İzmir Tüm Bel-Sen I No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı: Aidatlarımızın ‘vatan hainlerine’ gideceğini ima ediyorlar

Tüm Yerel-Sen Sendikası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanlarına gönderdi mesaj tepki çekti. İzmir Tüm Bel-Sen üyeleri, mesajın dayanışmayı baltaladığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen’in ihraç edilen üyeleriyle dayanışmak için sendika aidatlarını iki katına çıkarması nedeniyle Birleşik Kamu-İş’e bağlı Tüm Yerel-Sen Sendikası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanlara mesaj gönderdi.

Birleşik Kamu-İş'e bağlı Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen) tarafından gönderilen kısa mesajda şöyle denildi: "Ocak ayından itibaren bir başka sendika kendi üyelerinden 2 aidat almaktadır. Bu konu sendikamızla ilgili olmayıp, Tüm Yerel-Sen olarak; üyelerimizden yalnızca 1 aidat alarak mücadelemizi yükseltmeye devam ediyoruz."

İzmir Tüm Bel-Sen I No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı ‘’İzmir Büyükşehir’deki Tüm Yerel-Sen yönetici ve temsilcileri bir haftadır ofisleri gezerek arkadaşlarımıza KHK’yla ihraç edilen emekçilerle, aidat artışı yaparak dayanışma gösterenlerin de KHK’larla işten atılacağını söyleyip, aidatlarımızın ‘vatan hainlerine’ gideceğini ima ediyorlar’’ dedi.

.

'DAYANIŞMAYI BALTALAYANLARLA, KHK İLE İŞTEN ATANLAR AYNI TARAFTA'

İzmir Tüm Bel-Sen I No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "2017’nin Mayıs ayında sendikamızın Genel Kurulu’nda KESK’e bağlı pek çok sendika gibi ihraç edilen emekçilerle dayanışma gösterme adına aidatların iki katına çıkarılması kararı alındı. Ocak itibari ile de uygulanmaya başlandı. İzmir Büyükşehir’deki Tüm Yerel-Sen yönetici ve temsilcileri bir haftadır ofisleri gezerek arkadaşlarımıza KHK’yla ihraç edilen emekçilerle, aidat artışı yaparak dayanışma gösterenlerin de KHK’larla işten atılacağını söyleyip, aidatlarımızın ‘vatan hainlerine’ gideceğini ima ediyorlar. Ben de ihraç edilen bir emekçiyim. Arkadaşlarımız adına artık biz utanıyoruz. Bu söylemler bizim için yeni değil ve işten atılmamıza giden sürecin zeminini de bu yöntem döşedi. Yıllardır AKP’nin kendisine muhalif olan kesimlere kullandığı dili, nefret söylemlerinin aynısını kullanmaktan çekinmediler. Ama artık şunun anlaşılması lazım. Şimdi bu koşulları kendisi için fırsat görenler, dayanışma sergilemek bir yana, gösterilen dayanışmayı baltalamaya çalışanlarla, KHK’yla bizi işten atanlar bence aynı taraftalar.”

692 Sayılı KHK ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevinden ihraç edilen Uğur Tepe de yaşananlara dair şunları ifade etti: “Bizim ihraç edildiğimiz KHK ile, bugün karşımızda ellerini ovuşturan sendikanın da birçok üyesi ihraç edildi. Bu durum aslında bu sendikanın kendi üyelerine yaklaşımının da bir fotoğrafıdır. Bir sendikanın temel işlevi iş güvencesine sahip çıkmak , işten atılan üyelerine sahip çıkmak değil midir? Bu aynı zamanda iş güvencesi anlamında da tek söz söylemeyen, kendi varlık zeminini boşaltmış bir sendika fotoğrafıdır. Yani karşımızda aşina olduğumuz bir örnek var. Memur Sen’in bir başka türevi var. Bu dönem herkes bir sınav veriyor. Bazıları çoktan kaldılar.”

'BİR LOKMA EKMEĞİ ELBET BÖLÜŞECEĞİZ'

Aidat artışı kararının geç bile alındığını aktaran İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan Sema Uzun, “Memurların sendikalı olmasının yasak olduğu dönemlerde kuruldu Tüm Bel-Sen. Bugün faydalandığımız toplu sözleşmeler, elimizde avucumuzda olan ne tür hak varsa bu mücadelelerin sonunda kazanıldı. Uygun koşulların değil, böyle zor zamanların sendikası KESK. Bu yüzden buradayım. Eğer bugün de emekçiler ekmekleriyle sınanıyorsa bir lokma ekmeği elbet bölüşeceğiz. Geç bile kaldık...” dedi.

Bir başka Büyükşehir emekçisi Özgür Akkavak ise şunları ifade etti: “Arkadaşlarımızın zor günlerinde yanında olmayacaksak, dayanışma kelimesini kullanmaya hakkımız olmaz. Zor zamanlarda haklının yanında olmayanlar, dayanışmayı baltalamaya çalışan sarı sendikaların geleceği çok karanlık. Çünkü aynı haksızlık onları vurduğunda yanlarında kimseyi bulamayacakları gibi, baskı ortamı dağıldığında da bu yaptıklarından çok utanacaklar. Ben tercihimi dayanışmadan yana kullanmış olmanın, arkadaşlarıma az da olsa destek olabilmenin huzurunu yaşıyorum. Üstelik bu huzur satın alınabilen türden bir huzur değil, herkese tavsiye ederim.”

'BU İKİ RESME İYİ BAKIN'

Tüm Bel-Sen'in kendi sitesinde yapılan açıklamada; Tüm Yerel-Sen'den gönderilen mesajın görüntüsü ile işlerinden ihraç edilen Tüm Bel-Sen üyeleri için yapılan dayanışma eyleminin fotoğrafı yan yana konularak şu ifadelere yer verildi:

"Biri saray kurmaylarının çağrısını yaptıkları "sorumlu sendikacılığın", aslında "aman tadımız kaçmasın" sendikacılığının resmidir. OHAL döneminde bırakın sokağa çıkmayı, ihraç edilen üyelerine sahip çıkmayı, telefona çıkmayanların resmidir.

Diğer resim ise ekmeğinden edilen ile ekmeğini bölüp paylaşmanın resmidir. Biri KHK'lar karşısında ellerini ovuşturanların resmidir. Diğeri el ele verenlerin resmidir. Biri dayanışma göstermek şöyle dursun, sergilenen dayanışmayı baltalamaya görev bilenlerin resmidir. Diğeri dayanışmayı büyütmenin, en zor koşullarda dahi bir arada olmanın resmidir. Biri bırakalım iktidarı, sarayı kendi işverenine iki çift laf edemeyip kendine mücadele konusu olarak KESK'i seçenlerin, onu itibarsızlaştırmaya çalışanların resmidir. Diğeri her koşulda kamu emekçilerinin talepleri ve herkesin iş güvencesi için mücadele eden KESK'in ve Tüm Bel-Sen'in resmidir.

Bu iki resme iyi bakın. Aradaki farkı göreceksiniz." (DUVAR)