TÜYAP hafta sonları dolsa da kitap fiyatları her kesimi vurdu

39'uncu TÜYAP Kitap Fuarı’na hafta sonu ilgi yoğun, hafta içi ise azdı. Yayınevleri okuru imza günleriyle çekmeye çalıştı, kitap fiyatları ise hem okuyucuyu hem de yayınevlerini vurdu.

Google Haberlere Abone ol

Her yıl okurların heyecanla beklediği fuar; TÜYAP Kitap Fuarı… Malum araya pandemi girince kitaplarla, yazarlarla canlı kanlı buluşmak pek mümkün olmadı. Fuar, iki yıl düzenlenmedi. Bu yıl 39’uncusu düzenlenen İstanbul Uluslararası TÜYAP Kitap Fuarı’na bu düşüncelerin de etkisiyle daha büyük özlem ve heyecanla gittim. TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliği ile yapılan fuar, Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenince en iyi alternatif; trafiğe girmeden teknolojinin nimetlerinden yararlanıp metrobüsü kullanmaktı. Yalnız hafta sonu da metrobüslerin çok yoğun olduğunu, trafiğin de malum kalabalıktan nasibini aldığını belirteyim.

‘Kitap Şehre Dönüyor’ sloganına sahip olan 39'uncuTÜYAP Kitap Fuarı’na gittiğimi duyan kitapseverlerin verdiği ilk tepki, ‘Ben de gidebilsem ama çok uzak’ oldu. Haklılar mı, evet haklılar. Okuyucular, kitabın ve yazarların hala daha ulaşılabilir olmasını bekliyor. Böyle olduğu takdirde sadece hafta sonları değil, hafta arası da dolu olacağını düşünüyorlar.

Beyoğlu Tepebaşı'nda düzenlenen kitap fuarını bilen, seven okuyucular ve yayıncılar halen o dönemleri yad ediyordu, bu sene de öyle oldu. Fuarın bu yılki onur yazarı, Türkiye edebiyatının önemli isimlerinden Nazlı Eray’dı. Ancak bu bilgi bence bültenlerde yazılandan öteye geçemedi. Zira onur yazarının kim olduğunu fuar katılımcılarına sorduğumda bilmedikleri yanıtını aldım ki bence daha çok öne çıkarılması gerekiyordu. Fuarın teması ise ‘Kitabın Büyülü Dünyası’ydı ki fantastik edebiyat, bilim kurgu ve büyülü gerçeklik akımına odaklanıldığını ve bu yöndeki kitapların da alıcısının da çok olduğunu gördüm.

.

'YETKİLİLER DESTEK OLMALI'

Gelelim fuarın detaylarına… Fuarın açılışı 3 Aralık, günlerden de cumartesi olunca her yaştan katılımcının ilgisi büyüktü. Kültür kitabı basan yayıncılar, hafta arası günlerde öğrencilerin sabahtan öğlene kadar ilgi gösterdiğini belirtti. Sonrasında ise kimi yayıncılar fuarın boş, kimisi tenha olduğunu söyledi. Aynı cümleleri üniversiteye hazırlık kitapları basan yayınevi yetkilileri de kurdu. Girişin öğretmen, öğrenci, çocuk, emekli ve engellilere ücretsiz olduğu fuar, hafta içi 10.00-19.00, hafta sonları ise 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebildi. Hafta sonu fuara gösterilen ilgi nedeniyle TÜYAP Kongre Merkezi’nin tüm kapılarında ve köprü üstündeki insan trafiğinde yoğunluk yaşandı.

Kitap için her yere giderim diyen 7’den 70’e okuyucu, bu fuar için öncesinden planlarını yaptı, bütçesini buna göre ayarladı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü kağıt maliyetleri almış başını gitmiş, en ince kitap bile oldukça pahalanmıştı. Ama sanmayın ki yayıncılar bundan memnun. Konuştuğum tüm yayınevlerinin ileri gelenleri, ağız birliği yapmışçasına aynı şeyi söyledi: ‘Kağıt maliyetlerindeki yükseklik, okuyucuyu da bizi de vurdu. Stand kurulum ücretleri de çok yükseldi.’ İsmini vermek istemeyen bir yayıncı, önceki yıllara göre kitap satışlarının yüzde 50 azaldığını ekledi. Yayıncıları etkileyen bir diğer faktörse; normal şartlar altında her sene kasım ayında düzenlenen fuarın, bu yıl aralık ayına kalması olmuş. Fuar, kasım ayında olduğunda satışların daha fazla olduğunu söyleyen yayıncı çoktu.

