Yargı reformu: AKP’nin derman değil sebep olduğunun kanıtı

4. Yargı Paketi için CHP, "kontrollü, sürekli ve algısal bir reform illüzyonu" derken, HDP beklentiyi karşılamadığını belirtti. İYİ Parti "pansuman niteliğinde bir torba teklif” eleştirisi getirdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti’nin Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında hazırladığı 4. Yargı Paketi Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülerek kabul edildi. 27 maddeden oluşan teklife CHP, HDP ve İYİ Parti muhalefet şerhi düştü.

CHP'nin muhalefet şerhinde getirilen teklif, AK Parti iktidarının kendisi açısından risk doğurmadığını düşündüğü mevzuat değişiklikleri temelinde, "kontrollü, sürekli ve algısal bir reform illüzyonu inşa etmek" olarak nitelendirildi, "AKP’nin periyodik olarak altını ısıttığı yargı reformu söylemi, iktidar için parlak bir retorik can simidi işlevi görmekten öteye gitmemekte; demokrasi ve insan hakları karşıtı politika ve tavırları gizlemek üzere kurgulanmış, samimiyetsiz ve içi boş bir algı yönetimi ve siyasi manevra aracı olarak kalmaktadır" denildi.

CHP: TEKLİFİN GEREKÇESİ ACI BİR İRONİ

Son dönem yaşanan çok sayıda hak ihlaline dikkat çekilen şerhte, "Siyasi varlık ve bekası, hukuksuzlukla pozitif korelasyon içinde olan AKP’nin kanun teklifinin gerekçesinde "hukuk devletinin geliştirilmesi ve birey odaklı yönetim anlayışının kuvvetlendirilmesi" amaçlarına işaret edilmesi; yüce Meclis’in manevi şahsiyeti ve yurttaşın aklıyla alay eden acı bir ironiden başka bir şey değildir" değerlendirmesi yapıldı.

Yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümünün sonlandırılmadığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun siyasetten bağımsız bir yapıya dönüştürülmesinin temin edilmediği bir ortamda yargı reformu iddiasının lafügüzaftan ibaret olacağı belirtilen şerhte, "AKP’nin yargı reformundan bahsetmesi, bizzat kendisinin topyekûn ateşe verdiği hukuk ormanı cayır cayır yanarken, çim tanelerine damla damla su vermekle böbürlenme pişkinliği, ceset makyajcılığı; iktidarda ne pahasına olursa olsun kalma iradesinin, sözde reformları zamana yaymak suretiyle kamuoyunu iğfal çabalarının tezahürüdür" denildi.

İdareye yapılan başvurularda cevap verme süresinin kısaltılması, zorla getirilme kararlarının alternatif iletişim araçlarıyla bildirilmesi, seri muhakeme ve basit yargılama usulleriyle ilgili yeni düzenlemeler içeren teklifin yargı alanında çözülmesi gereken asıl sorunlara çare üretmeyeceğine dikkat çekilen şerhte, “Adaletin değerler alanındaki sorunlarını görmezden gelen bir yargısal sürat teknikleri bütünü, reform olarak isimlendirilemez. Yargılamanın, öncelikle bütünüyle adil bir süreç olarak inşası gereklidir” çağrısı yapıldı.

CHP MUHALEFET ŞERHİNE 189 MADDEDEN OLUŞAN TEKLİFİNİ EKLEDİ

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, “Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” sözlerinin hatırlatıldığı şerhte gerçek bir yargı reformu yapılabilmesi için atılması gereken adımlarla ilgili CHP’nin 12 kanunda değişiklik öngören 189 maddeden oluşan kanun teklifinin öne çıkan başlıklarına yer verildi.

Teklifle ilgili değerlendirmede, idareye yapılan başvurularda cevap verme süresinin kısaltılması için, “Yurttaşa 30 gün önce yanıt vermekten daha önemli olan, yurttaşa demokratik hukuk devletinin idaresine yaraşacak nitelikte yanıt verecek bir kamu yönetiminin teşekkülüdür. Aksi halde; bizi adaletsizliğe daha hızlı götüren sürat, makbul bir şey değildir” denildi. Boşanmış eşe karşı işlenen suçlarda cezanın arttırılması yetersiz bulundu, bunun şiddete maruz kalan tüm kadınları kapsaması için “ısrarlı takip suç olarak düzenlensin” çağrısı yapıldı.

'AKP’NİN YARGI REFORMUNUN DERMANI DEĞİL SEBEBİ OLDUĞUNUN KANITI'

Yargı Reformu teklifi ile Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK); suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere iddianamede yer verilmeyeceğine ilişkin bir ekleme yapılıyor. Böyle izahtan vareste bir hususun kanuna yazılma ihtiyacının yapılan ihlallerin itirafı olduğu belirtilen CHP şerhinde, “Bu madde AKP’nin müsebbibi olduğu yargısal çöküşün ikrarı, itirafı ve de makyajlanma girişimidir. 2010 ve 2017 Anayasa değişikliklerinin ardından, teklifin 19. maddesiyle getirilmek istenen türden bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmuş olması; AKP’nin, yargı reformu ihtiyacının dermanı değil ama sebebi olduğunun da kanıtıdır” denildi.

