'İki vatanım var: Biri Suriye diğeri Türkiye'

DUVAR -  Suriye iç savaşı nedeniyle İstanbul'a göç eden 540 bin Suriyeli'den biri de Muhammed Smadi. Şam'ın Duma ilçesinden göç ederek ailesi ile birlikte Türkiye'ye sığınan 43 yaşındaki Smadi,“İstanbul'a ilk geldiğim zamanlar Suriyeliyim diye bana kötü davrananlar vardı ama artık markete, çarşıya giderken sorun yaşamıyorum.” diyor. Duvar'ın İstanbul'da Tutunabilen Suriyeliler' dizisinin ikinci gününde İkitelli Eskoop Sanayi Sitesi'nde ticaretle uğraşan Muhammed Smadi konuşuyor...

DUMA'DAN İSTANBUL'A...

Smadi, Suriye'de iç savaş başlamadan önce Şam'a bağlı Duma ilçesinde ailesi ile birlikte mutlu bir hayat yaşadığını söylüyor. Duma, Suriye'deki iç savaştan nasibini alan ilçelerden sadece biri... Smadi, savaş şiddetlenince ailesi ile birlikte çareyi Türkiye'ye sığınmakta bulduğunu ifade ediyor. Suriye'den ayrıldıktan sonra 5 ay Mersin'de kalan Smadi, buradan İstanbul'a geliyor. Smadi'nin böylece İstanbul'daki hayatı başlıyor. Yaklaşık 3 yıldır İstanbul'da yaşayan Smadi'ye İstanbul'da nasıl tutunduğunu sorduğumda şöyle cevap veriyor:

“Suriye'den ilk çıktığımda önce Mersin'e geldim. Mersin'de 5 ay kaldıktan sonra İstanbul'a geldim. Burada daha önce tanıdığım ve Suriye'de de birlikte çalıştığımız Türkiyeli 4 arkadaşım vardı. Bu arkadaşlar da elimden tuttu sağ olsunlar bana yardımcı oldular. Şu an ticarette kaldığım yerden İstanbul'da devam ediyorum.”

'ARTIK MARKETE, ÇARŞIYA GİDERKEN SORUN YAŞAMIYORUM'

Türkiye'ye geldiği ilk aylarda insanların kendilerine kötü davrandığını söyleyen Smadi, insanların artık kendilerine çok iyi davrandığını da belirtiyor. Kendilerine ilk başlarda kötü davranılmasını da normal karşıladığını belirten Smadi şöyle devam ediyor:

“İstanbul'a geldiğim ilk zamanlar bazı insanlar bize yardımcı olurken bir kısmı da bizlere daha kötü davranıyordu. Ama bu durumu yaşamak da normal. Şu an Türkiye'de yaşayan milyonlarca Suriyeli var. Bu insanların arasında da kötü olanlar var. Herkes aynı değil. Artık markete, çarşıya giderken herhangi bir sorun yaşamıyorum. İnsanlar da bunu kabullendiler. Ticarette de adım temiz olduğu için bu ana kadar tek kişiyle herhangi bir sorun yaşamadım. Ayrıca Türkiye'den Ürdün, Arabistan, Lübnan'a ticaret yapıyorum. Türkiye'ye ticaret olarak da kazanımlarımız oluyoruz. Tabi bunu yaparken de tek başıma değilim Türkiyeli dostlarımın sayesinde her şey daha kolay ve hayat daha yaşanılabilir oluyor.”

Muhammed Smadi, Türkiyeli arkadaşlarının kendisine yardım ettiği için daha rahat yaşayabildiğini söylüyor...

'TERCİH YAP DESELER...'

Samdi, Ürdün, Suudi Arabistan ve Avrupa ülkelerine gidebildiğini fakat bu ülkelerde yaşamak istemediğini ifade ediyor. Kendisine bir gün savaş biterse Suriye'ye gitmek isteyip istemediğini sorduğumda ise şöyle veriyor:

“Suriye'deki iç savaş ne zaman biter belli değil. Eğer bir gün nerede yaşamak istersin diye tercih yap deseler benim cevabım ya Türkiye ya da Suriye olacak, Suriye'nin durumu da belli olduğu için benim ikinci vatanım Türkiye'dir. Türkiye'de de yaşamayı her zaman tercih ederim. Artık biz Suriyeliler de bu ülkenin yeni vatandaşlarıyız.”

Tutunabilen Suriyeliler: Önyargıları kırdık

'VATANI ELLERİNDEN ALACAĞIZ GİBİ GÖRMESİNLER'

Her Suriyeli gibi vatandaşlık meselesine ilişkin insanların kendilerine karşı ön yargılı ve ırkçı davrananlara ise şöyle sesleniyor: “Bizim burada kimseye zararımız yok kimsenin de bize zararı olmadı. Biz de artık bu ülkenin vatandaşı olmak istiyoruz. Bunu isterken de çocuklarımızın eğitimi için ailelerimiz için istiyorum. İnsanlar bizi Suriye'den gelmişiz sanki vatanlarını ellerinden alacağız gibi görmesin. Ayrıca kendim için şunu söyleyebilirim. Yukarıda da belirttiğim gibi iki vatanım var biri Suriye diğeri de Türkiye. Ben Suriye'den isteyerek çıkmadım, artık çıkmak zorunda kaldığımız için evimizden yurdumuzdan ayrıldık. İstediğim tek şey de Türkiyeli insanların bu duruma anlayış göstermeleridir.”

'BİRLİKTE OTURUP KALKIYORUZ'

"Türkiyeli insanlarla birlikte oturup kalkıyoruz" diyen Smadi, son olarak şöyle devam ediyor: “2008 yılından beri yani Suriye'de savaş başlamadan önce Ankara'da bir bayilik almıştım. O zaman yine Türkiye'deki insanlarla iletişim halindeydik. Halep ve Şam'da hâlâ iş yerlerim var. Suriye'deki iş yerlerimle de bağlantım devam ediyor. Eğer bir gün her şey normalleşirse bu işleri genişletmek istiyorum. Ayrıca benim burada Suriyeli doktor arkadaşlarım, işçi arkadaşlarım var. Bizler Türkiyeli insanlarla bir bütünüz. Birlikte oturup, birlikte kalkıyoruz. Bu bütünlüğün bozulmasını istemiyorum”

Yarın: Yenikapı'da bir kafede garsonluk yapan 34 yaşındaki Celal İmad anlatıyor...