Kitap satın alan, okuyan kesim, bu yıl daha fazla fiyata daha az kitap almak zorunda kaldı ama gözlerimle gördüğüm, kitaba para ayıran bir kesim hala var.
Yapı Kredi Yayınları’ndan kitap satın alırken görüştüğüm 20 yaşındaki Özlem Yiğit, üniversitede öğrenci olduğunu, okumak için roman satın aldığını ancak kitap ücretlerinin çok arttığını ve yetişemediğini söyledi. Yiğit, birkaç yayınevi dolaştığını aklında olan, almak istediği kitapların fiyatlarını görünce çoğundan vazgeçtiğini de belirtti. Genç okuyucu, gündelik hayatında internetten uygun fiyata kitap satın almaya çalıştığını ama fuarın havasının bir başka olduğunu, yazarlarla buluşma, sohbet etme ve imza alma şansı yakaladığı için de fuarı sevdiğini söyledi.

45 yaşındaki Ali Tekin de görüş aldığım birçok okuyucu gibi yetkililerden destek istedi ve ‘Şu kağıt fiyatlarına, kitaplara bir el atsınlar; yayınevlerine, yazana, okuyana destek olsunlar’ dedi. Bu yıl düzenlenen kitap fuarında istediği yayınevlerini bir arada ve kolaylıkla bulabildiğini söyleyen Tekin, imza günleri için paravanlarla ayrılan bölümü sevmediğini, hafta sonu gerçekleşen söyleşilerde iyi yazarların aynı saatte verdikleri konferanslara yetişmekte zorlandığını ekledi.

.

'DİĞER SEKTÖRLERE ORANLA ORGANİZASYON YAPIMIZ ZAYIF'

Gazete Duvar'a konuşan Hep Kitap yöneticisi Erdeniz Türkmen, İstanbul Kitap Fuarı'yla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"39'uncusu düzenlenen İstanbul Kitap Fuarı tüm yayıncılar gibi bizim içinde bu yıl ekstra bir heyecan barındırıyordu çünkü pandemi sebebi ile 2 yıl aranın ardından yapılıyordu. Uzun zaman sonra burada olmak okurlarımızla bir araya gelmek çok kıymetliydi. Tüm ekip buradaydık. Özellikle yeni kitaplarımızı okurlarla buluştururken yazar etkinlikleri ile ön plana çıktığımızı düşünüyorum. Nermin Yıldırım ve Melikşah Altuntaş söyleşisi muazzam bir ilgi gördü. Ebru Cündübeyoğlu, Sevinç Erbulak ve gibi yazarlarımız uzun zaman sonra okurları ile buluşurken, Emir Mavitan, Gökçen Orhan, Ediz Altun gibi yazarlarımız ilk defa fuar standında okurlar ile bir araya geldiler. Özetle yerli-yabancı birçok kitabımızı tanıtma yazarlar ile okurları buluşturma fırsatımız oldu diyebilirim. Ayrıca sanat ve çocuk kitaplarında da güzel işler ile ön plana çıktığımızı ve diğer yayıncılardan ayrıştığımızı eklemek isterim.

Buraya kadar yayınevimiz adına güzel noktalar değinmek istedim lakin bir de bardağın boş tarafına bakmak lazım ki orada bizi üzen çokça anekdot var bazılarına değinmek isterim:

3 yıl aradan sonra yapılan fuarın organizasyon açısından çok daha iyi olmasını beklerdik. Özellikle söyleşiler ve etkinlikler noktasında çok zorlandığımızı belirtmeliyim. Son dakika değişiklikler ile bazı problemlerin önüne geçmiş olsak dahi diğer sektörlere oranla organizasyon yapımızın zayıf olduğunu düşünüyorum. İkinci önemli konu ise yayıncıların yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen okuru memnun edebilmek için eski fuarlara istinaden daha fazla indirim yapmaya çalışmaları ama buna rağmen ekonomik zorluklar sebebi ile kasadan dönen kitaplardı. Hem okuru hem yayıncıyı zorlayan bu dönemi hızla atlatmayı, ekonomik özgürlüğümüze ve düşünce özgürlüğümüze de kısa sürede kavuşmayı diliyor, güzel fuarlarda tekrar bir araya gelmeyi temenni ediyorum."

