'Soma'nın patronu' olanları bilmiyormuş!

Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili olarak, hakkında dava açılan Soma A.Ş.'nin sahibi Alp Gürkan ilk kez ifade verdi. Gürkan'ın ifade vereceği İstanbul Adliyesi önünde madenci aileleri basın açıklaması yaptı. Aileler 'adalet' çağrısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Soma Kömürleri A.Ş. yönetim kurulu başkanlığı yapan ve 301 işçinin öldüğü faciadan önce görevi oğlu Can Gürkan'a devreden Alp Gürkan bugün İstanbul Adliyesi'nde ifade verdi. Gürkan ifadesinde "Ben 2013 yılı Aralık ayında yaşımın ilerlemesi nedeniyle yönetim kurulundan istifa ederek ayrıldım. Sonra işletmeyle bir ilgim kalmadı. Şirkette neler oldu bilgim yok. Oğlumun madencilikle bilgisi ve ilgisi olmadığından dolayı işletmeden ayrıldıktan sonra Ramazan Doğru'yu yönetim kuruluna aldım." diye konuştu.

Yazılı savunma sunan Alp Gürkan, "Suçlamayı kabul etmiyorum. Suçsuzum ve beraatimi istiyorum"dedi.  Duruşma Alp Gürkan'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.

Öte yandan, Gürkan'ın ifadesi öncesi, yaşamını yitiren madencilerin aileleri, avukatları ve Sosyal Haklar Derneği üyeleri adilye önünde açıklama yaptı.

'İŞ CİNAYETLERİ SON BULSUN DİYE BURADAYIZ'

Ellerinde, 'Soma'yı unutmadık unutmayacağız. Sorumlulardan hesap soracağız' yazılı ve ölen madencilerin isimlerinin bulunduğu iki ayrı pankart taşıyan aileler adliye bir araya geldi. Soma Şehit Madenci Aileleri ve Sosyal Haklar Derneği adına bir madenci yakınının okuduğu açıklamada şöyle denildi: "Sorumlulardan hesap sormak adalet isteğimizi haykırmak için bu gün burada İstanbul'da sokaktayız. Soma'daki mücadelemize İstanbul'dan güç ve destek almak için buradayız. Yurttaşlarımız çalışırken göz göre göre ölmesinler, iş cinayetleri son bulsun diye buradayız. İnsanca güvenli çalışmayı ve yaşam hakkını savunmak için buradayız. Soma katliamının baş sorumlusu Alp Gürkan gerekli cezayı alması için buradayız. Her gün emekçi kadınların çalışırken katledildiği şiddet gördüğü, çocukların sağlıksız koşullarda kaldığı, kaçak göçek yurtlarda kaldığı çıkan yangınlarda öldüğü, nefret ve şiddet sarmalığında herkesin canının yandığı bir ülkede bombalı sabahlara uyanmak istemediğimiz için buradayız.Umutlu olmak istiyoruz. Soma davası aslında Türkiye davasıdır. Çünkü bu sosyal cinayet üzerinde tüm yurttaşlar aynı veya benzer tehditle karşı karşıyadır". (İSTANBUL/DHA)