Hakimden avukata: Bozacı
'Barış Akademisyenleri'nin yargılandığı davada Mahkeme Başkanı Adem Aygün ve Avukat Ömer Kavili arasında sözlü tartışma yaşandı. Yargının tahakküm altına alındığını belirten Kavili "Yargılanmayı göze alarak da hukuk kurallarından bahsetmeye devam edeceğim" dedi.
DUVAR - 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza attıkları için haklarında dava açılan akademisyenler, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde peş peşe yapılan duruşmalarda yargıç karşısına çıkmaya devam ediyor.
'Barış Akademisyenleri'nin yargılandığı İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilginç anlar yaşandı. Barış Akademisyenleri'nden Prof. Dr. Neşe Yıldıran'ın yargılandığı duruşmada, Mahkeme Başkanı Adem Aygün iddianameyi okumak istedi. Yıldıran, iddianame kendisine tebliğ edilmediği için savunma yapmak üzere ek süre talep etti. Yıldıran'ın Avukatı Ömer Kavili de, iddianamenin müvekkiline ulaşmadığını belirterek itiraz etti. İtiraz üzerine mahkeme başkanı ve avukat arasında tartışma yaşandı.
İtiraz üzerine Aygün, "Bila tebliğ dönmüş. Okur öğrenir, zaten dosyanın içinde fazla bir şey yok" dedi. Kavili yasal olarak bunun mümkün olmayacağını söylese de iddianame okundu. Kavili, "Yasal olarak tebliği ile duruşma günü arasında bir haftadan az müddet olamaz" diye itiraz ederek şöyle devam etti; "Çünkü buna göre sanık bir hazırlık yapar. Mahkeme başkanı kanunu çiğneyerek iddianameyi okudu. Bütün bunlar zabta geçti."
Mahkeme başkanı bu sözler üzerine, 'Şuraya bak ya! Avukat ne diyorsa sanık aynısını tekrarlıyor. Şıracının şahidi bozacı ya!' ifadelerini kullandı.
'HUKUK KURALLARINDAN BAHSETMEYE DEVAM EDECEĞİM'
Olay bununla bitmedi... Mahkeme başkanı, Yıldıran'ı ortaya alarak savunma yapmasını söyleyince Kavili, CMK 149/3 (soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz) maddesi uyarınca müvekkilin yanına oturmasını talep etti. Kavili'nin bu talebi de reddedildi.
Hakim, Yıldıran'ın avukatlarının yanlarında oturmasını istememesine gerekçe olarak şunları sundu: 'Siz ne diyorsanız sanık da onu söylüyor...'
Kavili, “Dünyanın her yerinde sanık ve müdafi görüşmesi gizlidir. Hiç kimse dinleyemez” diyerek reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanığa savunmasını hazırlamak için ek süre verilmesini, reddi hakim talebinin de görüşülmek üzere 36. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 10 Mayıs tarihine erteledi.