Uluslararası Af Örgütü'nden Uygur çağrısı: İnsanlığa karşı işlenen suçlara son verilsin

Uluslararası Af Örgütü'nun raporunda, Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıkların Şincan'da 'işkenceye ve zulme maruz bırakıldığı' belirtildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Uluslararası Af Örgütü tarafından hazırlanan ve sonucu perşembe günü açıklanan bir raporda, Çin'in Şincan'daki Müslüman azınlığa uyguladığı sistematik şiddete dikkat çekilerek, Uygurların, Kazakların ve çoğunluğu Müslüman diğer etnik azınlıkların, 'devlet eliyle yürütülen ve insanlığa karşı suçlar kapsamına giren sistematik toplu göz altılara, işkenceye ve zulme maruz bırakıldığı' belirtildi.

160 sayfalık raporda yüz binlerce Uygur ve diğer Müslüman etnik grupların son yıllarda kamplarda tutuldukları ve buralarda işkenceye maruz bırakıldıkları belirtilerek, söz konusu kampların kapatılması talep edildi. Raporda, uluslararası topluma da çağrı yapılarak, Çin'in 'insanlığa karşı işlediği suçlara son vermesi' istendi. Rapor hazırlanırken geçmişte kamplarda tutulan 50'den fazla kişi ile görüşüldü. Eski tutuklular, Çinli yetkililerin insanları dil, dini inanç ve kültürlerinden nasıl vazgeçmeye zorladıklarını anlattılar.

İŞKENCE İDDİALARI

Uzmanlara bilgi veren eski tutuklular, yurt dışındaki bir kişiyle iletişim kurmak gibi Çin'de tamamen yasal olan eylemler gerekçe gösterilerek tutuklanıp kamplara yerleştirildiklerini ileri sürdüler. Rapor için görüşlerine başvurulan kişilerin tamamı kamplarda işkence gördüklerini veya başka bir şekilde istismar edildiklerini, hareket özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlandığını ifade etti

Uluslararası Af Örgütü’nün aktardığına göre uzmanların görüştüğü, kamplardan hayatta kalan kişilerin birçoğu önce polis merkezlerinde sorgulandı ve kampa gönderilmeden önce biyometrik ve tıbbi bilgileri kaydedildi. Bu kişilerin çoğunlukla 'kaplan sandalye' adı verilen, vücutlarını acı verici pozisyonlarda tutan, demir ayakların ve kelepçelerin bağlı olduğu çelik sandalyelerde sorgulandığı kaydedildi. Polis merkezlerinde dayak, uykudan yoksun bırakma ve aşırı kalabalığın yaygın olduğunu belirten örgüt, alıkonulan kişilerin sorgu ve sevk sırasında kafalarına başlık geçirildiğini ve zincirlendiklerini söylediğini bildirdi. 

 'KÜLTÜREL KİMLİKLERİ TEHDİT ALTINDA'

Pekin ise uzun süredir dile getirilen suçlamaları reddediyor ve uygulamalarını aşırılık yanlısı kişilere yönelik eğitim ve çalışma programları olarak savunuyor. İnsanlığa karşı işlenen suçlar ve diğer ciddi insan hakları ihlallerinin azınlıkların dini- kültürel kimliklerinin silinmesine yol açabileceğini vurgulayan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, "Çinli yetkililer Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde akıl almaz boyutlarda bir distopik mekan kurdu. Uygurlar, Kazaklar ve diğer Müslüman azınlıklar, dini ve kültürel kimliklerini yok etmekle tehdit eden insanlığa karşı suçlar ve diğer ciddi insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya" dedi. Callamard, uluslararası toplumun, Çin'in insan hakları ihlallerine son vermesi için sesini yükseltmesi ve ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Af Örgütü raporunda ayrıca 2017 yılının başından bu yana yüz binlerce, hatta bir milyondan fazla etnik azınlık mensubunun Sincan'daki kamplara alındığı, yüz binlerce insanın da hapishanelerde tutulduğu bilgisine yer verildi. Ayrıca milyonlarca insanın sistematik olarak izlendiği bilgisi de paylaşıldı. Çin'deki bu uygulamalar hakkında konuşan herkesin tehdit edildiği, gözaltına alındığı veya istismara maruz bırakıldığı belirtilen raporda, yüz binlerce mahkumun akıbetinin ise belirsiz olduğuna vurgu yapıldı. (Kaynak: DW Türkçe)