'Sporda şiddeti körükleyen bir kadro bu'

Türkiye A Milli Futbol Takımı aday kadrosu açıkladı. Daha önce milli formaya veda ettiğini açıklayan Arda Turan da kadroda yer aldı. Yazaraımız Volkan Ağır, kadroyu "Sporda şiddeti körükleyen bir kadro bu" şeklinde değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın, FIFA 2018 Dünya Kupası Elemeleri'nde oynayacağı Ukrayna ve Hırvatistan kadrosu açıklandı.

Gazeteci Bilal Meşe'ye saldıran ve mili takımı bıraktığını açıklayan Arda Turan da kadroya dahil edildi. Turan, Mircea Lucescu ile görüştükten sonra kararından vazgeçmişti.

A Milli Futbol Takımı, 2 Eylül'de Ukrayna ve 5 Eylül'de Hırvatistan karşılacak. Teknik Direktör Mircea Lucescu tarafından belirlenen kadro şöyle:

Kaleciler: Cenk Gönen, Harun Tekin, Volkan Babacan

Defans: Kaan Ayhan, Şener Özbayraklı, Çağlar Söyüncü, Mehmet Topal, Ömer Toprak, Serdar Aziz, Caner Erkin, İsmail Köybaşı

Orta Saha: Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Cengiz Ünder, Emre Mor, Yusuf Yazıcı, Nuri Şahin, Okay Yokuşlu, Ozan Tufan, Tolga Ciğerci, Arda Turan, Hakan Çalhanoğlu, Yunus Mallı

Forvet: Burak Yılmaz, Cenk Tosun, Enes Ünal.

Duvar yazarı Volkan Ağır değerlendirdi: Sporda şiddeti körükleyen bir kadro bu

Lucescu'nun açıkladığı aday kadroda kimlerin yer aldığı ve yer almadığı çok önemli mesajlar içeriyor. Konuya sadece, "Dünya Kupası'na gitmek için en iyi, en yetenekli kadro bu" diyerek yaklaşmak çok şeyi görmeye engel, ki Oğuzhan Özyakup'un olmayıp Ozan Tufan ve Tolga Ciğerci'nin olduğu orta saha seçkisine en yetenekli demek bariz bir futbol bilgisizliğini ortaya koyar. 37 yaşındaki Emre Belözoğlu'nun yerine birini koyamamak ise (takıma seçilen genç oyuncuları bir kenara bırakarak) onun bölgesinde oyuncu yetiştirememiş olmakla açıklanabilir.

Gelirsek esas meseleye, Rumen çalıştırıcı, bazı medya kuruluşlarının da desteğiyle oluşan Arda ve Emre kamuoyunu ve kalkıştıkları olaylarda ilk günden bu yana iki futbolcuya arka çıkan TFF'nu ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'nı dinlemiş anlaşılan. Lucescu tüm etik kuralları, insanlığı, beyefendiliği, centilmenliği, örnek bir kişilik olma kriterlerini kenara bırakmış anlaşılan. Kendisinin Arda, Emre ve Volkan Babacan tercihleri, bir kez daha TFF'nin, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın bu ülkede gazeteci döven her futbolcuya sahip çıktığını, gazetecilerin ise çalışma koşullarını umursamadığını, gazetecileri her futbolcunun rahatlıkla dövebileceğinin önünü açmıştır. Bu milli takım kadrosunun bana verdiği mesaj budur. Olur da bu kadroyla kötü bir sonuç alınırsa Arda, Emre ve Volkan'a eleştirel soru sormaya yeltenecek gazeteci arkadaşlarıma önerim üstlerine orta çağ zırhı geçirmeleridir. Yoksa yaşınıza bile bakmadan dayak yiyebilirsiniz. Sorun değil, dayak yiyen gazeteciler susar veya susturulur ya da zorla barıştırılır.

Bu ülkede şiddet içerikli vukuata karışan ve 6222 Numaralı Sporda Şiddeti ve Düzensizliği Önleme Yasası'ndan 1 yıl seyirden men cezası alan futbolcular Milli Takıma çağrılırsa, tribünde bulunan kişinin yarattığı veya yaratacağı şiddeti ve düzensizliği önleyemezsin. Sen gazeteciye saldırana çok kutsal (ne yazık ki bu kararlarla içi boşaltılmışlık bir kutsallık bu) gördüğün milli formayı layık görürsen, tribünde oturan da o kutsal milli formaya layık olmak için tribünde ya da sahaya girerek aynı şiddetli saldırıyı yapmaya kendinde hak görür. Kıssadan hisse spor alanlarında şiddeti bitirmek isteyenler saldırgan futbolcuyu milli takıma almayarak buna başlamalıydı olmadı, kimin ne niyetinin olduğunu gördük, görüyoruz. Bu kadro apaçık bir şekilde sporda şiddeti körükleyen bir kadrodur.

Bir lafım da spor gazeteciliği yapan tüm meslektaşlarıma: Bir çoğunuzun da gazeteciliği öğrendiğini tahmin ettiğim Bilal Meşe'ye saldıran Arda'nın, maç sonrası haber yapan gazetecilere saldıran Emre ve Volkan'ın milli takımdaki varlıklarını bir dakika bile olumladığınız her an yaptığınız mesleğin onurunu ayaklar altına almaktasınız. Sahaya giren ve futbolcuya saldıran taraftarlar hakkında, "6222 diye bir yasa çıktı, atacaksın bunları içeri" cümlesini çok rahatça sarfedebiliyorken, sahanın etrafındaki veya milli takım uçağındaki gazeteciye saldıran futbolcu hakkında da aynı cümleyi söyleyemediğin, "Ya bunlar genç çocuklar yapmışlar bir ayıp..." diyerek hafife aldığın her an iki yüzlü davrandığının da farkına varmanı dilerim.

(HABER MERKEZİ)