İstanbul'dan göç ettiği köydeki evini yıktılar

İstanbul'un yorucu hayatından vazgeçerek ailesiyle birlikte Kazdağı eteklerindeki bir köyün yakınına yerleşen Coşkun Yılmaz'ın evi ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Ruhsat alması için yeterli süre verilmediğini belirten Yılmaz “Evim yıkılmış olabilir ama fidanlarım, tavuklarım, arılarım, bahçelerim hala orada” diyerek köyü terk etmeyeceğini söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'daki kalabalıktan, ağır yaşam koşullarından ve çalışma şartlarından yorulan 36 yaşındaki Coşkun Yılmaz 3 yıl önce İstanbul'dan taşınmaya karar verdi. Çanakkale'nin Kazdağı eteklerindeki Bayramiç ilçesine bağlı Zeytinli köyüne 1 buçuk kilometre uzaklıkta ev yaptıktan sonra ailesiyle birlikte buraya yerleşen Yılmaz'ın evi geçtiğimiz günlerde ruhsatsız olduğu gerekçesiyle jandarmalar eşliğinde yıkıldı.

“Şehirdeki çalışma koşullarından kurtularak ve daha az çalışarak çok daha iyi yaşamayı hayal ettim” diyen Yılmaz, buraya bir çocuk parkı ve çocuk oyun bahçesi de yapmayı düşündüğünü fakat bunu gerçekleştiremediğini söylüyor.

'YAPTIKLARIMIZI HEDEF ALMAK İSTEDİLER'

Yılmaz'ın evinde birkaç gün önce jandarmalar eşliğinde arama yapıldı. Evden bir şey çıkmayınca tutanak tutulduktan sonra jandarmalar evden ayrıldı. “Bundan sonra süreç başladı” diyen Yılmaz, şunları anlatıyor:

“Bu sefer il özel idareden memurlar gelerek evin ruhsatsız olduğuna dair tutanak tuttular. Bir ay içerisinde ruhsat almak için süre verdiler. Fakat ruhsatın bir ay içerisinde çıkması imkansız. Ne yazık ki daha sonra 18 bin TL para cezasıyla birlikte kaldığımız ev için yıkım kararı çıkartıldı. Geçtiğimiz cumartesi günü de kepçeyle evimi yıktılar.  Biz burada birlikte yaşamı, birlikte üretimi hedefliyoruz. İşte bu yaptıklarımızı hedef almak istediler. Bir arada yaşadığımız şeyi farklı yorumlamak istediler.”

Yılmaz evi yıkıldıktan sonra köydeki tanıdıklarından birinin evine yerleştiğini söylüyor...

'TEŞVİK EDİLECEKSE KÖYDE YAŞAYANLARA DESTEK VERSİNLER'

Evi yıkıldıktan sonra ailesiyle birlikte köyde tanıdığı başka birinin yanına yerleşen Yılmaz, köyde arıcılık, zeytin ürünleri üretimi, domates yetiştirme, tahin ve pekmez üretimi gibi işlerle uğraştığını söylüyor. “Burada 3 yıldır huzurlu bir şekilde hayatıma devam ediyordum” diyen Yılmaz şöyle devam ediyor:

“İstanbul'un hayatından kaçarak buraya yerleştik. Ama bize burada da yaşama şansı bırakmıyorlar. Bakanlık 300 koyun verip insanları köylerine geri göndermeye çalışırken İstanbul'dan buraya göç etmiş bir insanın evinin yıkılmasını izlemesi de çok komik. Önce köylerde yaşayanlara değer versinler. Köye teşvik edilecekse köylerde üretim yapanlara destek versinler. Şu an evim yıkılmış olabilir ama fidanlarım, tavuklarım, arılarım bahçelerim hala orada. Köyümü asla terk etmeyeceğim. Bu mümkün değil. Burada yaşamımı sürdürmeye devam edeceğim.”