Türkiye'de deprem mültecileri de vurdu: Cenazeler kamyon kasalarında götürülüyor

Suriyeli aileler, Cilvegözü sınır kapısında yakınlarının naaşlarını battaniyelere sarılı vaziyette teslim alıyor. EMEP Göç Bürosu'ndan Mıynat, "Bu karanlığı ancak dayanışmayla aşabiliriz" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Maraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremler, Türkiye'de yaşayan mültecileri de vurdu. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, depremin etkilediği 10 ilde 15 milyonluk nüfusun 1.7 milyonunu Suriyeli mülteciler oluşturuyor. BM raporları, Kilis'te yaşayan her iki kişiden birinin mülteci olduğunu aktarıyor. Antep, Urfa, Hatay'da ise her 4 ya da 5 kişiden biri mülteci... Depremde meydana gelen yıkım sebebiyle Türkiye üzerinden Suriye'ye ulaştırılan insani yardım sekteye uğrarken, Suriye'de Şam yönetiminden de Batı yaptırımlarının felaketi körüklediği yönünde açıklamalar geliyor.

Türkiye'de depremden etkilenenler arasında, Suriye iç savaşında yerinden edilenler de bulunuyor. Suriyelilerin cenazelerinin, kamyon kasalarında sınıra götürüldüğü kaydediliyor. Cilvegözü sınır kapısında Suriyeli aileler, yakınlarının naaşlarını ceset torbaları içerisinde ve battaniyelere sarılı vaziyette teslim alıyor. 7 Şubat Salı günü Cilvegözü sınırına, kamyon kasaları arkasında en az 85 cenaze ulaştırıldığı belirtiliyor.

'SEYRELTME PROJESİ İNSANLIĞA AYKIRIDIR'

Mültecilerin durumuna dair resmi bir açıklama gelmezken, Emek Partisi Göç ve Mülteciler Bürosu'ndan Hilmi Mıynat, depremden etkilenen illerdeki geri gönderme merkezlerinden haber alınamadığını dile getirdi. Bölgede arama-kurtarma çalışmaları yürüten AFAD'ın '7 dilde destek sağlanacağı' yönündeki açıklamasına işaret eden Mıynat, bu diller arasında Kürtçenin yer almadığını belirtti.

"AFAD, 7 dilde destek sağlayacağız diyor ama Kürtçe bu diller arasında değil" diyen Mıynat, 'seyreltme projesi'nin durdurulması gerektiğini dile getirdi. İçişleri Bakanlığı'nın duyurduğu 'seyreltme' projesi kapsamında İstanbul'un da mültecilere yasaklanan 16 il arasında olduğunu hatırlatan Mıynat, "Bakanlığın, mültecileri başka illere aktarırken İstanbul'a yasak koyması gündemde. Böyle bir durum kabul edilemez. 'Seyreltme' projesi insanlığa aykırıdır" dedi.

'MARKETLERİN DEPOLARI NEDEN HALKA AÇILMIYOR?'

"Bu karanlığı ancak yurttaş dayanışmasıyla aşabiliriz" ifadelerini kullanan Mıynat, sosyal medyada 'provokatif' paylaşımlar ile mültecilerin hedef gösterildiğini aktardı. Suriyelilerin yalnızca 'mülteci düşmanlığının' bir parçası olarak gündeme getirildiğini söyleyen Mıynat, "Mülteciler ve yerel halk hayatta kalmaya çalışıyor" dedi.

Depremden etkilenen bölgelerde, mültecilerin 'yağma' iddialarıyla da hedef alındığını söyleyen Mıynat, şöyle devam etti:

"Yağma yapılıyor deniyor ama insanlar şunu sormuyor: Bu marketlerin ana depoları neden halka açılmıyor? Madem ki OHAL ilan edebiliyoruz, bir KHK ile inşaat şirketlerinin, gıda ve tekstil firmalarının malları geçici olarak kamulaştırılabilir. Burada, iktidarın bir tercihi söz konusu."

'Seyreltme projesi' nedir?

Emirhan Yalçın'ın 2 Suriyeli tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından mültecilere yönelik şiddet olayları yaşanmış, dükkanlar, araçlar yakılırken konutlara zarar verilmişti. İçişleri Bakanlığı ise, Şubat 2022'de ‘seyreltme’ projesini başlatmıştı. Projeye göre Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova’dan oluşan 16 şehirde yabancılar için kayıt kapatılmıştı. Kayıt kapama dışında atılan ikinci adımdaysa, yoğunluğun bulunduğu yerleşim yerlerindeki Suriyeliler farklı ilçe ve illere yerleştirilmişti.