‘Küçük Erzurum’da denge değişecek mi?

İzmir’in ‘Küçük Erzurum’ diye anılan ilçesi Kemalpaşa’da AK Parti 2014’teki yerel seçimlerden beri önde. CHP ise kalesi sayılan İzmir’de en az oyu bu ilçeden alıyor. CHP’liler Kemalpaşa’daki referandum sonuçlarına güveniyor. Ancak bu kez sanki Erzurumlular da farklı düşünüyor!

Google Haberlere Abone ol

Oğulcan Bakiler

İZMİR - İzmir’in en büyük ilçelerinden biri olan Kemalpaşa, Manisa’yla bir geçiş noktası. Türkiye’nin en büyük organize sanayi merkezlerinden biri burada olduğu için bir işçi bölgesi. Kiraz ve zeytinin öne çıktığı tarım da ilçenin önemli geçim kaynaklarından.

Altı mahalle, 29 köyden oluşan ilçede 104 bin kişi yaşıyor. İzmir’in 30 kilometre uzağında.

Kemalpaşa, AK Parti’nin İzmir’de 2014’teki yerel seçimi kazandığı iki ilçeden biriydi. 7 Haziran 2015’te yüzde 37,8 oy alan AK Parti, 1 Kasım 2015’teki seçimde İzmir genelinde yüzde 31 oy alırken Kemalpaşa’daki oyunu yüzde 45,8’e çıkardı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ise İzmir’de en düşük oy oranı olan ilçe burası. 7 Haziran’da yüzde 35,9 oy alan CHP, 1 Kasım’da ilçedeki seçmenlerin yüzde 35’i tarafından tercih edildi. Bu seçimde İzmir genelinde CHP’nin oy oranı 46,8 idi.

CHP’nin bu tabloyu değiştirmek için neler yaptığını görmek amacıyla Kemalpaşa’ya gidiyoruz...

Partinin Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, ilçedeki sandıklardan yüzde 52,8 ile ‘hayır’ oylarının önde çıktığı 16 Nisan 2017’deki referandum sonucunu hatırlatarak söze giriyor: “Millet İttifakı olmadan, tek başına CHP’nin Kemalpaşa’daki oyu AK Parti’yi geçemez. Kemik bir kitle var ki onların kararını değiştirmek mümkün değil. Bu nedenle Erdoğan’a karşı ittifaktaki partilerle beraber hareket ediyoruz. Referandumda bunun sonucunu aldık.”

'GÖZLERİNDEN ANLIYORUZ'

Ayçil sokaktaki insanların siyasi görüşünü açıklamaktan kaçındığını söylüyor: “Çalışmalarda görüyoruz, herkeste korku hakim. Partiye bağış yapan var, kendi adına makbuz yazdırmıyor. Kemalpaşa’da insanlar birbirini tanır. Baskı yapıldığı için bize oy vereceklerini söylemekten kaçındıklarını gözlerinden anlıyoruz. Birikimleri var, işleri var, eğer oylarını açıklarlarsa bunları kaybederler. Haksız değiller.”

CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil

Saat öğleni epey geçiyor. CHP’li kadınlar ilçe başkanlığında toplanıyor ve broşürleri alıp sokağa çıkıyorlar. Onlara eşlik etmek istediğimi söyleyince başkandan onay geliyor. Ayçil bir yandan milletvekili adaylarının Kemalpaşa’da katılacağı kampanya çalışmaları için telefon trafiğinde... Günlük ziyaret programını görüyorum. Milletvekili adayları da çalışmalarda sık sık yer alıyor.

'ADAYLAR YERİNE BİZ KONUŞSAK'

Biraz önce birlikte oturduğumuz Kemalpaşalı genç bir parti üyesinin eleştirisini anımsıyorum: “Mazotun fiyatını, çiftçinin çektiklerini biz daha iyi paylaşıyoruz. Bazı yerlerde, mesela köylerde, biz konuşsak adaylar yerine daha iyi.” Adayların yerele hitap etmekte sorun yaşadığı izlenimini ediniyorum. Kadınlar çok uzaklaşmamış, onlara yetişiyorum. Bugün ilçe başkanlığının olduğu yere yakın mahalleleri dolaşacaklar. Kemalpaşa’nın merkezindeyiz.

CHP’li kadınlar kahvehaneleri geziyor, erkeklere cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin vaatlerinin yer aldığı broşürleri veriyorlar. Hülya Yazar Kaya, “Girmekten çekindiğimiz hatta hiç giremediğimiz mahalleler var. Çabuk kaçabilelim diye dış kapılarına taş koyduğumuz apartmanlar oldu! İki kadın gidip kapısını çaldığımız birçok evde erkeklerden sert tepkiler aldık. Eşleriyle konuşmamıza müsaade etmediler” diyor. Bu mahallelerden çok ümitsizler... Sözünü ettiği mahallelerde yoğun olarak Erzurum’dan yerleşenlerin yaşadığını da ekliyor Kaya.

Kemalpaşa en çok göçü Erzurum’dan alıyor. İlçe uzun yıllardır ‘Küçük Erzurum’ diye anılıyor.

'ÇALIŞANA SORULMAZ'

Kimileri broşürleri alıyor ama hangi partiye oy verecekleri sorusunu cevaplamıyor. Orta yaşlarda bir erkek, “Ben çalışan insanım. Çalışan insana sorulmaz” diyerek kadınların yanından uzaklaşıyor.

Kadınlar broşür verdikleri kişilere oylarını sorarak kendi anketlerini yapıyor, kapılarını çaldıkları evlerde kaç seçmen olduğunu da kaydediyor.

