İstanbul'da velilere 'terör travması' mektubu

İstanbul'da bazı okullarda Reina Katliamı sonrası toplumsal travmalarda çocuklar ile iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlar mektuplarla velilere iletildi. Mektupta, "Konuyla ilgili tekrarlanan sorular sizi endişelendirmesin. Bazı çocuklar durumla baş edebilmek adına onay almaya ihtiyaç duyabilirler" dendi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Reina'da yaşanan katliam sonrası İstanbul'da bazı okullar velilere bilgilendirme mektupları gönderdi. Mektupta, toplumsal travmalarda çocuklar ile nasıl iletişim kurulması gerektiği belirtildi, "Konuyla ilgili tekrarlanan sorular sizi endişelendirmesin. Bazı çocuklar durumla baş edebilmek adına onay almaya ihtiyaç duyabilirler" dendi.

Mektupta yer alan öneriler şu şekilde:

  • Aile içi iletişimin güçlü olduğunun çocuğa hissettirilmesi önemlidir. Bu nedenle çocuğunuzla duygunuzu paylaşmaktan korkmayın. Birbirinizle kurduğunuz iletişimdeki barışçıl dil, şiddetin olumsuz etkilerine karşı koruyucu olacaktır. Çocuğunuz size soru sorduğunda vereceğiniz bilgi sorduğu soru kapsamında olmalıdır. Detaylı anlatımlar kafasının karışmasına ve kaygısının artmasına neden olabilir. Soğukkanlı bir duruş, sakin ve güvenli bir ses tonu durumu tanımlarken çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Örneğin; “Büyük bir patlama oldu, bu patlamadan etkilenen insanlara yardım ekipleri destek oluyor” şeklinde genel bir açıklama yapılabilir.
  • Konuyla ilgili tekrarlanan sorular sizi endişelendirmesin. Bazı çocuklar durumla baş edebilmek adına onay almaya ihtiyaç duyabilirler.
  • Çocuklarınıza olayla ilgili görüntülerin izletilmemesi veya yaşananların detaylarıyla anlatılmamasına özen gösterilmelidir. Eğer bu görüntülere veya bilgilere (sanal ortam vs.) maruz kalındığı biliniyorsa, bununla ilgili nasıl hissettiğinin, neler düşündüğünün konuşulması ya da çocukların kendini ifade edebildiği farklı yollar izlenmesi önemlidir. Örneğin, oyunlarına ve resimlerine bu yaşantıyı aktarması bu sürecin doğal bir parçasıdır. Endişelenmeden ve çocukları engellemeden onları sakince izleyip yalnızca duygularını paylaşmalarına izin verin.
  • Kurduğunuz iletişim sırasında sorulan bir soruya geçiştirici bir dil kullanmak yerine (“yok bir şey, bilmiyorum, her şey yolunda” gibi), sizin ve onu sevenlerin onu korumak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyleyin. Bu iletişim sırasında fiziksel temas kurmak çocuğunuzun kendisini daha iyi hissetmesinde etkili olacaktır.
  • Çocuklar, yetişkinlere nazaran olumsuz yaşam deneyimlerine karşı daha esnektir. Bu nedenle, olumsuz herhangi bir yaşantıdan sonra kendi rutinlerine tahmin edilenden daha kısa sürede geri dönebilirler ve yaşamlarına yeniden uyum sağlarlar.
  • İlkokul çocukları korkuyu tanırlar, fakat korkutucu bir durumun ne kadar tehlikeli olduğunu değerlendiremeyebilirler. Bu dönemde korku, çocukların bazı davranışlarında kontrolsüzlük şeklinde ortaya çıkabilir. Çocuğunuzun korku, kaygı, öfke vb. duygularını anladığınızı ve bu hislerin son derece normal olduğunu hissettirin.
  • Çocukların çevrelerinde duydukları yanlış bilgiler onların kafalarını karıştırabilir. Bu nedenle, karışıklığa neden olan her şeyi sizinle paylaşabileceği mesajını vermeniz önemlidir. (HABER MERKEZİ)