Türkiye’de Roman mahpus olmak: Damgalanmaktan çekiniyorlar

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yabancı Mahpuslar Ağı Temsilcisi Aylin Çelikçi, bir dönem hapishanelerde kalıp tahliye edilen Roman mahpuslarla, ailelerle görüşerek ve daha birçok araştırmadan yararlanarak, çalışmalarını "Türkiye’de Roman Mahpus Olmak" adlı kitapta topladı. Çelikçi, cezaevlerindeki Roman mahpus sayısına ilişkin birçok başvuru yapıldığını fakat sonuç alınmadığını söyleyerek “Romanlar damgalanmak istemiyorlar. Dışarıdaki hayatta da içeride de damgalanmak istemiyorlar. Adalet sistemiyle karşılaştıkları zaman da bu durum kendini daha çok gösteriyor” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye cezaevlerindeki mahpus sayısı son yılların en büyük sayısına ulaşmış durumda. 2017 yılı itibariyle hapishanelerde 224 bin mahkûm bulunuyor. Bu sayı arasında kadınlar, LGBTİ’ler, yabancılar, engelliler, çocuklar, işçiler, öğrenciler, hasta mahpuslar ve ağırlaştırılmış müebbet almışlar da var. Bir de cezaevlerinde kalan Roman mahpuslar var. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yabancı Mahpuslar Ağı Temsilcisi Aylin Çelikçi, bir dönem hapishanelerde kalıp tahliye edilen Roman mahpuslarla, ailelerle görüşerek ve daha birçok araştırmadan yararlanarak bir saha çalışması yaptı.

Çalışmalarını Türkiye’de Roman Mahpus Olmak adlı kitapta toplayan Çelikçi, cezaevlerindeki Roman mahpus sayısına ilişkin birçok başvuru yapıldığını fakat sonuç alınmadığını söyleyerek “Romanlar damgalanmaktan istemiyorlar. Dışarıdaki hayatta da içeride de damgalanmak istemiyorlar. Adalet sistemiyle karşılaştıkları zaman da bu durum kendini daha çok gösteriyor” diyor.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Yabancı Mahpuslar Ağı Temsilcisi Aylin Çelikçi ile ‘Türkiye’de Roman Mahpus olmak’ ve daha birçok konuyu konuştuk…

‘GÜNLÜK HAYATTA DAHA FAZLA AYRIMCILIĞA UĞRADIKLARI İÇİN…’

Türkiye’deki cezaevlerinde on binlerce tutuklu ve hükümlü bulunuyor. ‘Tutuklu ve hükümlüler arasında en dezavantajlı grup kimler’ dediğimizde bir sıralama yapabilmemiz mümkün mü? Belirli bir süre siz de Roman mahpuslar üzerinde çalışmalar yaptınız. Roman mahpusların en çok karşılaştıkları sorunlar nedir?

Cezaevlerinde bulunan on binlerce mahpus dezavantajlı konumunda. Eğer bir sıralama yaparsak, özel ihtiyaca sahip mahpuslar, kadın mahpuslar, LGBTİ mahpuslar, yabancı mahpuslar… aslında baktığımız zaman hepsinin kendisine göre dezavantajları var. Romanlar da ceza infaz kurumlarında diğer birçok insanlar gibi aynı sorunları yaşıyorlar. Fakat Romanlar dışarıdaki hayatta daha fazla ayrımcılıkla karşılaştıkları için ekonomik sorunlar sebebiyle diğer gruplara kıyasla daha çok sorunlarla uğraşıyorlar. Bu sebeple dışarıdaki sorunlardan kaynaklı cezaevlerindeki Roman mahpuslar için sorunlar baş gösteriyor. Öğrenim hakkına ulaşma konusunda çok yönlü sıkıntılarla karşılaşan Romanlar, bununla orantılı olarak hapishane içerisinde yaşadıkları şu soruna değiniyorlar: Cezaevine giren bir Roman mahpus kendisine gelen bir mektubu okuyamayabiliyor. Bir mahpus bu durumu belirtirken; ‘Bir mektubu başkası okuduğu için ikinci kez dinleyemiyoruz. Gidip ikinci kez söyleyemeyebiliyoruz’ diyordu.

Türkiye cezaevlerinde Roman mahpus sayısına ilişkin bir sayı var mı?

Hapishanede bulunan Romanların sayılarına, cinsiyetlerine, bulundukları kuruma göre dağılımlarına dair Adalet Bakanlığı’na yaptığımız bilgi edinme başvurularına ne yazık ki cevap alamadık.

‘EN BÜYÜK SORUN GÖRÜŞE GİDEMEME’

Saha çalışmalarınızda cezaevinde kalan ve daha sonra tahliye edilen Romanlarla ve aileleriyle görüştünüz. Burada en çok gözlemlediğiniz noktalar ne oldu size neler anlattılar?

Cezaevinden çıktıktan sonra görüştüğümüz Roman mahpusların özellikle en çok anlattıkları sorunların başında ailelerin görüşe gidememesi oldu. Aynı şekilde aileler de bu durumdan şikayetlerini belirtti. Örneğin, bir aileden iki kişi hapise girebiliyor. Ya da bu iki kişi farklı koğuşlarda olduğu için farklı görüş günlerine sahip olabiliyor. Bu da beraberinde aileleri etkiliyor. Başka bir örnekte, eşi ve abisi hapiste olan bir Roman kadınla görüşmüştüm. Bu kişinin de maddi durumu çok kötüydü. Cezaevi ziyaretlerine annesini götüremiyordu.

