'Yapay zekadan ayıran kelime' için 10 aday!

Bilim insanları yapay zeka ve insan konuşmalarını ayırt etmeye çalışıyor. Bir yapay zekanın kullanma ihtimali olmayan kelimeler arasında; sevgi, şevkat ve insan kelimeleri öne çıkıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Araştırmacılar insan ile yapay zekayı birbirinden ayırt etmeyi sağlayacak kelimeyi bulmaya çalışıyor. İnsanı karakterize eden kelime üzerinde çalışan bilim insanları hem yapay zeka ile ilgili sanılarımızı aydınlatıyor hem de insan beyninin işleyişi ile ilgili bazı şaşırtıcı bilgiler ortaya koyuyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü araştırma ekibinden John McCoy, makine zekasını insan zekasından ayırt etmede 1950'de İngiliz bilim adamı Alan Turing tarafından geliştirilen bir testin kullanılması olanağını sorguladı. Buna göre, her bir hakeme bilgisayar üzerinden standart bir sohbet arayüzü açılıyor. Yazılı sohbeti gerçek bir insanla mı yoksa yapay zeka ile donanımlı bilgisayar programı ile mi yaptıklarını bilmeden tahminde bulunmaları gerekiyor. Bot sohbet belli sayıda hakemi ikna edebilirse Turing testini geçmiş oluyor.

McCoy ve ekibi bu testte bir tek kelimenin belirleyici olup olamayacağı üzerinde çalışıyor. "Bu durumda hangi kelimenin insana özgü olduğu sorusu gündeme geldi" diyor. İlk deneyde McCoy ve çalışma arkadaşı Tomer Ullman bin kişiden, sadece insana özgü olabilecek bir kelime önermelerini istedi ve ortaya çıkan kelimelerin ortak yanını bulmaya çalıştı.

İlk 10'a giren kelimeler ve önerenlerin sayısı şöyleydi:

•Sevgi (134)

•Şefkat (33)

•İnsan (30)

•Hoşnut etmek (25)

•Merhamet (18)

•Empati (17)

•Duygu (14)

•Robot (13)

•İnsanlık (11)

•Canlı (9)

"İnsanların önerdiği kelimeler arasında bu kadar örtüşme olması ilginçti" diyen McCoy. "Sözlükten seçilebilecek o kadar kelime varken böyle büyük bir örtüşme sağlayan kelimeleri seçmişti insanlar" ifadelerini kullandı.

Katılımcıların yüzde 10'u yüzbinlerce olasılık içinden "sevgi" kelimesini seçmişti. İlk dörde giren kelimelerin toplamdaki payı yüzde 25'i buluyordu. Genel konular arasında vücut fonksiyonları ("tuvalete gitmek" gibi), inanç ve bağışlama ("merhamet" ve "umut" gibi), duygular ("empati" gibi) ve yiyeceklerin ("muz" gibi) en popüler kategoriler oldukları görüldü.

McCoy ve Ullman daha sonra yaptıkları ikinci deneyde de ilk deneyde ortaya çıkan kelimeleri diğer insanların nasıl değerlendirdiğini anlamaya çalıştı. En fazla dile getirilen kelimelerden farklı kombinasyonlarda ikili gruplar oluşturup ("insan" ve "sevgi" gibi) diğer deneklerden, hangisinin insan ve hangisinin bilgisayar tarafından önerildiğini tahmin etmelerini istediler. İlk deneyde olduğu gibi "sevgi" kelimesinin insana en çok atfedilen kelime olduğu görüldü. Ancak mevcut seçenekler içinde en fazla gündeme gelen kelime "bok" kelimesiydi. Yine de insanlığın ortak özelliği olarak bir duygu ifadesi çok daha belirleyici görülüyordu. İnsanların sözlük tanımının dışında kullandıkları kelimeler de yaygın olarak önerilenler arasında yer alıyordu.

Bunun nedeni yapay zekanın bugünkü seviyesinin bir yansıması olarak görülebilir. Bilgisayar programları ve robotlar artık basit betimleyici cümleler, hatta kısa öyküler bile yazdığı halde, insana özgü mizah ve kinayede zorluk çekiyor. Zira mizah ve bu çerçevede kullanılan kelimelerin doğru seçilmesi için konunun anlaşılması ve her kelimede saklı kültürel bağlantıların bilinmesi gerekir.

TEK KELİME İLE SOSYALİST OLDUĞUNUZU NASIL KANITLARSINIZ?

Bu spekülasyonların yanı sıra McCoy, insanların diğer gruplarla ilgili içkin sanılarını anlamada bu deneyin önemli bir araç sunduğu kanısında. Örneğin, kadın olduğunuzu kanıtlamak için hangi kelimeyi seçersiniz? Ya da Fransız veya sosyalist olduğunuzu hangi tek kelimeyle kanıtlayabilirsiniz? Bu durumlarda, her grup üyesinin kendi grubu içinde bildiği, dışarıdakilerin belki de yanlış anlayacağı veya önemsemeyeceği kelimeler seçilir. McCoy bu basit sorunun, insanı, insan ile yapay zeka arasındaki ayrım ve her ikisi arasındaki iletişim konusunda derin düşünmeye sevk ettiği kanısında.

McCoy, deneyde ortaya çıkan kelimeler arasında favorisinin "ımmm…" olduğunu ve bunu "zekice bir öneri" olarak gördüğünü söylüyor. (BBC Türkçe)