Türkiye’de Kurak Günler-1: Yağış olmazsa buğday kurtarılamaz

Türkiye’de yağışlar, son 40 yılın en düşük seviyesinde. Ülkeyi etkisi altına alınan kuraklık, tarım üretimini de etkiliyor. 15 gün içinde yeterli yağış olmaza buğday üretimi büyük tehlikeye girecek.

Google Haberlere Abone ol

Fatma Keber – Kadir Cesur

DUVAR - Türkiye, son yıllardaki en sıcak kış mevsimini geçiriyor. Ocak ayının bitimine sayılı günler kala başta Marmara Bölgesi olmak üzere pek çok bölgede hava sıcaklığı ve yağış oranı mevsim değerlerinin oldukça altında.

Yaşanan kuraklık Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün de (MGM) raporlarına yansıdı. MGM’nin eylül, ekim, kasım ve aralık aylarını kapsayan kuraklık haritasına göre, Marmara, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kuraklığın ciddi boyuta ulaştığı görülüyor.

Kuraklık nedeniyle ekilen tahılların da çimlenmesi gecikiyor. Üreticiler ve uzmanlar şimdiden tahıl rekoltesinin düşebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Beklenen soğuğun ve yağışlı havanın ocak ayı sonu itibariyle yurt genelinde etkisini göstermesi bekleniyor. Ancak uzmanlar, kuraklık tehlikesinin bu yıla özgü olmadığına dikkat çekerek küresel iklim krizi konusuna da dikkat çekiyor. Mevsimlerin kaydığını ifade eden uzmanlar, kuraklık nedeniyle gıda üretiminde yaşanacak olumsuzlukların da ekonomik olarak yansımaları olacağı konusunda hemfikir.

Bu dosyamızda Türkiye’nin doğusundan batısına illerin kuraklıktan nasıl etkilendiğini ele aldık. Bu dosyamızın ilk bölümünde Van ve Konya illerini ele aldık. 

Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu

‘BU MEVSİMDE KAR OLMALIYDI’

MGM’nin Ekim-Aralık 2022 tarihleri arasındaki kuraklık haritasına göre Van, ‘orta kurak’ kategorisinde yer alıyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, bu dönemde Van’da yağış ve kar görülmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Geçmişte yağışlar, eylül, ekim en geç kasım ayıyla birlikte kar şeklinde düşerdi. Bu kar şeklindeki yağışlar, sonbahar, kış ve ilkbahar ayları boyunca toprağın ihtiyaç duyduğu suyu karşılardı. Çünkü kar şeklinde düşen yağışlar, yeraltı sularını besliyor. Yaz aylarında karların erimesiyle birlikte toprağa sızan su, kaynaklar aracılığıyla akarsuları, gölleri ve dolayısıyla bütün o tarım alanlarının içme ve kullanma suyunu sağlıyordu. Yağan yağışların da önemli bir kısmı yağmur olarak gerçekleşiyor. Bu yağışlar da göle dökülüyor. Dolayısıyla bizim içme ve kullanma suyumuzu karşılayan yeraltı sularımız beslenemiyor. Şüphesiz bu döngü bundan sonrası da bu şekilde devam edecek."

‘HAVA SOĞUMADIĞI İÇİN KAR OLUŞMUYOR’

Kar yağışı için sıcaklık ortalamasının -5 derece ve altı olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Şimdi ortam sıcaklığı yüksek. Dolayısıyla havadaki nem yoğuşmaz ve yoğuşmadığı için de düşmez. Yağmur olarak da düşmez. Yağışın kar şeklinde düşmesi için havanın daha fazla soğumasına ihtiyaç var. Bu ikisi de gerçekleşmiyor. Bunun ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz ki; artık güneş, Güney Yarımküre’den Kuzey Yarımküre'ye doğru hareket etmeye başladı. Yani bundan sonra içinde Türkiye’nin de bulunduğu Kuzey Yarımküre her geçen gün daha fazla ısınacak. Bu da ortam sıcaklığını artıracak. Dolayısıyla yağış düşer mi bilmiyoruz. Düşen yağış ortam soğumadığı için kar şekline dönüşür mü? Onu da bilmiyoruz. Ciddi bir risk var” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Alaeddinoğlu, bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile ilgili de uyarıda bulundu: “Van Gölü'nün doğusunda bulunan ve ilin temel tarımsal faaliyetleri ile hayvancılığının yapıldığı alanda, su ihtiyacı ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Şayet havalar böyle giderse ve tedbir alınmamışsa, o insanlar muhtemelen bu yaz, hayvanlarını bile sulamayacak duruma gelebilirler. Bu durum bölge hayvancılığı ve tarımı açısından çok ciddi bir tehdit oluşturuyor.”

Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar

'15 GÜN İÇİNDE YAĞIŞ OLMAZSA BUĞDAYI KURTARAMAYIZ’

Konya’da sonra Türkiye’nin ‘tahıl ambarı’ olarak tarif edilen Urfa’daki kuraklık da tarım üretimi konusunda endişe yaratıyor. MGM’nin haritasında ildeki kuraklık seviyesi, ‘normal’ olarak belirtilse de beklenen yağış bir türlü gelmiyor. Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar, "Yağan yağmurlar sadece bitkinin çıkışını sağladı ama 10-15 güne kadar yağmaz ve kök kuru tabana denk gelirse, asıl o zaman sıkıntı yaşayacağız” dedi.