Kahvehanenin önünde yalnız oturan Mehmet Yüksel broşürü alıp göz ucuyla inceliyor: “Hastane, okul, köprü her zaman yapılır. Benim için silah önemli. Kim askeri gücümüzü arttırırsa ona oy vereceğim. Düşmanımız çok. Hepsine bakıyorum partilerin. Silah, tank, uçak yapan bir tek AK Parti var. Onu tercih edeceğim. CHP’nin broşüründe bunlar yok.” Kemalpaşa’da yaşayan Yüksel, yerel seçimlerde AK Parti’ye bir daha oy vermeyeceğini ama 24 Haziran’da bunun tercihini etkilemeyeceğini de belirtiyor.

‘ÜÇ HİLAL’Lİ İYİ PARTİLİ

Kadınların broşür verdikleri Ali Sarıkaya ise ikinci tur gerçekleşirse tercihinin İnce olacağını söylüyor. Ardından, “Gençliğimden beri MHP’ye destek verdim, ilk turda da İYİ Parti’ye oy vereceğim” diye ekliyor. Harzen, ‘üç hilal’li MHP yüzüğünü halen taşıdığını göstererek MHP’de delege olduğunu söylüyor; ona göre, “Meral Akşener gelecekte MHP’ye dönecek ve partiyi değiştirecek”.

Ali Sarıkaya ‘üç hilal’li MHP yüzüğünü gösteriyor...

Kadınlar yolda rastladıkları kişilere, esnafa, kahvehanede oturan erkeklere broşür verirken bir yandan kapıları da çalıyor. Bazı kapılar hiç açılmıyor. Bir ara kadınların ‘kararlı’ AK Partililer karşısında, nasılsa ikna edemeyiz mantığıyla zaman kaybetmek istemediği düşüncesine kapılıyorum. Özellikle Erzurumlular karşısında... Kadınlar ise yanlarında ben olduğum için, bir erkek varken bazı kadınların kapıyı açmayıp onlarla konuşmayacağını söylüyor ve nazikçe benden ayrılmak istiyorlar...

AK PARTİ'DEN YANIT GELMEDİ

AK Parti’nin Kemalpaşa İlçe Başkanı iken istifa ederek partiden milletvekili adayı olan Yaşar Kırkpınar ile görüşmek istesek de kendisi açıklama yapmak istemedi. Seçim çalışmalarına eşlik etmek istediğimizi de ilettik ancak yanıt alamadık.

Mevcut ilçe yönetimi ise 'henüz bir başkan seçilemediği için kimseyle görüşemeyeceğimizi' söyledi. Biz de Kemalpaşa’da dolaşmaya devam ettik. Hüseyin Altaş, Erzurum’dan ilçeye uzun yıllar önce göç etmiş. Emlak ofisi var. İçeri girdiğimizde torununu buluyoruz, Altaş biraz sonra geliyor. Torunuyla 'siyasette anlaşamadıklarını' öğreniyorum ama torun ne düşündüğünü söylemekten çekiniyor. Dede Altaş, “biz kimseye ezbere oy vermeyiz” diyor: ‘Kemalpaşa’yı Kemalpaşa yaptığını’ söylediği 1999’da seçilen Fazilet Partili belediye başkanını örnek vererek, “Burada CHP çalışmadı, Fazilet’e oy verdik, ardından CHP geldi, ardından AK Parti. Oyumuz icraat yapana.”

Hüseyin Altaş’ın torunuyla (solda) görüşleri farklı.

AK Parti’nin hangi vaatlerinden etkilendiğini soruyorum: “Bu seçim için bir vaadi aklıma gelmiyor ama bugüne kadar yaptıklarına bakarak oy vereceğim. En çok hastanelerden memnunum. Bu düzen bozulursa eskiye döneriz. İki ayrı ittifak var. Benim gözümde biri yapmaya diğeri yıkmaya çalışıyor. Diğer adaylar hükümetin bütün projelerini iptal edeceğini söylemedi mi?”

'YAŞLILARIN KARARI DEĞİŞMEZ'

Daha sonra kadınların oturduğu bir manifatura dükkânına giriyorum. Seçim hakkında haber yaptığımı söyleyince beni buyur ediyorlar, isim ve görüntü vermek istemediklerini ise kibarca belirtiyorlar. Buradaki herkes de Erzurumlu...

Dükkânın sahibi olan orta yaşlardaki kadın önceki seçimlerde AK Parti'yi desteklemiş. Elindeki dikişe devam ederken anlatıyor: “AK Parti’nin değişmeyecek bir kitlesi var. Bazı icraatlar yapılıyor, kabul ama her şey icraat değil. Onlarla bunu tartışamazsınız. Özellikle yaşlılarımız araştırmıyor, televizyonda gördüğünü yorumluyor. Caminin kapısında, kahvede oturanların kararı değişmiyor. Yine de onlar azınlık kaldı. Gençler seçimin kaderini belirleyecek. İlk defa iktidarın gücünün, moralinin azaldığını düşünüyorum.”

HANGİ PARTİ DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR?

Biri “AK Parti’nin kadın kolları çok çalışıyor, en çok onların çalıştığını görüyorum” derken, konuşmaktan daha fazla çekindiği sezilen diğer kadın, “İnce çok iyi çalışıyor. Apartmanda oturan herkes başta İnce’ye tepkiliydi, özellikle terör konusunda güvenmiyorlardı. Şimdi nasıl olduysa, İnce diyorlar, onları ikna edecek kadar çalışmış demek ki” diyor. CHP’liler Kemalpaşa’daki Erzurumlulara 'ulaşamasa' da onlarda çoktan bir değişim başlamış. Kadınlar 24 Haziran için başta kararsız olduklarını söylüyor, sonra 'açık konuşmamızı beklemeyin' diyorlar ve ekliyorlar: “Sizin işiniz de çok zor.”

Etiketler CHP AK Parti Erzurum