Tütün üreticileri: Tütün ekmek teknemiz, koruyacağız

Adıyaman’da üreticilerin, 'yetki belgesi' olmadan tütün ticareti yapmayı yasaklayan yasaya karşı yaptıkları eylemler 3 gün sürdü. Üreticiler, “Verilen sözler tutulmazsa yeniden eyleme geçeriz" diyor.

Rıfat Sabaş, mevcut haliyle yasanın kendilerine yüzde 60 vergi yükü getirdiğini söyledi. Öte yandan TEKEL'in özelleştirilmesi sonrası tütün piyasası yüzde 90 oranında yabancıların eline geçerken, üreticilerin sayısı 18 yılda 405 binden 57 bine düştü.
Google Haberlere Abone ol

ADIYAMAN - Hasan Şabaş, sanırım 70 yaşında vardı ve hâlâ dinç görünüyordu. Anlatmak istediği çok şey vardı, bunu hissettiriyordu ama sözü oğlu Rıfat’a bırakmayı tercih eder gibi bir hali de vardı. Çünkü olup bitenlere, Adıyamanlılar için geleneksel olan tütün üreticiliğine devletin müdahale etmesine akıl erdiremiyordu.

“Ne zaman başladın tütün üreticiliğine?” diye sorunca, tütünlerin arasında konuşmalarımızı dikkatle dinleyen küçük torunlarını gösterdi ve “Çocukluğumdan beri” dedi. O babasından, oğlu Rıfat da kendisinden devralmıştı tütün üreticiliğini. Eğer devlet müdahale etmese, tütün bahçesindeki torunları da bu işi Rıfat’tan devralıp sürdüreceklerdi belki...

ÜRETİCİLER SOKAĞA ÇIKTI

Sözü oğlu Rıfat’a bırakan Hasan Şabaş, biraz ötede, ekmeğini çıkardığı tütünlerin arasında bağdaş kurarak oturdu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 'yetki belgesi' olmadan tütün ticareti yapmayı yasaklayan yasası 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Aynı Gün Malatya’nın Doğanşehir ve Adıyaman’ın Çelikhan ilçelerinde tütün üreticileri, “Tütünüme dokunma” sloganıyla yol kapatma eylemi gerçekleştirdi. Üç gün süren ve şehir merkezi ile diğer ilçelere de yayılan eylemler sırasında Adıyaman’ın bütün yolları kapatıldı.


Adıyamanlılar, geleneksel tütün üreticiliğini bitirecek olan yasadan söz ederken, öncelikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 2017 yılında yaptığı konuşmayı hatırlatıyor. Soylu, “Tütünün parası PKK’ya gidiyor” benzeri cümleler kurarak yasayı haber vermişti. Yasa çıktığında Adıyamanlı tütün üreticileri yine eylemler yapmış, yol kapatmış, Valilik bahçesinde oturma eylemi yapmışlardı.

Yasa geri çekilmedi ama yürürlüğe girmesi ertelendi. İşte bu yıl 1 Temmuz’da yasa yürürlüğe girince Adıyamanlılar bir kez daha eylemler gerçekleştirdi.

6 YILA KADAR HAPİS VE PARA CEZASI GETİRİLDİ

1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 'yetki belgesi' almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapmak yasaklanıyor. 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda Kasım 2017’de yapılan düzenlemeyle yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilecek. Kanunun uygulaması en son Haziran 2020’de yeni bir düzenlemeyle 1 Temmuz’a ertelenmişti. 

TÜTÜN ÜRETİLEN ARAZİ EL EMEĞİ İLE HAZIRLANDI

Ataması yapılmayan öğretmenlerden olan Rıfat Şabaş, baba mesleği olan çiftçilik yapmaya karar vermiş ve yıllardır tütün üreterek hayatını idame ediyor. Tütün üretmenin kolay bir iş olmadığını anlatan Şabaş, dedelerinin dağlık alanı emek vererek tütün üretmeye uygun hale getirdiğini de hatırlatıyor.

Ataması yapılmayan öğretmen olan Rıfat Şabaş, ailecek tütüncülük yaptıklarını belirterek, "Zengin olmuyoruz ama kimseye muhtaç olmadan geçinebiliyoruz" diyor.

Tütün bahçesi derken gözünüzün önüne yüzlerce, binlerce dönüm arazi gelmesin. Adıyamanlılar birkaç dönümlük arazide tütün üretiyor. Şabaş’ın da hatırlattığı gibi dedeleri yıllar önce dağlık arazide birkaç dönümlük araziyi, el emeği ile tütün yetiştirmek için kullanılabilir hale getirmiş.

ADIYAMAN’IN GEÇİM KAYNAĞINI BİTİRECEKLER

Rıfat Şabaş’ın arazisi de 4 dönümlük. “Zengin olmuyoruz ama kimseye muhtaç olmadan geçinebiliyoruz. Şimdi bu yasayla bizim ekmeğimizle oynayacaklar” diyor Şabaş.

Tütün üreticisi Rıfat Şabaş, eylemlere katıldığını anlatıyor. Yüzü elbette tütün bahçesinde çalışmaktan ama daha çok son üç gündür süren eylemler sırasında güneş altında beklemekten kararmış. Şabaş, “Bu yasa tütün üreticisini bitirecek. Adıyamanlıların yüzde 80’i tütünden geçiniyor. Kimi üretiyor, kimi satıyor ama tütünden geçiniyorlar ve bu yasayla geçim kaynağını bitirecekler” diyor.

