FETÖ internete ne yapabilir?
Bir örgüt ülkenin en yüksek mahkemelerine sızabiliyor, cumhurbaşkanının yaveri olabiliyorsa, devletin üst düzel kurumlarında bilgi işlem sorumlusu da olabilir. Bir anda tüm sistemi ‘çöp’e çevirebilir!..
Ülke çok zorlu bir sınavdan geçti. Özgürlükler ve demokrasinin direkten döndüğü günleri kendini kurşun ve tankların üstüne atan insanlar sayesinde atlattık. Başbakan ve Cumhurbaşkanı, sürekli “Daha bitmedi” mesajları verdi bizlere. 14 Ağustos için adı konmamış felaket senaryoları yazıldı. Bu senaryoların içinde beni en çok korkutan ise teknolojiyle ilgili olanlar...
Teknolojide doğru yere konumlanmış insanlar bu ülkenin internetini kapatabilirler, ülkede on yıllar mertebesinde oturmuş nüfus ve vatandaşlık sistemlerini kullanılmaz hale getirebilirler, özellikle mahkemelerin ve bankaların içinde bulunan kişilerin çok özel bilgilerini ifşa edebilirler, oturmuş sağlık sistemlerinde karmaşa yaratabilirler. Ülkenin biliyim altyapısına konuşlanmış birkaç kişinin bunu yapması için dünyanın en büyük bilgisayar korsanı olmaya da gerek yok.
“Bunu yapacak bir yerde terör örgütü mensupları olabilir mi, barınabilir mi?” sorusunun cevabı bende o kadar da net değil. Eğer bir örgüt mensubu ülkenin en yüksek mahkemelerine sızabiliyor, cumhurbaşkanının yaveri olabiliyor veya generallik seviyesine ulaşabiliyorsa, devletin üst düzel kurumlarında bilgi işlem sorumlusu da olabilir.
BİR KİŞİ TÜM SİSTEMİ ÇÖP YAPABİLİR
İşin en acı tarafı ise bu ülkede operatörler dünyanın en yüksek güvenlik sistemleriyle kendilerini korusalar, devlet siber tatbikatlarla açıklarını kapatsa, vatandaşlar kendi bilgilerini gizlemek için elinden geleni yapsa da tüm bunların üstünde bir kişiyle tüm sistem bu yapılanları çöp haline getirebilir. Düşünün bir kere siz bankanıza dünyanın en açılmaz kasasını koyuyorsunuz. Peki bu kasayı emanet ettiğiniz bekçi güvenilir mi?
Örneğin bir devlet merkezinde bir düğmeye basın biri, interneti çok değil birkaç dakikalığına kapatabilse, sistemin tekrar yerine gelmesi saatler sürer. O sırada yaşanacak sıkışıklık ülkenin iletişim ve e-ticaretine çok büyük darbe vurabilir...
HASTA KAYITLARIYLA OYNANIRSA!..
Örneğin biri, hasta kayıtlarını birbirine karıştıracak bir yapı için minicik bir program yüklese... İnsanlar yanlış tedavi yüzünden ölebilir, günlerce eczane otomasyon sisteminden ilaç alamayabilir veya sigorta hizmetlerinden faydalanamayabilir. Hastaların özel bilgilerinin dışarı saçılmasından bahsetmiyorum bile.
Yine bilişim ile çağ atlayan ve eskiye oranla çok hızlanan hukuk sistemi, yine bir karıştırma uygulamasıyla darmadağın olabilir. Mahkemeler haftalarca işlemez hale getirilebilir. Sicil kayıtları karıştığı için insanlar suçlu olanları işe alabilir, ülkeden çıkışına izin verebilir istemeden...
TEKNOLOJİK VARLIKLARI YENİDEN DEĞERLENDİRMEK
Milyonlarca kişinin e-devlet şifreleri ortalığa saçılırsa, bu sistem kullanılarak yapılacak şeyler insanların başını belaya sokabilir veya yeni e-imza almak için ülke toz duman olabilir.
Kötü niyetli kişiler SGK’yı ele geçirerek hak etmeyen kişilerin sicillerini yükseltebilir veya bu sicillere zarar verebilir.
Kimin ne kadar zarar veya kar ettiğini, vergi kayıtlarını, bankalarda duran paralarının dökümünü ortaya çıkararak manevi kimliklere zarar verebilir.
“Bunları kim, niye yapsın?” diye bir soru yok. Bu ülke kendi vatandaşını bombalayıp kurşunlayan bir yapıya şahit oldu.
Devletin ivedilikle teknolojinin kilit noktalarında bulunan insanları elden geçirmesi lazım. Devletin cadı avına çıkması değil, eldeki teknolojik varlıkları yeniden değerlendirmesi lazım.