'Göçükten sonra daha çok çalıştırıldık'

Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyünde Ciner Grubu’na ait bakır madeninde üç ay önce gerçekleşen göçüğün videosu işçiler tarafından kaydedildi. Göçüğün ardından bir süre çalışmaya ara verildiğini söyleyen işçiler, şirketin kendilerini zararı kapatmak için daha çok çalıştırdığını belirtiler.

Google Haberlere Abone ol

ŞİRVAN - Şirvan’ın Maden köyüne akşam karanlığı çökmüş. Maden dağından göçük altında kalan işçilerin çıkarılması için arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Çalışmanın devam ettiği yerde ışıklandırma yapılmış. İş makinelerinin sesleri o ışıkların içinden çıkıp ulaşıyor bize.

Yakınlarının göçük altından çıkarılmasını bekleyenler iyice sarılmışlar elbiselerine, yaktıkları ateşin etrafında toplanmış, sessizce bekliyorlar. Kızılay’ın çay servis ettiği aracın yanında durup hem dağı hem de ateşin etrafında toplanmış bekleyen insanları izliyorum.

Bu arada üç genç adam yanıma gelerek, “Sizinle konuşmak istiyoruz” diyorlar. Gündüz saatlerinde yakınları göçük altında kalan insanlarla konuşurken, Ciner şirketinin güvenlik görevlisi engellemişti bizi. Gazeteci olduğumu oradan biliyorlar.

Genç adamların üçü de taşeron bir firmada çalışıyorlar. Çalışma koşullarını anlatmak istiyorlar. Ama etrafta o kadar çok özel güvenlikçi, sivil polis ve asker var ki, tenha bir yerde konuşalım istiyorlar. Bir gazeteciyle konuştukları görülürse işten atılabilirler endişesi taşıyorlar.

MADENDE 3 AY ÖNCE DE GÖÇÜK YAŞANDI

Cep telefonlarında kayıtlı bir video izletiyorlar bana. Videonun 22 Ağustos’ta gerçekleşen göçük sırasında kaydedildiğini belirtiyorlar. İşçilerin can havliyle kaçıştığı, yolun yarıldığı, bir kamyonun düşen kayalardan etkilendiği görülüyor videoda.

Maden 3 ay önce böyle alarm vermişMaden 3 ay önce böyle alarm vermiş

Kimsenin canına mal olmayan bu göçük, doğru dürüst haber bile yapılmadan unutuldu. Ama işçiler o gün yaşadıkları dehşeti unutamamışlar elbette. Buna rağmen aynı şirkette çalışmaya devam etme gerekçelerini, “Başka iş yok ki” şeklinde açıklıyorlar.

Üç ay öncesine ait bu video savcılara, nasıl bir delil olur bilmiyoruz elbette. Görüntüleri bir uzman gözüyle değil, sadece korkuyla izledik.

"Bu göçükten sonra madendeki çalışmalara bir süre ara verildi" diyor genç işçilerden biri. Şirket daha sonra yeniden faaliyete başlamış ve göçük nedeniyle uğradı zararı telafi etmek için daha çok çalıştırmışlar işçileri.

Şirvan'da 'dağın aldıkları'nı bekliyorlar...Şirvan'da 'dağın aldıkları'nı bekliyorlar...

'İŞÇİLERİN KİMSESİ YOK Kİ'

“Palyalarda çatlak var mıydı?” diye soruyorum işçilere. “Varmış” diyerek kesin bilgi veremiyorlar. Çünkü onlar göçüğün olduğu bölgede çalışmıyorlarmış, ama o bölgede çalışan arkadaşlarından duymuşlar çatlakların oluştuğunu. Çatlakların daha sonra kepçeler marifetiyle toprak ve kaya parçalarıyla doldurulduğunu iddia ediyorlar.

Yetkililer, bir gün önce çok yağmur yağdığını, yağmurun heyelana neden olduğunu ileri sürmüş ve bunun bir doğal afet olduğunu iddia etmişti. İşçiler ise ihmalden, yeterli güvenlik önleminin alınmadığından söz ediyorlar.

Bakan Akdağ: Ben herhangi bir ihmal görmedimBakan Akdağ: Ben herhangi bir ihmal görmedim

Benimle konuşan genç işçiler fotoğraflarının çekilmesini, adlarının yazılmasını istemediler. Çünkü adları medyada görülürse, çalıştıkları taşeron firmanın onları işten çıkaracağına inanıyorlar.

İşçiler mi doğruyu söylüyor, işverenler mi? Hakkaniyetli bir soruşturma bu sorunun cevabını verecektir elbette. Ama işçiler 6 kişinin gözaltına alındığını hatırlatarak, kuşkularını şöyle dile getiriyorlar:

“Göçük nedeniyle altı yetkili gözaltına alındı, beş kişi serbest bırakıldı. Tutuklanan bir kişi var sadece, ama onu da serbest bırakacaklar. Çünkü onların arkası var, siyasetçileri var, güçlü patronları var. İşçinin kimsesi yok ki.” (DUVAR)