Şabaş, yol kapatma eylemleri yapma gerekçelerini de şöyle anlatıyor: “Biz ne eşkıyayız ne de yol kapatmaya meraklıyız. Biz ekmeğimizi korumaya çalıştığımız için, sesimiz duyurmak istediğimiz için yol kapattık.”

'MEVCUT HALİYLE YASA YÜZDE 60 VERGİ YÜKÜ GETİRİYOR'

Valinin ve siyasetçilerin eylemler sırasında kendileriyle görüştüğünü ve yasanın 6 ay erteleneceğine dair bilgi verdiğini belirten Şabaş “6 ay daha erteleseler sorun çözülmeyecek ki. Biz yasada ciddi değişikliklerin olmasını istiyoruz. Mesela biz de fındık üreticisinin haklarından yararlanmak istiyoruz. Bu haklar verilecekse tütün üretimini denetim altına alsınlar, buna karşı değiliz” görüşünü dile getiriyor.

Şabaş ayrıca mevcut haliyle yasanın kendilerine yüzde 60 civarında bir vergi yükü anlamına geldiğini söyledi ve diğer çiftçilerin haklarından yararlanamadıklarını ifade etti.

'KOOPERATİF BİRKAÇ KİŞİYİ ZENGİN EDECEK'

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Tütün Üretimi, İşlenmesi, İç ve Dış Ticareti ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği Aralık 2020 tarihinde yayımlandı. Yönetmeliğe göre; tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün çeşitlerinin üretildiği üretim merkezlerinde en az 250 tütün üreticisi kişinin bir araya gelerek Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri kurması gerekiyor.

'YASA BAZI KİŞİLERE RANT SAĞLAYACAK'

Şabaş ise bu durumun bazı kişilere rant sağlayacağını ve tütün üreticisine bir gelir sağlamayacağını savunuyor. Şabaş’a göre kooperatif adı altındaki bir oluşuma mahkum edilmek isteniyorlar. Ona göre kooperatif, çiftçinin hakkını savunmayacağı gibi birkaç kişi için rant kapısı olacak. “Onların istediği gibi bir kooperatif kurulursa ürünümü istediğim fiyata satamayacağım, kooperatifin belirlediği fiyata mecbur kalacağım ve bundan uluslararası şirketler ile onlara aracı olanlar rant sağlayacak. Çünkü kurulmak istenen kooperatifi, dağ köyünde 1-2 dönümlük arazide tütün üretenler kurmayacak, yine zenginlerin denetiminde olacak. Bu nedenle kooperatife güvenmiyoruz" diyor.

YASA HER KESİMİ BİR ARAYA GETİRDİ

Rıfat Şabaş, kendilerine verilen sözlerin sonucunu beklemek üzere 3 günlük yol kapatma eylemini bitirdiklerini söyledi. Yasada bekledikleri gibi bir değişiklik olmazsa ne olacak? Şabaş'ın bu soruya yanıtı şöyle: “2017’de yasa ilk çıktığında yine eylem yaptık. Gaz sıktılar, cop yedik, bazı arkadaşlarımız yaralandı, bazıları hapse konuldu ama eyleme ara vermedik yasa erteleninceye kadar. Şimdi yine bize söz verdiler, bekliyoruz. Ama yasada değişiklik olmazsa yine eylem yapacağız. Çünkü biz esrar üretmiyoruz, dedelerimizden öğrendiğimiz şekilde tütün üretiyoruz. Bu bizim ekmek teknemiz, ekmek teknemizi korumaya devam edeceğiz.”

Tütün üreticilerinin eyleminin provoke edilmek istendiğini belirten Sabaş “Kesinlikle bu eylemlerin siyasi bir nedeni yok, biz sadece ekmeğimizi savunuyoruz. Zaten bu nedenle Adıyamanlı Aleviler, Sünniler, Kürtler, Türkler, AKP’liler birlikte eylem yapıyorlar” ifadesini kullandı.

‘O DA BİZİM GİBİ BİR İNSAN’

Oğlu Rıfat’la konuşmalarımızı oturduğu yerden sessizce dinledi Hasan Şabaş. Veda etmek zamanı gelince bir de ona sordum, "Ne olacak bu tütün üreticisinin durumu?” diye. Cevap vermeden önce eve, yemeğe davet etti ısrarla. Sonra, “O da bizim gibi bir insan. Vekillerden birisi gidip durumu anlatsa, O da bizim halimizi anlar, bu kadar gürültü olmaz” dedi.

Hasan Sabaş, AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşüp, üreticilerin taleplerini aktarmasını beklediklerini söyledi.

Hasan Şabaş’ın “O da bizim gibi bir insan” dediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Sözünü ettiği vekiller ise AK Parti Adıyaman milletvekilleri. Adıyaman’da kaldığım süre boyunca adını en çok duyacağım AK Partili milletvekili ise Ahmet Aydın olacaktı. Erdoğan’a yakınlığı ile tanınan ve aileden zengin olan Aydın’ın son 18 yılda gücüne güç kattığı ileri sürüldü. Diğer AK Parti Adıyaman milletvekillerinin ise onun ağzından çıkacak söze baktıkları ifade edildi.

Adıyamanlılar, karşı karşıya kaldıkları sorunu Ahmet Aydın’ın çözebileceğine inanıyor. Ancak Aydın, sorun baş gösterdiği günden beri 'ortalıkta görünmemiş', en azından eylemcilerin yanında durmamış.