‘Motokuryeler bir gün kontak kapatsa Türkiye durur’

Türkiye'de motorlu kuryelerin sayısı son yıllardaki hızlı artışla yaklaşık 100 bine ulaştı. Kuryelerin yarısı kayıt dışı çalışıyor, özellikle göçmenlere ve öğrencilere düşük ücret dayatılıyor. Kuryeler yaşadıkları sorunları Gazete Duvar'a anlattı. 18 yılını bu işe veren Çağdaş Yavuz: "Biz serseri değiliz, iki teker üstünde evine ekmek götüren emekçileriz." Dört yıldır kuryelik yapan Aygün Karacakol: "Aşağı inerken çöpümü de atabilir misin diye soruyorlar." Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Çağdaş Yavuz: “Motorlu kuryeler bir gün kontak kapatsa Türkiye durur."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Motosikletle kuryelik hizmeti özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşıyor. Kimi şirketlerin evrak ve eşyalarını taşıyor kimi ise yiyecek siparişlerini yetiştirme telaşıyla gün boyu trafikte koşuşturuyor. Sektör büyüdükçe sorunlar da artıyor. Baskı, mobing, düşük ücret, sigortasızlık, uzun çalışma saatleri gibi birçok sorunla mücadele eden kuryeleri temsil eden Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu'nun başkanı Çağdaş Yavuz, "Motorlu kuryeler bir gün kontak kapatsa Türkiye durur" diyor.

Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Çağdaş Yavuz

‘CANDY CRUSH’TA ŞEKER PATLATIYOR’

Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu’nun paylaştığı verilere göre geçen yıl ölümle sonuçlanan 103 motosiklet kazasının 75’i motorlu kuryeler tarafından yapıldı. Kuryeler trafikte pek çok tehlikeyle burun buruna geliyor. En önemli sıkıntıları araçların motosikletleri dikkate almaması. Trafikte pek çok araç sollama yaparken aynalarını kontrol etmiyor ya da sinyal vermeden manevra yapıyor. Yavuz, birçok sürücünün motosiklet kullanıcıları için kaza riski oluşturduğunu bile fark etmediğini bir örnek üzerinden anlatıyor: "Çok riskli bir pozisyonda kaldım ama baktım ki sürücü farkında bile değil. Sonra kırmızı ışık yandı ve yanına gittim. Baktım ki elinde telefon Candy Crush'ta şeker patlatıyor."

Kendisi de 18 yıldır kuryelik yapan Federasyon Başkanı Çağdaş Yavuz, "Biz serseri değiliz, iki teker üstünde evine ekmek götüren emekçileriz" diye konuşuyor. Yavuz, motorlu kuryelerin sorunlarını konuşmak ve haklarını aramak için önce dernek, sonra federasyon kurduklarını anlatıyor: “Bir şeyler yanlış gidiyordu. Ötekileştiriliyorduk, ne işveren ne müşteri bize saygı duymuyordu. Trafikte de müthiş bir saygısızlık var zaten. En sonunda ‘Bu düzenin değişmesi lazım’ dedik ve önce dernek sonra federasyon kurduk.”

GÖÇMENLER YARI FİYATINA ÇALIŞTIRILIYOR

Türkiye’de çalışan yüz bin motorlu kuryenin en az 50 bininin kayıtsız çalıştığı tahmin ediliyor. Kayıtsızlık beraberinde düşük ücretlendirmeyi getiriyor. Düşük ücretlendirme, özellikle göçmenlere ve tatil dönemlerinde çalışan lise öğrencilerine dayatılıyor. Bir kurye günlük ortalama 150-200 TL arası para kazanırken, göçmenler ve ehliyetsiz kuryeler günlük 50-60 lira arasında değişen ücretlere çalışıyor. Yavuz "Göçmenlerin mağduriyetinden yararlanıyorlar, emeklerini sömürüyorlar" diyor.

Yavuz, kamuoyunda motorlu kuryelerin kötü bir imajı olduğunun altını çiziyor ve bu imajı değiştirmek, motorlu kuryeliği itibarlı bir meslek haline getirmek için çalıştıklarını söylüyor: "Trafik kurallarına uyan, ilk yardım eğitimine vakıf, işitme engellilerle iletişim kurabilecek kadar eğitimli çalışanları olan saygın bir meslek haline getireceğiz."

Motorlu kuryeler, birçok kez trafik kurallarını ihlal ederek kaldırımdan gittikleri, kırmızı ışıkta geçtikleri ya da ters yöne girdikleri için şikayet alıyor. Yavuz’a göre, bunun sebebi hız baskısı: "İnsanlar kaldırımdan, ters yönden gitmemizden ve refüjden atlamamızdan şikayet ediyor ama sipariş verdikleri zaman ‘acil gelsin’ diye not düşüyor. İşveren de kuryeye baskı yapıyor, ‘acil acil’ diye. İlk önce bunu düzeltmemiz lazım. Kuryelerin de önce can güvenliğini düşünerek teslimat yapması lazım. 20 liralık paket için ölmeye değmez."

