Kartal zirvede rahatlar

Şampiyonluk yolunda da şüphesiz ki çok rahatlatacak Beşiktaş'ı bu maçta alınan 3 puan. Şampiyonluk için artık eli çok rahatladığı gibi UEFA Avrupa Ligi'nde daha ilerileri de çok daha sakin kafayla düşünebilir Şenol Güneş.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sonunda beklentilere karşılık veren bir şekilde başladı bir derbi. Galatasaray'ın açlığı, Beşiktaş'ın da kaybetmek istemeyerek sahada olması bunda etkendi. İlk 15 dakika içinde daha önde ve ısıran bir kimlikle sahadaydı Galatasaray. Beşiktaş ilk 15 dakikada bu baskıya net bir tepki veremedi. Galatasaray'da maç öncesinde sağ bekte oynaması beklenen Semih, aslında 3'lü ve 5'li savunma geçişlerinin kilit oyuncusu olarak sahadaydı. Yasin ve Carole savunma dizilişinde defans çizgisinin bir parçası oluyordu savunmayı 5'liyor, hücumda ise 3-6-1'e dönüyordu. Savunma diziliminde Galatasaray'ın geriyi 5'lemesi Beşiktaş'ın da hücum elemanlarının 5'li bloğun içine gömülmesiyle siyah beyazlı takımın orta sahası topu ileriye taşıyamadı.

Prandelli Sneijder'den "regista", defansın önüne gelip top alan oyuncu rolünü vermeye çalıştığında çok eleştirilmişti. Ancak Tudor'un da Sneijder'i bu rolde değerlendirdiğini gördük. İlk yarım saatte baskın olan taraf Galatasaray, maçın başından itibaren zaman zaman denediği defansın arkasına oyuncu sarkıtma işini Carole ile iyi gerçekleştirdi, gole en çok yaklaşılan anlardan biriydi. Soldan gelen bir diğer ortada da Yasin'in topa yetişemediği an ilk yarıdaki en tehlikeli pozisyonlardandı. Beşiktaş'ı iyi çözmüştü Tudor rakibinin hücum yapmasına izin vermedi sarı kırmızılı takım. Cenk ve Talisca'nın da defansif açıdan takımına destek olmaması Galatasaray'ı orta sahada bir adım öne taşıdı.

Soyunma odasına hücumda sonuç üretemeden giren Beşiktaş, ikinci yarıya yetenekli ayaklarından Talisca'nın şanslı duran topuyla öne geçti. Devrenin henüz başında öne geçince Siyah beyazlı takım rahatladı. Galatasaray'ın da orta sahasındaki oyuncuların fiziki olarak yetersizliği Sarı kırmızılı takımı ancak 1 saat diri tutabilirdi ve öyle oldu. Selçuk'un ikinci sarı kartı görmeye meyletmesi ve ilk yarıda aşil tendonuna aldığı darbe nedeniyle oyundan çıkması da Galatasaray'ın orta sahadaki mental direncini de düşürdü. Beşiktaş'ın golden sonraki rahatlama ile topu çevirerek rakibini yordu. Sneijder sıkıştığında oyun kurabilen Selçuk da sahada olmayınca topu ileri taşıması zorlaştı Galatasaray'ın. Sneijder ve Yasin de çıkınca klasik 4-4-2 ile Bruma'ya bağlı bir oyuna dönüp 1-2 kez kaleyi yoklasa da skor üretemedi Galatasaray.

Bu skor şüphesiz ki iki takımın performanslarına baktığımızda beklenen sonuçtu. Şampiyonluk yolunda da şüphesiz ki çok rahatlatacak Beşiktaş'ı bu maçta alınan 3 puan. Şampiyonluk için artık eli çok rahatladığı gibi UEFA Avrupa Ligi'nde daha ilerileri de çok daha sakin kafayla düşünebilir Şenol Güneş.

Sonuca Galatasaray açısından şöyle yaklaşmak lazım. Riekerink gitmeseydi farklı olur muydu? Olmazdı. Savunmada 3'lü - 5'li oynattığında Prandelli de eleştirilmişti, Sneijder'ı regista oynattığında da. Tudor gelince görüyoruz ki sahada pek bir şey değişmedi. Sneijder regista, savunma geçişli 3'lü, Galatasaray yine eli boş sahadan ayrılan taraf. Tudor'un kenarda koşuşturması tüm farkı yaratan şey ise Yılmaz Vural'dan bu konuda daha iyisi yok şu anda. Ama mevzu sağda solda koşturan hoca değil de orta saha üçlüsünün 33 olan yaş ortalamasının acilen 23'e çekilmesi gerektiği.