10 Ekim'de ölen Ali Kitapçı 'terör örgütü üyesi' sayıldı

Bakırköy Cezaevi yönetimi, 10 Ekim katliamında ölen Ali Kitapçı’nın anlatıldığı röportajın bulunduğu gazetenin cezaevine girişine izin vermedi. Karara gerekçe olarak ‘terör örgütü üyesinin hayatından alıntılar yapılarak övgüyle bahsedilmesi’ gösterildi. Suç duyurusunda bulunacağını açıklayan Emel Kitapçı, “Ankara Garı’nda 103 kişiyi katleden IŞİD üyeleri mi yoksa saldırıda hayatını kaybeden emekçiler mi terörist?” diye sordu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - 10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden Ali Kitapçı’nın eşi Emel Kitapçı, eşinin hayatını anlatan kitapla ilgili röportajın yer aldığı Meydan gazetesinin, eşinin 'terör örgütü üyesi' olarak nitelendirilip cezaevine alınmaması ile ilgili suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

Emel Kitapçı, Mülkiyeliler Birliği’nde yaptığı basın toplantısında sendikalı bir demiryolu işçisi olan eşi Ali Kitapçı’nın anısını yaşatmak için basılan ve şu anda da yasal olarak dağıtım ve satışı yapılan 'Bizim Ali- Anarşist Bir Demiryolcunun Hikayesi' kitabı hakkında bir röportaj bulunan gazetenin Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na alınmadığını, buna karşı yapılan itiraza ‘terör örgütü üyesinin hayatından alıntılar yapılarak övgüyle bahsedildiği’ yanıtının verildiğini söyledi. Bu duruma tepki gösteren Emel Kitapçı, “Bizler ailesi ve yoldaşları olarak soruyoruz: Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ali Kitapçı’ya terörist derken neyi kendisine gerekçe aldı” diye sordu.

'IŞİD ÜYELERİ Mİ HAYATINI KAYBEDENLER Mİ TERÖRİST?'

Katliam sonrası üç günlük yas ilan edildiğini hatırlatan Emel Kitapçı, hayatını kaybettiği güne kadar eşiyle ilgili açılmış bir soruşturma olmadığını söyledi. Kitapçı, cezaevi idaresine “Ali Kitapçı bir sendikacı ve anarşist olarak bütün politik faaliyetlerini açık ve meşru bir zeminde yürütmesine rağmen, kitlesel bir mitingde düzenlenen alçakça bir saldırıda yaşamını yitirmişken, nasıl oluyor da terör örgütü üyesi olarak itham edilebiliyor? Bu kararı verenler için hangisi terörist? Ankara Garı’nda 103 kişiyi katleden IŞİD üyeleri mi yoksa saldırıda hayatını kaybeden emekçiler mi?” dedi.

Kitapçı şöyle devam etti: “Gücü temsil ettiğini düşünenlerin ideolojisine sahip olmayan herkes onlara göre terör örgütü üyesi midir? Belki de o karanlık günde kaybettiklerimizi ısrarla yaşatmaya devam edişimizin birilerinde yarattığı rahatsızlıktır Ali Kitapçıları terör örgütü üyesi ithamına maruz bırakan. Tekrar soruyoruz, cezaevi yönetimi neyi esas almıştır? Meydan Gazetesi’nde yayımlanan röportajdan bir okuyuşta anlamış mıdır bunları yoksa kitabı da okumuş mudur fikir edinmek için?”

SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK

“Konuya ilişkin İnfaz Hakimliğinin itirazı reddetme kararı neye göre verilmiştir” diye soran Kitapçı,  “Bizler, bu soruların cevabını alana kadar sormaya, yasal/hukuksal tüm haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz” dedi. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını söyleyen Kitapçı, "Ali Kitapçı’yı da onun fikirlerini de 10 Ekim Karanlığında katledilen tüm canlarımızı da yaşatmaya devam edeceğiz. Katledilen yakınlarımızın, canlarımızın hatıralarına saygısızlık etmelerine asla izin vermeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

10 Ekim Davası avukatlarından Nuray Özdoğan, “IŞİD’li katiller duruşmalarda yakınlarını kaybeden ailelere ‘terörist asıl bunlar’ dediler. Ali Kitapçı’ya bugün terörist diyen aynı zihniyet midir? Karar gerekçesiz olmasıyla, hayatını kaybetmiş birine bir yargı hükmü kurmalarıyla, her anlamıyla suçtur ve görevlerini kötüye kullanmışlardır. Ne yazık ki Barış Mitingi’ne gidenler hangi saikle öldürülmüşse, aynı saikle bu kararlara imza atılıyor” dedi.

CEZAEVİ KARARINA İTİRAZ REDDEDİLDİ

Bakırköy Cezaevinde hükümlü olan Esra Arıkan, ziyaretçilerinin getirdiği ama kendisine verilmeyen kitap ve gazetelerle ilgili avukatı aracılığıyla cezaevi yönetimine itirazda bulundu. Cezaevi yönetimi gazetenin verilmemesine gerekçe olarak, “Bizim Ali- Anarşist Bir Demiryolcunun Hikayesi ” başlıklı yazıda, terör örgütü üyesinin hayatında alıntılar yapılarak, 'övgüyle bahsedilmesini' gösterdi. Bu yazı üzerine Arıkan Bakırköy İnfaz Hakimliğine başvurdu. Bu başvuruda da cezaevi yönetiminin verdiği karar yerinde bulunarak itiraz reddedildi.