Çiftçilerin arpa, mercimek ve buğday ektiğini aktaran İpar “Kuyusu olanlar şu an kuyusunu çalıştırarak ürünlerini suluyor ama sulama imkanı olmayanlar çok büyük bir sıkıntı içerisinde” diye konuştu. İki hafta içindeki yağışların tahıl üretimi için kritik öneme sahip olduğunu anlatan İpra, “Yağışın olmaması, en çok buğdayı etkileyecek. 15-20 gün sonra yağmur yağarsa arpayla mercimeği kurtarma ihtimalimiz yükselecek ama buğdayı kurtarma ihtimalimiz zayıf” dedi.

‘ÇİFTÇİLER BORCU BORÇ İLE KAPATACAK’

Urfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik, çiftçinin geçtiğimiz yıllarda da kuraklıkla mücadele ettiğini hatırlatarak “Bu yıl da kuraklık yaşanırsa çiftçiler borcu borç ile kapatacak. Çiftçi perişan, arazisi ipotekli, traktörü ipotekli. Bir an önce GAP projesinin bitmesi lazım” dedi.

600 dönümde arpa ile mercimek ektiğini belirten çiftçi Cevher Türk, beklenen yağışın gelmemesi halinde ürünlerinden zarar edeceğini söyledi. Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yağmur yağmazsa mecburen elektrik enerjisi ile suyu çekeceğiz. Kuyuları çalıştırıp sulama yapmamız gerekecek. Ama bu sefer de elektrik faturası çok yüksek geliyor. Elde ettiğimiz ürünü satsak bile elektrik maliyetini karşılayamayız.”

Çiftçi Sinan Gül

Hilvan’da çiftçilik yapan Sinan Gül mercimek, arpa, buğday ektiğini belirterek “Şu anda tarla çatlamış durumda. Eğer bir haftaya yağmur yağmazsa mecburen biz sulamaya başlayacağız ve bu yüzden DEDAŞ’a mecbur kalacağız. Yağmur yağmazsa ekinlerimizin hepsi gider” diye konuştu.

Türkiye genelinde kuraklık olduğunu söyleyen Gül “Yağmur yağmaz ve ürünlerimizden zarar edersek hepimiz elimizi ayağımızı tarımdan çekmek zorunda kalırız” dedi.

‘KONYA’DA HUBUBAT REKOLTESİNDE CİDDİ DÜŞÜŞ MEYDANA GELEBİLİR’

2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya Ovası da kuraklıkla mücadele ediyor. Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, özellikle kıraç alanlarda kuraklıktan dolayı bazı hububat bitkilerinin tohumlarının çürüdüğünü söyledi. Kuraklığın devam etmesi durumunda hububat rekoltesinde ciddi bir düşüş meydana gelebileceğini kaydeden Başkan Kırkgöz, şöyle konuştu:

“Geçtiğimiz yıl kar ve yağmur yağışı çok iyiydi. Bu yıl ise hububat sezonunda beklediğimiz yağışları alamadık. Konya’nın da büyük bölümü kıraç alan dediğimiz, sulamanın yapılmadığı yerler. Sulamanın yapıldığı yerlerde, çiftçilerimiz kendi kuyularından hububata suyu veriyorlar ve buralarda herhangi bir sıkıntı yok. Burada tohumlar sağlıklı şekilde büyümeye devam ediyor. Ama kıraç dediğimiz alanlarda ara ara yağan yağışlar, tohumları yumuşatıp çimlenmeye yönlendirdi. Daha sonra bu küçük çimlenen tohumlar kök atarak toprakta tav aramaya başladı. Ardından gelen kuraklık, suyu bitkilere yetiştiremedi. Bu da bazı bölgelerimizde tohumların çürümesine neden oldu. Arazi kontrollerimizde de seyreklikleri gözlemliyoruz. Hububat bitkisi ‘kardeşleme’ dediğimiz yöntemle çoğalan bir bitki. Önümüzdeki periyotta bölgede ciddi bir yağış tahmini var. Bu yağışlar düzenli yağarsa bahar döneminde hububatın ‘kardeşleme’ yaparak bu açığı kapatacağını düşünüyoruz. Tabi iklime müdahale edemiyoruz. Eğer yağışsız hava bu şekilde devam ederse kıraç alanlarda ciddi verim düşüşü olur. Şu dönemde rekolteyi tahmin edemiyoruz. Nisan ayına kadar rekolte hakkında bir öngörüde bulunmak çok zor.”

Konya'da bazı tarım alanlarındaki ekinler çürüdü. 
‘EKİNLERİN HEPSİ HASTA’

Konya’nın Çumra ilçesinde çiftçilikle uğraşan Abdullah Büyükeken, kuraklıktan dolayı ekinlerde hastalık olduğunu söyledi. Hububatta yeterli verimin olmaması durumunda birçok çiftçinin iflas edeceğini dile getiren Büyükeken, “Ben 20 dönüm buğday ektim. Bunun 10 dönümü kıraç, 10 dönümü ise sulak arazi. Kıraç alanlardaki ekinlerde daha hiçbir çıkış yok. Sulak alanlarda ise çıkan tohumlar sağlıksız. Ekinlerin hepsi hasta. Sadece benim değil, bütün bölgedeki çiftlerde durum aynı. Eğer önümüzdeki dönemlerde yağmur ve kar yağmazsa ciddi verim kaybı olur. Zaten zorluklarla ekim yapan çiftçi, istediği verimi alamazsa iflas bayrağını çeker” dedi. 

Yarın: Türkiye’de kuraklık: Kış mevsiminin kaderi ocak ayında belli olacak