İzmir'de kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki çocuk havasızlıktan öldü

İzmir'de kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin, havasızlıktan öldü. Servis şoförü ile rehber gözaltına alındı. Çocuğunun 9 saat boyunca serviste kaldığını söyleyen baba Serkan Sakin, tüm sorumlulardan şikayetçi olacaklarını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir'in Çiğli ilçesinde, kreşe giden 3 yaşındaki Alperen Sakin, uyuduğu okul servisinde unutulunca havasızlıktan yaşamını yitirdi. Servis şoförü ile rehber personel gözaltına alındı.

Olay, dün sabah saatlerinde Köyiçi mahallesinde meydana geldi. Serkan ve Buket Sakin çifti, 3 yaşındaki oğulları Alperen'i kreşe götürmek üzere okul servisine bindirdi. Servis şoförü 47 yaşındaki T.İ. ile rehber personel 18 yaşındaki D.K., Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na geldiklerinde öğrencileri indirmeye başladı. Rehber personel D.K., bu sırada ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen şoför, aracı otoparka çekti.

OKULDA VE BAHÇEDE ARADILAR

Öğle yemeğinde Alperen'in yokluğunu fark eden öğretmenler, okulu ve bahçesini aramaya başladı. Öğretmenlerin çabası yetersiz kalınca okulun güvenlik kameraları incelendi. Görüntüleri izleyen okul yönetimi Alperen'in okula hiç girmediğini gördü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen'i sabah oturduğu koltukta hareketsiz halde bulunca, Karşıyaka'da özel bir hastaneye kaldırıldı. Ancak minik Alperen'in havasızlıktan öldüğü anlaşıldı. Alperen Sakin'in cansız bedeni, savcının incelmesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

kres Servis şoförü T.İ. ile rehber personel D.K gözaltına alındı.

SUÇSUZ OLDUKLARINI ÖNE SÜRDÜLER

Otopsisi yapılan minik Alperen daha sonra Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi. Soruşturma başlatan polis, olayla ilgili servis şoförü T.İ. ile rehber personel D.K.'yi gözaltına aldı. İfadelerinde suçsuz olduklarını öne süren iki şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.

SABAHTAN 4 BUÇUĞA KADAR SERVİSİN İÇİNDE KALMIŞ

Sakin ailesinin 3 çocuğundan en küçüğü olan küçük Alperen'in ailesinin 2 yıl önce Almanya'dan kesin dönüş yaparak İzmir'e yerleştiği ve baba Sakin'in emlak danışmanlığı yaptığı öğrenildi.

Çocuğunun hayatını kaybettiği olayda büyük bir ihmal olduğunu söyleyen Serken Sakin, şöyle dedi: "Sabahın 7 buçuğunda ben oğlumu servise veriyorum. Araçta servis annesi ve servis şoförü var. Zaten servis şoförü kreşin sahibinin eşi. Çocukların kreşe giriş saatinde arabadan inerken benim çocuğum arabada unutuluyor. Ondan sonra çocukların bezlerini değiştirme saati. Bir defa burada bir yanlış var. Çocuğun bezlerini değiştirme saati diye bir şey yok. Çocuk altına da yapar, bunun belli bir zamanı yoktur. Kontrol edersiniz ya da çocuk şikayet eder değiştirilir. O saate kadar benim çocuğum arabanın içinde. Düşünün 4 buçuğa kadar, 4 buçuğa kadar benim çocuğum o arabanın içinde kalmış ve havasızlıktan ölmüş."

'YOKLAMA YAPILMAMIŞ'

Çocuklar servisten inip anaokuluna girdiğinde yoklamanın yapılmadığının da anlaşıldığını söyleyen Serkan Sakin,şunları anlattı:  "Bez değiştirmek istedikleri zaman vatandaşlardan birisi soruyor, 'Ya Alperen'in altını biz bugün aldık mı?' diye. Okulda yoklama da yapılmamış. Ondan sonra servisin içerisinde çocuğun unutulduğu anlaşılıyor. Bu nasıl bir duygu? Şimdi benim canımdan can gitti. Benim 3 tane yavrum var. Bir insanın vücudunu 3 parçaya bölün, sonra birisini kopartın bakayım. Benim yavrum gitti. Ben Türk adaletine güveniyorum. Bu işin peşini bırakmayacaktır. Benim çocuğum belki yarının başbakanıydı, yarının cumhurbaşkanıydı, yarının genelkurmay başkanıydı. Biz vatan sevdalısı insanlarız. Vatanımıza milletimize aşık olan insanlarız. Benim devletimizden tek ricam, bu işin peşini bırakmasınlar. İçimize bir nebze olsun su serpsinler. Dayanamıyorum, kaldıramıyorum. Benim 2 tane çocuğum var, onlar beni hayata bağlıyor, ama bittim yani. Umarım bir başkasının başına gelmez, ben yandım başkası yanmasın." diye konuştu.