HDP: SIKIŞMIŞLIKTAN KURTULMAK İÇİN İYİ NİYET BEYANI

HDP’nin muhalefet şerhinde “iktidarın sıkışmışlığından kurtulmak için iyi niyet beyanı” olarak nitelendirilebilecek teklifin ihtiyacı gidermekten uzak olduğu belirtildi, “Toplum, göstermelik düzenlemelerden ziyade insan hakları ihlallerine yol açan, ifade özgürlüğünü kısıtlayan, vatandaş olmaktan doğan yurttaşlık haklarını ortadan kaldıran tüm mevzuatın revize edilip ciddi adımlar atılmasına ihtiyaç duymaktadır” denildi.

Muhalefet şerhinde, “İnsan haklarını esas alan bir hukuk devleti olmak için kanunlarda oynama yapıp beklenti yaratmaktan ziyade elzem olan yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkelerini yaşama geçirmektir. Bunun için ivedilikle HSK ve Anayasa Mahkemesinin üyelerinin seçim usulünü değiştirmeli, AİHM kararlarına uyulmalı ve yargıya talimat vermekten vazgeçilmelidir” çağrısı yapıldı.

'ÖNCE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAYAN ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELERE SON VERİLMELİ'

HDP’li yönetici ve milletvekillerinin yargılandığı Kobanê davası ile HDP hakkında açılan kapatma davasının hatırlatıldığı muhalefet şerhinde, “Böyle bir atmosferde yargıyı, iktidar bloğunun iplerinden azade kılmadıkça gelecek yargı paketleri meclisin boşa mesai harcamasından ve iktidarın halkı oyalamasından başka hiçbir işe yaramayacaktır” denildi.

4. Yargı Paketi'nin kamuoyunda oluşan beklentiyi karşılamadığı belirtilen şerhte, “İnsan hakları ve ifade özgürlüğü noktasında iyileştirme yapılacaksa, evrensel demokrasi normlarına uyulacaksa hem Terörle Mücadele Kanunu hem de Türk Ceza Kanunundaki insan hakları ihlallerine yol açan, ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm maddelerin ortadan kaldırılması ve özel görevli mahkemelere son verilmesi gerekir. Toplumsal barışı yok eden, başta Kürtler olmak üzere muhalifler ve tüm farklı kesimleri hedef haline getiren nefret söylemine ilişkin tek bir düzenleme olmaması yargı paketinin herhangi bir insan hakları eylem planını yaşama geçirecek bir paket olmadığının ispatıdır" denildi.

'KADIN CİNAYETLERİ ÖNLENMEK İSTENİYORSA ÖNCE İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE DÖNÜLMELİ'

HDP şerhinde boşanmış eşe yönelik şiddetin cezasının arttırılması maddesinin İstanbul Sözleşmesi'nin bir gece yarısı ferman niteliğindeki Cumhurbaşkanı kararı ile ortadan kaldırıldığı bir dönemde Meclis'e getirildiğine dikkat çekildi, “Bir yandan kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere toplumdaki varlıkları için hayati olan sözleşmeden çıkılıp bir yandan kadın cinayetlerinde nitelikli halde kısmi olumlu düzenlemeler yapılmaktadır. Eğer kadın cinayetlerini önlemek için yasalarda düzenlemeler yapılacaksa ilk adım İstanbul sözleşmesinden çekilme hukuksuzluğundan vazgeçmek olmalıdır” denildi.

CİNSEL İSTİSMAR DAVALARINDA “SOMUT DELİL” UYARISI

Düzenlemede katalog suçlarda tutuklama kararı için “somut delil” gösterilmesi isteniyor. HDP şerhinde çocuk istismarı ve kadına yönelik suçlar ile soykırım ve insanlığa karşı suçların bu kapsamın dışında tutulması gerektiği belirtilerek, “Özellikle cinsel istismar suçlarında tutuklama için somut delil aranması ciddi mağduriyet ve hak kayıplarına yol açacaktır. Oysaki çocukların üstün yararını ilke alan bir anlayışın hayata geçirilmesi gerekir. Uygulamada, çocuğun beyanının somut delil olarak kabul edilmemesi ihtimali, failin ödüllendirilebileceği korkunç bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır" uyarısı yapıldı.

İYİ PARTİ: PANSUMAN NİTELİĞİNDE TORBA TEKLİF

İYİ Parti muhalefet şerhinde de düzenlemenin hukuk, adalet ve yargıda yaşanan faciaları ve devasa sorunları, insan hakkı ihlallerini görmeyen pansuman niteliğinde bir torba teklif olduğu belirtildi. Daha önce çıkan yargı paketleri ile sonrasında gazetecilerin tutuklanması gibi çok sayıda tartışmalı uygulama örneği verilen şerhte "Reform adıyla getirilen her düzenleme toplum üzerindeki kontrolün daha da artırılması, rant sağlanması, ya da yetkilerin merkezde toplanması amaçlarıyla çıkarılmaktadır" denildi.