Van ve Ahlat Cezaevleri raporu paylaşıldı
Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Hapishane Komisyonu, ÖHD ve TUHAY-DER Cezaevleri Komisyonu, Van ve Ahlat cezaevlerine ilişkin hazırladıkları raporu açıkladı.
Kadir Cesur
VAN - Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Hapishane Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) Cezaevi Komisyonları, Van ve Ahlat cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladıkları raporu paylaştı. Van Barosu Avukat Tahir Elçi Konferans Salonu’nda yapılan basın açıklamasını komisyonlar adına Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Eş Başkanı Avukat Savaş Avcı okudu.
Açıklamada; rapor tarihi itibariyle, Van F Tipi, Van Yüksek Güvenlikli, Van T Tipi, Ahlat T Tipi ve Erciş A Tipi cezaevlerinde, tutuklu yakınlarının talepleri üzerine yapılan yerinde incelemelerde, tutukluların temel insani haklarının ihlal edildiği belirtildi.
Paylaşılan raporda; ziyaret edilen bütün cezaevlerinde pandemi sürecinden kalan spor ve sohbet faaliyetleri, atölye ve kurs gibi kültürel faaliyetlerde kısıtlanmaların devam ettirildiği, şebeke suları içilmediği için tutukluların kendi imkanlarıyla içme suyu satın aldıkları, Kürtçe yayınların yasak olduğu, muhalif radyo, televizyon ve gazetelere izin verilmediği, mektupların ve kargoların zamanında verilmediği, kantin fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı istenilen malzemelerin temin edilemediği ve maddi durumu kötü olan tutukluların aileleri tarafından gönderilen eşyaların kantinde satıldığı gerekçesiyle kendilerine verilmediği belirtildi.
VAN F TİPİ KAPALI CEZAEVİ
Raporda Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşanan ihlalleri anlatan Avcı; cezaevinde idarenin ve infaz koruma memurlarının tutumunun kötü olduğunu, tutukluların psikolojik şiddete maruz bırakıldıklarını, infaz koruma memurları ile sohbet ettikleri zaman dahi haklarında idari soruşturma açıldığını, koğuş aramalarının haftada bir-iki defa gibi bir sıklıkta olduğunu, yapılan aramalarda koğuşların dağıtıldığını, bu aramalar esnasında idare tarafından verilen kitaplara dahi el konulduğunu, ağır hasta tutuklulara karşı yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, diş hastalığı olan tutukluların revire veya hastaneye sevk edilmediklerini, tedavilerinin sağlanmadığını ve cezaevi kampüsü içinde bulunan semt polikliniğinde bile kelepçeli muayenenin dayatıldığını ifade etti.
VAN YÜKSEK GÜVENLİKLİ KAPALI CEZAEVİ
Raporda, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde; infaz koruma memurlarının, tutukluların telefon görüşlerinde gürültü çıkardıklarına, kötü muamele ve psikolojik baskı niteliğinde davranışlarda bulunduklarına, cezaevi giriş ve çıkışlarında çıplak arama ve ağız içi aramaların devam ettiğine, oda aramalarının baskın şeklinde yapıldığına, acil hasta tutukluların bile revir taleplerinin üç hafta sonra karşılandığına, hastane sevklerinin ise çoğu zaman dört ay gibi uzun süreleri bulabildiğine ve sevkler yapıldığında ise kelepçeli muayenenin dayatıldığına yer verildi.
VAN T TİPİ KAPALI CEZAEVİ
Komisyon tarafından açıklanan raporda, Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde; sürgün veya sevk gelen tutuklulara yönelik, “çök-kalk-ıkın” şeklinde talimatlarla çıplak arama yapıldığı, oda aramalarının her hafta baskın şeklinde yapıldığı, aramalar esnasında kantinden talep edilerek alınmış eşyalara fazla olduğu gerekçesiyle el konulduğu, tutukluların hastane sevklerinin geç yapıldığı ve kelepçeli muayene dayatıldığı bilgisi verildi.
AHLAT T TİPİ KAPALI CEZAEVİ
Ahlat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde; 27 yıldır tutuklu bulunan Fikri Tuğluk’a lösemi hastalığı teşhisi konulduğu ve tedavi koşullarına ulaşamadığı için hastalığının her geçen gün ağırlaştığı, Nazım Çağlak isimli tutuklunun ise kalp hastası olduğu, kalbinde birden fazla stend olduğu, söz konusu stendlerin de kalp damarcıklarını açamadığı, bir böbreğinin alınmış olduğu ve kalan böbreğinin de yüzde 40 fonksiyonlu çalıştığı ve ayrıca fıtıktan ötürü uzun süreden bu yana yürümekte dahi zorlandığı bilgisi de raporda yer aldı.
ERCİŞ A TİPİ KAPALI CEZAEVİ
Komisyonun inceleme gerçekleştirdiği bir diğer cezaevi olan Erciş A Tipi Kapalı Cezaevi’nde benzer hak ihlallerinin yaşandığı, cezaevinin çok eski ve fiziki koşullar bakımından çok kötü durumda olduğu, cezaevi ziyaretçi girişinde bile rutubet kokusunun fark edildiği, odaların kapasitenin çok üstünde olduğu, eski bir cezaevi olduğu için tutukluların halen odun sobalarından su ısıtarak duş aldıkları, odalarda hamam böcekleri, sümüklü böcekler ve karıncalar gibi çok sayıda haşerenin görülebildiği bilgisi paylaşıldı.