SPD krizden çıkış yolu arıyor: Partinin ‘kale’sine ilk kez çifte başkan

Almanya'da koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin Kuzey Ren Vestfalya eyalet birliği başkanlığına Achim Post ve Sarah Phlipp seçildi. Parti, eş başkanlık sistemiyle krizi aşmayı amaçlıyor.

Google Haberlere Abone ol

Yunus Ülger

ALMANYA – 1863 yılında kurulan ve 160 yıllık geçmişiyle Almanya'nın en eski partisi olan Sosyal Demokrat Parti (SPD), son aylarda iyice derinleşen krizden çıkmanın yollarını arıyor.

Bunun için 2019 yılında federal düzeyde eş başkanlık sistemini benimseyen parti, ülkenin en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya'da (NRW) da eş başkanlık sistemine geçti. Haftasonu Münster kentinde yapılan kurultayda Sarah Philipp (40) ile Achim Post (64), SPD'nin NRW Birliği eş başkanlığına seçildi. NRW milletvekili olan Philipp, delegelerin yüzde 87,5'nin oyunu alırken, federal milletvekili olan Post'un oyu yüzde 92 oldu.

Eski başkan Thomas Kutschaty'nin geçen mart ayında istifasıyla parti başkansız kalmıştı. SPD, 'kalesi' sayılan NRW eyaletinde 2017'den bu yana muhalefette bulunuyor, oy kaybı da federal düzeyde olduğu gibi hız kesmeden sürüyor.

'MİLYONLAR İÇİN Mİ, MİLYONERLER İÇİN Mİ POLİTİKA YAPIYORUZ?'

Seçimden sonra konuşan SPD Federal Eş Başkanı Lars Klingbeil, sonuçların kendini rahatlattığını belirterek, NRW SPD'de değişim ve atılım havası sezdiğini söyledi. Klingbeil, federal düzeyde muhalefette bulunan Hıristiyan Birlik Parti (CDU) mensubu eyalet başbakanı Hendrik Wüst'e seslenerek, “Wüst sıkı dursun, NRW SPD yeniden geliyor” dedi.

Eş Başkan Sarah Philipp de emeğiyle geçinenler için politika yapacaklarını belirterek, “Biz yapmayacaksak kim yapacak, mücadeleye devam” ifadesini kullandı. CDU ile Yeşiller'den oluşan eyalet hükümetini eleştiren Philipp, Başbakan Wüst'ün kendi fotoğrafları için 173 bin euro harcadığını hatırlatıp, hükümetin ailelere destekleri budadığını ileri sürdü. Diğer eş başkan Achim Post ise konuşmasında, “Kimler için politika yapıyoruz? Milyonlar için mi, yoksa milyonerler için mi? Ben milyonlardan yanayım” dedi.

ÜLKE VE EYALET DÜZEYİNDE OY KAYBI DEVAM EDİYOR

Öte yandan, SPD'nin oy kaybı hem Almanya genelinde hem de NRW eyaletinde hız kesmeden devam ediyor. Öyle ki, SPD, yapılan son kamuoyu yoklamalarında Almanya için Alternatif (AfD) partisinin de gerisine düştü. Parti, kalesi sayılan NRW eyaletini 1966'dan 2005 yılına kadar aralıksız 39 yıl üç dönem tek başına yönetmişti. SPD, diğer dönemlerde de Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller ile koalisyon hükümeti kurmuştu.

2017'den beri NRW'de muhalefette olan SPD, 2022 yılında yapılan eyalet meclisi seçiminde oyların yüzde 26,7'sini alabilmiş, CDU ise yüzde 35,7 oy almıştı. İnfratest'in haziran anketine göre, SPD'nin oyu 22'ye düştü. Forsa'nın anketine göre ise oyu yüzde 21 oranında.

Almanya geneline bakıldığında ise 26 Ağustos'ta yayınlanan Emnid'in anketine göre SPD'nin oyu yüzde 18'e geriledi. Böylece oyu yüzde 20 oranında görünen AfD'nin de gerisine düşmüş oldu. Hıristiyan Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) oyu yüzde 26 görünürken, Yeşiller'in oyu yüzde 14, FDP'nin yüzde 7, Sol Parti'nin yüzde 5 seviyesinde. Yeşiller'in dışında hükümet ortakları 2021'deki federal meclis seçimlerine kıyasla büyük oranda oy kaybetmiş bulunuyor. Son seçimde, SPD yüzde 25,7, FDP ise yüzde 11,5 oy almıştı.

'SPD, SOSYAL VAATLERİNİ YERİNE GETİREMEDİ'

Uzmanlar ve siyasi yorumcular, SPD'de son aylarda derinleşen krizi federal hükümette sıkça ortaya çıkan çatlaklara bağlıyor. Ne var ki, hükümet ortaklarından Yeşiller oy kaybetmezken, SPD ile FDP oy kaybediyor, bu duruma ikna edici bir açıklama bulunamıyor.

Augsburger Allgemeine gazetesinde SPD'deki krizi inceleyen gazeteci Michael Pohl, krizin Gerhard Schröder'in mimarı olduğu geniş kapsamlı "Reform Agenda 2010" ile başladığını hatırlattı. Bu reformun, otobüs sürücüsünden satıcıya kadar orta sınıfı, alt gelir grubuna düşürdüğünü belirten Pohl, SPD'nin kendisini 'sosyal yükselme partisi' olarak sunduğunu, ancak sosyal vaatlerini yerine getiremediğini savundu.

Pohl, yorumunda, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle devletin vergi gelirlerinin azaldığını, dolayısıyla sosyal kesintilerin arttığını, kiralarda patlama düzeyinde artış olduğunu hatırlattı. Michael Pohl, buna karşılık federal hükümetin sosyal konut vaatlerini yerine getiremediğini, asgari ücrette artışın da çok düşük düzeyde kaldığını belirtti.

Die Zeit gazetesi de benzer bir yorumu okurlarıyla paylaşarak tasarruf bütçesini hatırlattı ve asgari ücret artışının çok düşük olduğuna, kiraların fırladığına dikkat çekti. Gazetenin değerlendirmesinde, SPD'nin adil toplum ve adil gelir dağılımı politikasında başarısız kaldığını savunularak, “Parti çaresiz kalmış gibi bir halde” görüşü ifade edildi.