Tek istedikleri adalet

Çorlu tren faciasında yakınlarını yitirenler sorumlular hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepki gösteriyor. Sosyal medya üzerinden adalet arayışlarına destek çağrısı yapan aileler, Türkiye'de adaletin olduğuna inanmak istiyor.

Google Haberlere Abone ol

Orbay Soydan

DUVAR - Çorlu tren faciasında yakınlarını yitirenler sorumlular hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepki gösteriyor. Sosyal medya üzerinden adalet arayışlarına destek çağrısı yapan aileler, Türkiye'de adaletin olduğuna inanmak istiyor.

14 yaşındaki kızı Bihter Bilgin’i tren faciasında kaybeden Zeliha Bilgin, “Çorlu tren katliamından sonra yaşadığımız dokuz ay cehennemdi. Büyük acılarımız vardı; bir de bu acılarla adalet arayışımız vardı. Çalmadığımız kapı kalmadı. Bizler bu kadar büyük acılarla adalet aramak zorunda değildik.

Bizim tek istediğimiz adaletti. Bizim evlatlarımız, annelerimiz, babalarımız geriye gelmeyecek bunu biliyoruz. Bizim evlatlarımızı kaybettiğimiz gibi annelerin, eşlerin evlat kaybetmelerini, kardeş kaybetmelerini engellemek içindi bu adalet arayışımız. Orası ölüm menfeziydi. Bunu biz 8 Temmuz’dan sonra öğrendik. Kimse tren kullanmasın bu ülkede” diyor.

BİLİRKİŞİ TCDD’DEN İHALE ALMIŞ

Davayla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Selvi Yüzbaşıoğlu, Tren katliamında belirlenen bilirkişi heyetinin tanıdık isimlerden oluştuğuna dikkat çekiyor: “Bilirkişi heyetinde yer alan Mustafa Karaşahin, Pamukova tren katliamını aklayan aynı zamanda bakanlıkla ilişkileri olan ve kazanın yaşandığı demiryolu hattına danışmanlık yapan bir kişi. Diğer bilirkişi Prof. Dr. Sıddık Yarman ise bu hattın sinyalizasyon çalışmasını yapan şirketin yönetim kurulu başkanı. Dolayısıyla beş bilirkişiden iki tanesi tarafsızlığı ve bağımsızlığı şüpheli olan kişilerdi. Biz aileler ve vekiller olarak bilirkişi heyetine itiraz ettik. Fakat savcılıkça bu itirazlarımız kabul olmadı ve bu bilirkişilerin heyetiyle bir iddianame düzenlendi, sonrasında takipsizlik kararı çıktı.”

BU İNSANLARA ADALET BORCUMUZ VAR

Davanın avukatlarından Evren İşler ise, bu kadar taraflı olmalarına rağmen aslında bilirkişilerin raporlarında organizasyon bloğunun ne kadar kusurlu olduğunu söylediklerine dikkat çekiyor: “Bu taraflılıkta insanlar bile hattın yeniden yapılandırılmadığını, meteorolojik, jeolojik değerlendirme yapılmadığını, köprü ve menfezlerin bakımının olmadığını saptamışlar. Bu saptamaları yaptıktan sonra yöneticiler sorumlu değildir demişler. Bunu kabul etmenin imkânı yok. Bu insanların ihmalleri sadece ihmal olarak adlandırılmaz; bunların TCK 83’de yeri var. Bunlar icrai harekete eşdeğer ihmallerdir. Olaya bu gözle bakmak gerekir. Dolayısıyla bu taraflı bilirkişilerin hazırladığı raporu bile yorumlamayan savcı ve hakimlerle karşı karşıya kaldık. Bu ailelere adalet borcumuz var. Bu insanlar devletlerine güvenip, devletin demiryollarıyla yolculuk yaparken ailelerini kaybettiler. Aynı şekilde adalet mekanizmasına güvendiler, burada da adaletin gerçekleşmemesiyle karşı karşıya kaldılar.”

TEK İSTEDİĞİMİZ ÇOCUKLAR ÖLMESİN

Kardeşi Hakan Sel ve yeğeni Arda Sel’i bu faciada kaybeden Fatih Sel: “Suçluların yargılanmasını istiyoruz. Evet, ceza almalarını istiyoruz. Neden yargılanmadıklarını, neden yargıdan kaçıldığını anlayamıyoruz. O insanların kurtarılmak istenmesi değerli olduklarından mı? Benim Ardam, abim ya da 23 kişi değersiz insanlar mıydı? Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Tabi ki biz mücadeleyi bırakmayacağız; aslında kim ceza alırsa alsın, kim yargılanırsa yargılansın bu saatten sonra ne Ardam ne de abim benim yanıma gelmeyecek. Bizim tek muradımız; başka insanların bizim gibi canı yanmasın. Bizden sonra Ankara’da yaşanan tren faciasının haberini ilk okuduğumda kalbim acıdı. Şu anda nasıl acı çektiklerini derinden hissettim. Eyvah dedim bizim gibi aynı acıları yaşıyorlar. Ve inanın bundan sonra tek amacımız başka çocuklar ölmesin, başka insanların hayatları karartılmasın. Annelerini, babalarını, kardeşlerini, çocuklarını yetirdi insanlar. Bunlar soruşturulsun ki; bir daha yaşanmasın” dedi.

Çorlu tren faciası aileleri yaşadıklarını anlattı: