleri eline / Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası / Onların sazı cazı villâsı doktoru dişçisi / Ve sen esnaf sen köylü sen memur sen entelektüel / Ve sen / Ve seh haktan bahseden Ortaköy’ün Cibali’nin işçisi / Seni öldürürler / Seni sürerler”

Kitaplarında kurduğu bütün cümlelerde haramilere karşı savaşını dillendirir, Türkali. "İstanbul", hepsinin özetidir aslında. Şiirin, Ferhat Tunç imzalı farklı bir yorumu da var: Kardeş Türküler, Birol Topaloğlu, İlkay Akkaya ve Mehmet Atlı’nın katılımıyla Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Lazca seslendiriliyor.

Vedat Türkali, şiirleri, romanları ve yazıları kadar senaryolarıyla da adından söz ettiren bir isim. Ertem Göreç’in yönettiği 1961 tarihli “Otobüs Yolcuları”, en etkileyici senaryolarından. İmkansız bir aşk hikâyesini anlatır görünür ama bu da bir direniş destanıdır. Üniversitede okuyan bir müteahhit kızının, her gün okula gidip geldiği otobüsün şoförüyle yaşadığı “imkansız” aşk, yine imkansız denilen bir “hadise”ye dönüşür: Halk, evlerine ve topraklarına göz diken arazi mafyasına karşı savaşmaya başlar. Filmin sonunu anlatmayayım ama “mutlu son”a ulaşıldığı bilgisini vereyim.

Kaybımız büyük. Acımız da. Yine de, yazdıklarından feyz alarak ileriye bakmalıyız. Vedat Türkali, cümlelerine umudu sirayet ettirmiş bir isim. Elbette inancı da: “Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi” dizesi, bunun göstergesi.

Haramilerin saltanatının yıkıldığını göremedi. Bayrağı bize devretti. İnancı, inancımız: “Bekle yumruklarımız / Haramilerin saltanatını yıksın / Bekle o günler gelsin İstanbul bekle / Sen bize layıksın.”


Murat Meriç Kimdir?

1972’de doğdu. Çanakkale ve İzmit’te okudu. Ankara’da kimya mühendisliği eğitimi alırken, dinlediği müziğin tarihine merak saldı ve oradan ilerledi. Kendini bildi bileli plak topluyor; okuyor, dinliyor, dinlediklerini yazıyor, sevdiklerini çalıyor. Kedi gibi meraklı. Rakı, roka, bamya, erik seviyor. Çanakkale - İstanbul arasında yaşıyor ama Ankaracı. 1996’da Müzük adlı dergiyi çıkartan ekipten. Sonrasında Roll mürettebatına katıldı. Mürekkep, Birikim, Milliyet Sanat, Virgül, Bant gibi dergilerde yazıları yayınlandı. Yeni Binyıl, Radikal ve BirGün'ün yazarlarındandı. Ankara’da Radyo Arkadaş’ın kuruluşuna katıldı, radyo programları başta TRT, pek çok radyoda yayımlandı; kimi televizyon programlarının danışmanlığını yaptı, metnini yazdı. 2002 - 2003 yıllarında TRT için Kırkbeşlik adlı televizyon programını hazırladı ve sundu. Kalan Müzik için bir Tülay German albümü (Burçak Tarlası 64 – 87, 2001) derledi, pek çok albüme yazar ve danışman olarak katkıda bulundu. Pop Dedik / Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği (İletişim Yayınları, 2006), 100 Şarkıda Memleket Tarihi (Ağaçkakan Yayınları, 2016), Yerli Müzik (bi'bak Berlin, 2018) ve Hayat Dudaklarda Mey / Memleketin Anason Kokan Şarkıları (Anason İşleri Kitapları, 2019) adlı dört kitabı, üzerinde çalıştığı pek çok projesi var. Üniversitelerde ve kültür merkezlerinde müzik tarihi üzerine seminerler verdi, veriyor. Düzenli olarak Gazete Duvar'da, arada bir Kafa’da yazıyor; Açık Radyo için hazırladığı Harici Bellek başlıklı program salı günleri 19.30'da yayımlanıyor.