YAZARLAR

Yanardağ üzerinden basını ve muhalefeti sindirme

Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan’la ilgili yaptığı bir açıklama bahane edilerek tutuklandı. AKP iktidarı, seçimler sonrasında daha baskıcı bir ortamı oluşturmak için bağımsız medyayı ve muhalefeti sindirmeyi, gözdağı vermeyi amaçlıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimler öncesinde bağımsız, muhalif medya ile muhalefetin çeşitli kesimlerine ilişkin eleştiri konularını “not ettiklerini” ifade etmişti. Bu “not”ların ilk örneği Tele-1 üzerinde uygulamaya konuldu.

Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, geçen hafta yayınlanan “4 Soru 4 Yanıt” programında, AKP’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili olarak yeni bir çözüm süreci hazırlığı içinde bulunduğunu ifade ederek AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu’nun sözlerine atıf yapmıştı.

Galip Ensarioğlu,14 Mayıs 2023’te milletvekili seçildikten sonra verdiği bir röportajda, “Devlet, Öcalan’la sürekli görüşüyor” demişti. Yanardağ da, bu söze atıf yaparak AKP’nin yeni bir çözüm sürecine hazırlandığını öne sürmüş ve ardından da Öcalan’ın tecrit konusuna değinmişti.

MONTAJ VİDEO DEVREDE

Merdan Yanardağ’ın bu açıklaması, daha sonra çarpıtılıp bağlamından kopartılarak montaj bir video halinde sosyal medyada dolaşıma sokuldu. Sonuçta Yanardağ, “suçu ve suçluyu övme”, “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla önce gözaltına alındı, 27 Haziran 2023 günü de tutuklandı.

Anayasa hukukçusu ve insan hakları savunucusu, eski CHP milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Yanardağ’ın konuşmasında “suç ve suçluyu övme” ile ilgili bir bölümün bulunmadığını, bu açıklamanın tamamen Anayasa’daki ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasına tepki göstererek şu açıklamayı yaptı:

“Meslektaşımız Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı değerlendirmenin gerekçesini paylaşmıştır. Meslektaşımız ifade özgürlüğü hakkını kullanmıştır. Açıklamaları şiddete çağrı içermemektedir. Bir an önce meslektaşımızın serbest bırakılmasını istiyoruz.”

Birçok basın meslek örgütü, toplumda tanınmış gazeteciler ve CHP başta olmak üzere çeşitli muhalif parti milletvekilleri de Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına tepki gösterdiler.

MUHALİF MEDYAYA GÖZDAĞI

Aslında medyanın yüzde 95’i AKP’nin kontrolünde bulunuyor, meşhur deyimle bir “havuz medyası”, bir “yandaş medya” söz konusu. Buna rağmen siyasal iktidar, yerel seçimlere giderken yüzde 5’lik bağımsız, muhalif sayılabilen medyayı da susturmak istiyor.

Öte yandan, “dikensiz gül bahçesi” oluşturulmak istenen bu baskıcı ortamda, muhalefetin de dizayn edilmesi (yeniden biçimlendirilmesi) amaçlanıyor. Millet İttifakı’nın dağıtılması, özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde 2019 yerel seçimleri için gerçekleştirilen CHP – İYİ Parti ittifakının 2024’te sağlanmaması, HDP’nin de örtülü desteğinin olmaması için çaba harcanıyor, iktidar cenahınca bir gözdağı veriliyor.

Tüm bu gelişmelere karşın başta bağımsız medya kuruluşları olmak üzere basın meslek örgütlerinin, gazetecilerin “ifade özgürlüğü ve özgür basın” için ortak bir tavır ve dayanışma göstermesi gerekiyor.

Keza yine CHP başta olmak üzere diğer muhalefet partilerinin de medyaya ve basın özgürlüğüne yönelik kıskaca, sindirme operasyonuna karşı açıktan net bir tavır alması, kendi siyasal varlıklarının sürmesi için de elzem bir tutum olacaktır. Kuşkusuz diğer sol, sosyalist parti ve kuruluşlar da bunun bilincindedir.

Tüm demokrasiden yana güçlerin, sendikaların, meslek ve demokratik kitle örgütlerinin baskıcı, otoriter, faşizan sürece karşı daha dirençli bir tutum sergilemeleri kaçınılmaz hale geliyor. Toplumun yüzde 48’i, yani nerdeyse yarısı böyle baskıcı bir düzenden yana değildir. Kitlelere öncülük etmek de muhalif partilerin, demokratik örgütlerin görevidir…  


Atilla Özsever Kimdir?

1967 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 12 Mart (1971) döneminde piyade üsteğmeni iken siyasi görüşleri nedeniyle ordudan çıkarıldı. 2.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra iktisat öğrenimi gördü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı, doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. 1974 – 2002 yılları arasında gazetecilik yaptı. 2003- 2011 yılları arasında da Maltepe Üniversitesi’nde kadrolu öğretim üyeliği görevinde bulundu. 2011 yılından itibaren de çeşitli üniversitelerde çalışma ekonomisi ve medya alanında dışarıdan dersler veriyor. “Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci” ve “Mesele Teslim Olmamakta” isimli iki kitabı ile çeşitli kitap ve dergilerde yer alan makaleleri bulunuyor.