Kuryelere sigorta yapılırken meslek kodları dikkate alınmıyor. İşveren, kuryeyi garson ya da komi olarak sigortalıyor. Çalıştırdığı kuryenin sigorta primini tam maaşı üzerinden yatıran işveren sayısı yok denecek kadar az, sigorta primleri genellikle asgari ücret üzerinden yatırılıyor.

‘AŞAĞI İNERKEN ÇÖPÜ ATAR MISIN?’

4 yıldır yarı zamanlı motokuryelik yapan Aygün Karacakol, zaman zaman müşterilerden akıl almaz taleplerin geldiğini söylüyor: “Bize kendi özel ihtiyaçlarını aldırmaya çalışıyorlar. Mesela siparişin fişinin üstüne ‘kurye gelirken sigara alabilir mi, alkol alabilir mi’ diye not bırakıyorlar. Bunun dışında bir gün biri, ‘ aşağı inerken çöpümü atabilir misiniz?’ diye sordu bana.”

Aygün Karacakol, tam zamanlı kuryelerin izin günlerinde çalışıyor. Buna meslek jargonunda izin çevirme deniliyor. Şu anda sigortasız çalıştığını ve işverenlerin sigortasız çalışmayı çok sıradan bir şeymişçesine rahatlıkla teklif ettiğini söylüyor: “Özellikle okulların kapandığı yaz dönemlerinde 18 yaşından küçük, ehliyetsiz motorcular devreye gidiyor. Bu gençler ortalama ücretin altına rakamlara, ehliyetsiz ve sigortasız çalıştırıyorlar, yaz dönemlerinde ailelerine yük olmamak için harçlıklarını çıkarıyorlar. Bizden daha düşük fiyata çalıştıkları için onları tercih ediyorlar."

Aygün Karacakol, 4 yıldır motokuryelik yapıyor.

Motokurye sektöründe kadın çalışanların sayısı oldukça az. Karacakol, bu durumu “Müşterilerin kapısına gittiğim zaman ‘ağabey hoş geldin’ diyorlar. Sonra kaskı çıkarıyorum ‘Aaa bayanmış’ diye şaşırıyorlar” diye anlatıyor. Cinsiyeti sebebiyle şimdiye kadar herhangi bir sorun yaşamadığını belirtiyor ve “Aksine benim bu işi yapmam kadınların her işi yapabileceğine dair bir farkındalık” diyor.

İŞ VERİLMEYEN KHK'LİLER MOTORLU KURYELİK YAPIYOR

Motokuryelik, OHAL döneminde KHK’lerle kamu görevinden çıkarılanların da kendilerine yer bulabildiği bir meslek kolu. KHK’li olduğu için özel sektörde iş verilmeyen birçok kişi, motorlu kuryelik yapıyor.

8 Temmuz 2018’de yayımlanan 701 sayılı KHK ile TSK’deki görevinden çıkarılan Ferhat Çelik de 1,5 yıldır motokuryelik yapıyor. KHK’lilerin ötekileştirdiğini belirten Çelik, hem iş hayatında hem de bankacılık işlemlerinde sorun yaşandığına dikkat çekiyor.

Günde ortalama 11 saat çalışan Çelik’e göre motokuryeliğin en zor yanı, hızlı teslimat beklentisi. Pek çok kişinin yemeğin pişme süresini hesaba katmadan yolda geçen süreye odaklandığını anlatıyor: “Trafik kurallarına uygun bir şekilde siparişi en yakın diyebileceğimiz 1 KM’lik mesafeye götürmem on dakika kadar sürüyor. 4-5 KM’den sipariş geldiği zaman haliyle teslimat süresi de uzuyor. Ama müşteri diyor ki, siparişi verdim 45 dakika oldu, kurye getirmedi.”

ÇOK TEHLİKELİ MESLEKLER GRUBUNA ALINMAK İSTİYORLAR

Motorlu kurye meslek kolu, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun tebliğine göre “az tehlikeli meslekler” grubunda bulunuyor. “İki teker üzerinde hayat mücadelesi veriyoruz” diyen kuryeler, federasyon aracılığıyla bu sınıflandırmaya resmi itirazda bulundu. Talepleri “çok tehlikeli meslekler” grubuna alınmak.

Son dönemde motorlu kuryelerin bir başka gündemi ise mesleki yeterlilik belgesi. Belge, şu aşamada isteğe bağlı olarak federasyon tarafından veriliyor. 2021 Ocak itibarıyla zorunlu hale getirilecek olan mesleki yeterlilik belgesiyle, kayıt dışı çalışmanın engellenmesi ve motorlu kuryeliğin profesyonel bir meslek haline getirilmesi hedefleniyor.