Tahliye olan gazeteci Dindar Karataş: Savcı kendini editörüm olarak görüyordu

İki buçuk ay tutuklu kalan gazeteci Dindar Karataş, suçlama konusu yapılan haberlerindeki hak ihlallerine bu kez cezaevinde tanıklık ettiğini anlattı. Karataş, gazetecinin nasıl haber yapacağına dair sınır çizilmek istendiğini belirterek, "Savcı kendini editörüm olarak görüyordu" dedi. 

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Van’da 24 Kasım 2020 tarihinde gözaltına alındıktan iki gün sonra "örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Dindar Karataş, hakkında açılan davanın 9 Şubat’ta görülen ilk duruşmasında tahliye edildi. Karataş, iddianamedeki haberlerinde yer alan ihlalleri cezaevinde kendisinin de yaşadığını belirtti.  

Hakkındaki iddianameyi "kopyala-yapıştır" olarak nitelendiren Karataş, koroa virüsü salgınında cezaevindeki hijyen koşullarına ilişkin yapılan haberinin dahi iddianamede suç olarak gösterildiğini söyledi. Karataş, "Cezaevine girdiğim zaman kendim de bizzat bu eksikliği yaşayarak gözlemledim. Salgın döneminde tutukluların nasıl kirli ve pis bir ortamda bırakıldığına tanıklık ettim. Yaptığımız haberlerin gerçekliğini bizzat yaşayarak deneyimledim" dedi.  

Bölgede yaşanan hak ihlallerine ilişkin yapılan haberlerin suç gösterildiğini hatırlatan Karataş, "Bunları suç olarak kabul etmiyoruz. Bölgede yaşanan hak ihlallerini, işkence vakalarını ve cezasızlık politikası nedeniyle halka işkence edenleri yazmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 

'BU HABERİ NİYE BÖYLE YAPTIN DİYE SORDU'

Yaptığı haberlerden bazılarının cımbızlandığını aktaran Karataş, "Diğer haberlerim göz önüne alınmamış. Savcı kendini editörüm olarak görüyordu. Savcılık sorgumda bana, 'Bu haberi niye böyle yaptın' diye sordu. Ben de 'bunu sorgulayamazsınız, bunun kararını verecek olan gazetecilerdir, editörümdür ve meslektaşlarımdır' dedim. İddia makamı kendisini editör olarak görüyordu. 'Gazeteci nasıl haber yapar' diye sınır çizmek istiyorlar. Bu sınırı geçtiğiniz zaman iktidar tarafından hedef alınıyorsunuz. Yargı mercii muhaliflere dönük sopa olarak kullanılıyor. Bu çerçevede en ufak bir hak ihlaline dönük haber yaptığınızda, işkence edenleri teşhir ettiğinizde hedef alınıyor ve tutuklanıyorsunuz" diye konuştu.  

Van'da iki köylünün helikopterden atılarak işkenceye maruz kalmasını gündeme getirdikten sonra tutuklanan gazeteciler Adnan Bilen, Cemil Uğur, Nazan Sala ve Şehriban Abi ile Mehmet Aslan’ın durumuna değinen Karataş, "Bu arkadaşlarımızın tutuklu kalması bizim için üzüntü veriyor. Umarım tutuklu gazeteci arkadaşlarımız da bir an önce tahliye edilerek özgürlüklerine kavuşur. Birlikte gerçekleri halka ve kamuoyuna ulaştırmaya devam edeceğiz” diye belirtti. (MA)