'DOKTORUN YÜZÜME DİKET 'EX OMDU' DEMESİ BENİ DAHA DA YIKTI'

Verilen çelişkili ifadelerden dolayı suçlarının ortaya çıktığını söyleyen baba Serkan Sakin, "Biz şikayetçi olduk. Ben işten çıktım bana telefon geldi eşimden beni de alır mısın otobüs durağından diye. Eşimi aldım alışverişe girdik, alışverişimizi yaparken bize telefon geldi, Alperen bayıldı dediler. Biz hastanedeyiz dediler. Ben de acilen konum atın dedim. Attıkları konumun Medical Park ile hiçbir alakası yok. Başka bir hastaneye gittik, ondan sonra tekrardan geri döndüm. Ben nereye gitmem gerekiyor dedim, Medikal Park dediler. Bu sefer gittiğim zaman zaten içeride acile kaldırmışlar çocuğu ama beni içeriye almadılar. Güvenlikçilere ne kadar da yalvardıysam kar etmedi. Bana en ufak bir haber verin çocuğum öldü mü, yaşıyor mu diye. Küçücük bir haber verin ben bekleyeyim, sıkıntı değil. Ama bana kimse haber vermedi, sonradan doktor içerinden çıktıktan sonra yüzüme direkt ex oldu demesi, o beni daha bir fazla yıktı. Otopside tam anlamıyla bir sonuç çıkmadı. Çünkü parça alınmış, başka bir servise gönderilmiş. Servisten sonucun gelmesi belli bir zaman zarfında olacakmış. O yüzden beklemedeyiz. Çelişkili ifadelerden dolayı, konuşanlardan dolayı suçları ortaya çıkmış."

'UYKUDAN UYANMADI' DEDİLER'

Telefonda kendisine 'Saat 12 buçukta uyutuyoruz, saat 4 - 4 buçuk gibi uyandırıyoruz. Ama baktık ki Alperen uyanmadı' denildiğini belirten baba Sakin, 'Bir de şöyle bir durum var, hastaneye gittiğimizde kreş sahibiyle karşılaştığımızda cevap şu şekildeydi 'Saat 12 buçukta uyutuyoruz, saat 4 - 4 buçuk gibi uyandırıyoruz. Ama baktık ki uyanmadı, ondan sonra apar topar aldık buraya geldik' dediler. Bize de telefonda zaten Alperen bayıldı biz hastanedeyiz dediler. Ancak durum öyle değil. Çocuğum sabahın 7 buçuğundan akşamın 4 buçuğuna kadar arabanın içerisinde nefessiz kalmış" diye konuştu.

'ÖĞRETMENLERDEN BİRİ DOĞRU OLANI SÖYÜYOR'

İfade veren öğretmenlerden birinin ifadesini de değiştirdiğini söyleyen Serken Sakin, "Öğretmenlerden biri vicdanen rahat olmadığından dolayı ifadesini değiştiriyor, doğru olanı söylüyor ve bütün gerçek ortaya çıkıyor. Bir de kamera kayıtları var. Ben kayıt için birkaç defa gittim kreşe. Kreşinin sahibinin odasındaki ekrandan benim çocuğumun nerede olduğunu ne yaptığını görebiliyordum. Şu an koşturuyor, oyuncak alıyor eline, arkadaşlarıyla oynuyor gibi. Olayın olduğu gün ise duydum ki kamera kayıtları bugün yok, yahu bugün olmadı dediler. Bunlar çok abesle iştigal. Çünkü ben bizzat gördüm orada kamera var ve çekim yapıyor. Kamera kayıtlarını silmişler ya da silmemişler o konuda benim tam bir bilgim yok. Arabanın içerisinde kamera olup olmadığını da bilmiyorum" dedi.

'9 SAAT SERVİSTE KAPALI KALMIŞ'

Hiç bir çocuğun 10 dakika havasız kaldı diye vefat etmeyeceğini söyleyen baba, "Ben bir babayım, Alperen 10 dakika havasız kaldı da böyle oldu, 5 dakika havasız kaldı da böyle oldu falan diye yazanlar olmuş. 10 dakika 5 dakika havasız kalmakla bir çocuk vefat etmez. Benim çocuğum 7 buçuktan 4 buçuğa kadar yani 9 saat o arabanın içerisinde havasız kalmış. Ben de eşim de çalışıyoruz diye ve burası güvenilir bir kreş diye oğlumuzu bu kreşe verdik. Kesinlikle davacıyım" dedi.

(İZMİR/DHA)