KONUŞMALARA İLGİ BÜYÜKTÜ

Dokuz gün süren 39'uncu Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, panel, söyleşi, şiir dinletisi ve çocuk etkinliklerinden oluşan 300’e yakın kültür etkinliğine ev sahipliği yaptı. İmza günlerinde 2 bine yakın yazar okurlarıyla buluşma fırsatı buldu. Kitaplarını basmak ve satmak için elinden geleni yapan yayınevleri, hafta sonu imza günlerini ünlü yazarlarına ayırmıştı. Yine imza günlerinde kuyruklar oldu. Bu arada hafta sonu yapılan konuşmaların ve konuşmacıların da hemen hemen tüm salonu doldurduğunu söylemeliyim. Ercan Kesal, Murathan Mungan, Ahmet Telli’nin de aralarında bulunduğu yazarların konuşmaları büyük ilgi gördü. 6 yaşındaki kız çocuğun evlendirilmesi haberine imza atan gazeteci Timur Soykan’ın kitaplarına ve konuşmasına da ilgi büyüktü. Fuarın dikkat çeken birçok etkinliği arasında ‘Kitabıma Dokunma’ başlığı altında Aydın Erdem’in ‘Sansürün İzdüşümü’ ve ‘Yasaklara Değil Kitaplara İhtiyacımız Var’ adı altındaki söyleşi de yer aldı. Adnan Özyalçıner, Sibel Oral, Mine Söğüt, Aytül Akal, Haydar Ergülen, Metin Celal, Murat Özyaşar, Müge İplikçi, Nazlı Berivan Ak, Sibel Güneş, Şükrü Erbaş ve Yavuz Ekinci gibi yazar ve yayıncılar kitaplara getirilen yasaklardan, bu yasaklamalarla ilgili görüş ve düşüncelerini dile getirdiler.

Kitap fuarında her yıl olan ve bence fuarı destekleyen diğer bir oluşum ‘Artist Fuarı’nın olmayışı sadece benim değil, birkaç arkadaşımın daha dikkatinden kaçmadı. Normalde Artist için ayrılan alanlar, bu yıl yazarların sıra sıra dizildiği imza günlerine ev sahipliği yaptı. Alanda sevdiği yazarı ayakta bekleyenler kadar, yerlere oturanlar da dikkat çekti. Fuarda bir tek Lütfü Özgünaydın’a ait ‘Yirmi Yazar’ başlıklı fotoğraf sergisi yer aldı.

Bu arada Kitap Fuarı’nın gelecek sene aralık ayında değil, 28 Ekim-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenleneceğini de ekleyeyim.

ERSÖZLÜ, ‘750 BİNİN ÜZERİNDE ZİYARETÇİ BEKLİYORUZ’ DEMİŞTİ

Fuarın basın toplantısında konuşan TÜYAP Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, "'Kitabın Büyülü Dünyası’ temasıyla gerçekleşecek fuarımızda bine yakın yayınevi, marka, kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşu yer alacak, 750 binin üzerinde ziyaretçinin yoğun ilgisini bekliyoruz” demişti.

Basın toplantısında sunumu gerçekleştiren Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk de “İki yıl aradan sonra Kitap Fuarı’nın şehre geri dönüyor olması yaşanan ağır ekonomik koşullara rağmen faaliyetini sürdürme çabasını hiç elden bırakmayan bağımsız yayıncılığımızın tüm bileşenlerini sevindirmekte. İstanbul Kitap Fuarı, yayınlanmış ve mevcudu bulunan yaklaşık 350 binden fazla kitap çeşidimizin en az 200 bine yakın adediyle kültürel çeşitliliğimizin sergilendiği ve okurla kitaplarımızın buluştuğu en önemli alanlarımızdan birisi olma özelliğinde. Ancak zor zamanlarda büyük bir dayanışma örneği gösteren okurları, kültürel çeşitliliğimize sahip çıkmak ve yayıncılarla dayanışma için fuara davet ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.