Turizme yer tahsisi otomatiğe mi bağlanacak?

Turizm Teşvik Kanunu Teklifi’ne göre Kültür ve Turizm Bakanlığınca turizme kazandırılması istenen taşınmazın tahsisine ilgili bakanlık tarafından iki ay içinde yanıt gelmezse olumlu görüş verilmiş sayılacak. CHP ve HDP muhalefet şerhinde bürokratik işleyiş düşünüldüğünde bu sürede bir yanıtın mümkün olmadığına dikkat çekerek, iki bakanlığın hatalı tahsislerde suçu birbirlerine atıp sorumluluktan kaçacağını ileri sürdüler.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - “Turizm yatırımlarının hızlandırılması, bürokrasinin azaltılması” gerekçesiyle Meclis’e sunulan Turizm Teşvik Kanunu Teklifi Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. 12 maddelik teklifin en tartışmalı maddelerinden biri koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerindeki mülkiyetlerin turizm yatırımlarına tahsisini hızlandıran madde oldu. Maddeye göre Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın uygun gördüğü Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazların tahsisi konusunda iki ay içerisinde cevap şartı getiriliyor. İki ay içerisinde ilgili bakanlık veya bakanlıklar tahsise cevap vermezlerse olumlu görüş verilmiş sayılacak. Böylece, tahsislerdeki uzun süreçler kısaltılmış olacak.

'ÇEVRE BAKANLIĞI DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR'

Söz konusu teklife CHP ve HDP muhalefet şerhi düştü. CHP Milletvekili Hasan Baltacı muhalefet şerhinde, teklifle bugüne kadar kamunun güvencesinde olan hazineye ait mülk ve büyük bölümü orman statüsünde olan arazilerin “turizm gelirlerinin arttırılması” şemsiyesi altında kullanıma açıldığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın devre dışı bırakılarak yetkinin bütünüyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildiğini söyledi. Teklifin “mülkiyeti Hazine’ye ait ve Orman Bakanlığı kontrolünde olan taşınmazları elden çıkarma girişimi” olarak görülmesi gerektiğini belirten Baltacı, “Teklif orman alanlarının kamusal bir değer olmaktan çıkarılması yönünde atılmak istenen tehlikeli bir adımdır” dedi.

'İKİ AY İÇİNDE GÖRÜŞ MÜMKÜN DEĞİL'

Tahsisi öngörülen taşınmazlarla ilgili iki ay içinde bir görüş bildirilmesinin bürokratik işleyiş dikkate alındığında mümkün gözükmediğine dikkat çeken Baltacı, “Böyle bir durumda hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı hatalı tahsislerde suçu bir birlerine atabilecek, sorumluluktan kaçabilecektir” dedi.

İKİ BAKANLIĞI DA SORUMLULUKTAN KURTARIYOR

HDP Bitlis Milletvekili Celadet Gaydalı da teklife muhalefet şerhi düştü. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kullanımında yarar gördüğü taşınmazların iki ay içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın olumsuz görüş bildirmemesi ya da tahsisi gerçekleştirmemesi durumunda doğrudan tahsis edilmiş sayılmasını eleştiren Gaydalı şunları ifade etti:

“İki aylık bir süreç zarfında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ormanlık alanların, kültür ve turizm koruma ve geliştirme ile turizm merkezlerinde bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kullanımında yarar gördüğü taşınmazlar ile ilgili bir görüş bildiremeyeceği neredeyse kesin bir durumdur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın olumsuz görüş bildirmemesi ya da cevap vermemesi durumunda söz konusu talep edilen alanların Kültür ve Turizm Bakanlığı'na doğrudan tahsis edilmesi aynı zamanda ileride yaşanacak sorunlardan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı kurtarmakta, tabiri caizse “biz görüş bildirmedik onlar almış” diyerek kendilerini aklayabileceklerdir. Aynı zamanda yaşanabilecek sorunlar karşısında Kültür ve Turizm Bakanlığı 'Biz izin istedik onlar cevap vermedi' diyerek kendilerini kamuoyunda aklayabilecekledir. Dolayısı ile her iki bakanlığı da yaşanabilecek sorunlar karşısında sorumluluktan kurtaracak böyle bir ibarenin kabulü mümkün değildir. Eğer Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iki ay içerisinde cevap verebilecek durumda ise mutlaka olumlu veya olumsuz fikirlerini almak ve yasa teklifindeki muammayı ortadan kaldırmak gerekmektedir."