‘Vatandaşın eskisi benim geçim kaynağım'

20 yıldır ikinci el eşya satarak evinin geçindirmeye çalışan Fahri Suna “Ne bir birikimimiz var ne de maaşlı bir işimiz var. Sigortam yok. Bu tezgah benim ekmek kapım" diyor.

Google Haberlere Abone ol

Mahsum Kara

DİYARBAKIR - Fahri Suna 55 yaşında. Yaklaşık 20 yıldır Diyarbakır sokaklarında açtığı tezgahta ikinci el kıyafet satıp geçimini sağlamaya çalıyor.

Suna, günün ilk saatlerinde gelip akşama kadar elindeki eşyaları satıyor.

Melik Ahmet Caddesi karşındaki tarihi surlar önünde açtığı tezgahının başında Suna ile hayat şartlarını konuştuk.

‘BU ÜLKE FAKİRLER İÇİN ÇOK ZORLAŞTI'

“Bu ülke artık fakirler için çok zorlaştı” diyen Suna, hayatını şöyle anlattı: “Dört erkek, iki kız çocuğum var. Hepsini bu işi yaparak okuttum. İkisi üniversite mezunu işsiz. Ben de mecburum bu işi yapmaya çünkü paramız yok. Ne bir birikimimiz var ne de maaşlı bir işimiz. Sigortam yok. Bu tezgah benim ekmek kapım. Burası olmasa ne yapacağımı bilmiyorum. Bu işi yapmaktan başka bir çaremiz yok. Bu işi yapmasam aç kalırım. Hayat şartları zaten çok zor, benim gibi geçim sıkıntı yaşayan binlerce insan var. Zaten çocuklarım işsiz ben de en azından bu şekilde ailemin geçimini sağlamaya çalıyorum. Yoksa gerçekten işimiz çok zor. Aileme doğru dürüst zaman bile ayıramıyorum, haftanın yedi günü nerede kalabalık görsem tezgahı orada açıyorum. Eve yorgun bir şekilde gidiyorum. Gün boyu hep ayaktayım. Artık yavaş yavaş yaşlandığımı hissediyorum. Tek gayem çocuklarımın kendi hayatlarını idame edebilecekleri bir iş bulmaları.”

‘KİRAYI, FATURALARI ÖDEMEKTE ÇOK ZORLANIYORUM ARTIK'

Suna’nın açtığı tezgahta eski gömlekler, patronlar ve ayakkabılar var. Vatandaşın kullanmadığı eski eşyaların kendisi için geçim kaynağı olduğunu söylüyor Suna: İkici el eşya olarak ne bulsam satıyorum. Sabah saat altıda geliyorum akşama kadar tezgahımı açıp eşyaları satmaya çalıyorum. Evin kirasını ve faturaları ödemekte zorlanıyorum artık. Bu aralar her şey çok durgunlaştı, müşterilerim çok azaldı. Benden alışveriş yapanlar genellikle alım gücü düşük olan insanlar ve inşaat işçileri oluyor. Onlar da gelip alışveriş yapmasa benim durumum daha çok zorlaşır. Her sabah geldiğimde inşallah bugün satış yaparım diye bekliyorum. Satış yapamasam eve ekmek götüremem."

‘HAYAT BİZİM GİBİLER İÇİN KOLAY DEGİL'

"Yaz, kış demeden gelip burada tezgah açıyorum. Hasta olsam bile geliyorum” diyen Suna, çalışma koşulları ile ilgili şunları söylüyor: “Yaz ayları gene iyi, en azından gölge bir yer bulup oturuyorum. Ama kış ayları çok zor, sabahtan akşama kadar o soğukta beklemek zorunda kalıyorum. Benim gibi insanların tek çaresi her gün çalışmak, eğer bir gün çalışmasak o gün eve ekmek girmeyecek. Devletin geçim sıkıntısı olan insanlara el uzatması gerekiyor. Ama biz kimin umurundayız ki ne desek boş.”