Gelir getiren birinin hapise girmesi ailelere düşen yükü artırıyor. Yine kitapta yer alan bir mahpus ailesinin anlattıklarını aynen aktarıyorum: “Oğlan da istiyor gideyim ama götüremedim durumum yok ki. Dünyanın bi ucu be amlam be. Kolay değil oraya gitmek Silivri yani. Araba ister otobüs ister.” Kısaca hem Roman mahpuslar hem de ailelerinin en çok yaşadığı sorunların başında ekonomik sorunlar yer alıyor. Hapisten çıkan Roman mahpuslar birçok sıkıntıyı Roman olmaktan ötürü dışarıda da yaşamaya devam edebiliyor. Hapisten çıkmış olmanın verdiği ‘damgalama’ ayrımcılığa sebep olabiliyor.

‘KÜLTÜREL İHTİYAÇLARIN GÖZ ARDI EDİLDİĞİ GRUPLAR ARASINDA YER ALIYORLAR’

Bir roman mahpusun cezaevinde yaşadığı ekonomik sorunların dışında başka sorunlardan bahsediyorlar mı?

Roman mahpuslar özellikle kültürel ihtiyaçların göz ardı edildiği gruplar arasında yer alıyor. Baharın gelişi için kutlanan bayram Ederlezi, mahpuslar tarafından dışarıda olduğu gibi kutlanamamakta. Bu durumu da kendileri, kültürlerini yaşama hakkının önünde bir engel olarak görüyorlar. Örneğin, Romanlar kendileri için önemli olan günlerin hapishanede dikkate alınmadığını söylüyorlar. Bunun dışında sağlığa erişim, hastane sevkleri, ön yargıya maruz bırakılma... gibi birçok sorun yaşayabiliyorlar.

‘MADDİ OLARAK BİRİNE BAĞLI OLMAK ÇOK ZOR’

Peki cezası bittikten sonra tahliye edilen bir Roman, dışarıda neler yaşadıklarını anlatıyor. Aileleri ile birlikte hayatlarına nasıl devam ediyorlar?

Genelde maddi olarak birine veya birilerine bağlı olmanın çok zor olduğunu anlatıyorlar. Dışarı çıktıktan sonra varolan birçok eşyalarını satmak zorunda kalanlar var. Bu durum ailelerinin de sıkıntı yaşaması anlamına geliyor. Örneğin, ailesinin dışarıdaki geçimini devam ettirebilmesi için iki evini satmak zorunda kalan bir Roman da vardı.

‘DAMGALANMAKTAN ÇEKİNİYORLAR’

Görüştüğünüz Romanlar en çok hangi durumlardan çekiniyor?

Romanlar damgalanmaktan çekiniyorlar. Bu günlük hayatta da böyle, hapishanelere girmeden önce de böyle. Adalet sistemiyle karşılaştıkları zaman da bu durum kendini daha çok gösteriyor. Yaşadıkları ayrımcılık ve kendilerini ifade edememe sebebiyle daha fazla ceza aldıklarını söyleyenler de oluyor. Başkaları tarafından üzerlerinde olumsuz bir yargı olduğunu biliyorlar. Bundan rahatsızlık duyuyorlar.

‘HAPSEDİLMİŞ OLMAK HAKLARININ ELİNDEN ALINMASI ANLAMINA GELMİYOR’

Yakınları cezaevlerinde olan Roman mahpusların ailelerine ne söylemek istersiniz?

Hapsedilmiş olmaları her haklarının elinden alınması anlamına gelmiyor. Ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyorlarsa bizimle iletişime geçebilirler.

Peki kitabı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu kitabı da bir anahtar olarak görüyorum. Farkındalık yaratabilmenin önemli olduğunu düşünüyorum. ‘En azından insan hakları için çalışan bir yer var buraya ulaşabiliriz’ demeleri yeterli olur. Kitabı derneğimizden ücretsiz de temin edebilirler, İstanbul’un dışında yaşayanlar üniversitelerin kütüphanelerinde kitabı temin edebilirler. İnternet ortamında kitabın PDF’ine de ulaşmaları çok kolay olacak.

ÖNERİLER

Türkiye’de Roman Mahpuslar kitabının öneriler kısmında ise şu öneriler bulunuyor:

- Ayrımcılık karşıtı çalışmaların tüm aşamalarına ilgili STÖ’lerin dahil edilmesi sağlanmalı.

- Hapis cezasının ‘Ceza içinde ceza’ haline gelmesini önleyecek tedbirler alınmalı. Bu yapılırken özellikle Romanların dışarıdaki yaşantıları ve ailevi durumları gözetilmeli.

- Roman mahpusların maddi olanaklarının sınırlılığı dikkate alındığında kendi istekleri gözetilerek hapishane içerisindeki gelir getirici işlerde kendilerine öncelik verilmeli.

- Roman mahpusların kendileri için önemli olan günlerde anma veya kutlama yapabilmeleri sağlanmalı. Bu önemli günler, hapishane için sosyal etkinlikler planlanırken dikkate alınmalı.

- Romanların öğrenim hakkından yararlanma oranlarının düşüklüğü dikkate alındığında hapishanelerde öğrenimlerine devam etmelerini kolaylaştıracak ve teşvik edecek özel tedbirler alınabilmeli.