Soylu: Tayyip Erdoğan devrimci bir adamdır, AK Parti devrimci bir siyasi partidir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tayyip Erdoğan devrimci bir adamdır. AK Parti devrimci bir siyasi partidir. Değerlerine bağlı bir devrimcidir. Onun için de cesurdur" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fatih'te Topkapı Sosyal Tesisleri'nde gençlerle sahur yaptı.

Soylu, burada yaptığı konuşmada 14 Mayıs seçimlerine ilişkin, "Türkiye hikayeyi değiştiriyor. Bu seçim bu hikayenin tamamen değişeceği seçimdir. Onun için Amerika bastırıyor, Avrupa bastırıyor. onun için Kandil telaşta ve PKK bastırıyor. Bu Tayyip Erdoğan'ın seçimi değildir, bu Türkiye'nin gelecek nesillerinin seçimidir, Türkiye'nin tam bağımsızlık seçimidir" değerlendirmesini yaptı.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Soylu, "Tayyip Erdoğan devrimci bir adamdır. AK Parti devrimci bir siyasi partidir. Değerlerine bağlı bir devrimcidir. Onun için de cesurdur. Size altyapısı hazır, geleceğe doludizgin koşabilecek, risklerden mümkün olduğunca arındırılan, komşularının ve etrafındaki coğrafyanın saygın gördüğü, kardeşlik ve dostluk mukabelelerinin yapıldığı bir Türkiye bırakılmaktadır" ifadelerini kullandı.

 Soylu, Batı'nın tüm dünyanın üzerine yağmur gibi, kar gibi kültür ve alışkanlıklar empoze etmeye çalıştığını, bunu kendi adına bir ekonomi haline getirip hem para kazandığını hem de bir misyon olarak dünyada tek tip insan oluşturmaya çalıştığını söyledi.

Bu misyonun dünyayı ele geçirmeye çalışan, vahşi kapitalizmi de kullanan bir yapı tarafından sürekli oluşturulduğunu dile getiren Soylu, buna direnenler olduğunu, Türkiye'nin de 21. yüzyılın başından itibaren buna direndiğini kaydetti.

'KÜLTÜREL TERORİZMLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Soylu, "Hala dünyanın üzerimize sağanak olarak yağdırdığı tehlikenin daha büyük olduğunu düşünüyorum. Ben terörizmden korkmuyorum. Onların etki alanları belli ve onlarla mücadele belli. Ama dünyanın en büyük tehlikelerinden biri kültürel terörizmdir ve biz bir kültürel terörizmle karşı karşıyayız. Aile yapısını, ahlakı, büyüğü, küçüğü, her ülkenin içerisinde bulunduğu medeniyeti, onun tarihini, dinimizi, inanç değerlerimizi, geleneğimizi, göreneğimizi, annelerimizin ve babalarımızın bize öğrettiklerini tahrip etmeye yönelik bir kültürel terörizmle karşı karşıyayız." dedi.

'AVRUPA'NIN, AMERİKA'NIN BOYASININ DÖKÜLDÜĞÜNÜ GÖRDÜK'

Avrupa ve Amerika'da yaşanan demokrasi sorunlarına değinen Soylu, "Biz Avrupa'nın, Amerika'nın boyasının döküldüğünü gördük." ifadesini kullandı.

İngiltere'de üst üste üç başbakan değiştirildiğini vurgulayan Soylu, "Şimdi de değiştirecekler ama ayıp olmasın diye değiştiremiyorlar. Peki demokrasiyle mi değiştirdiler? Hayır. Beğenmediler, hemen değiştirdiler. Peki sen nasıl demokrasinin beşiğisin. Üç ayda üç parti kongresi yaptılar. Ahmet Davutoğlu değişti, kıyameti koparıyor 'Beni partiden gönderdiler' diye. İngiltere'de olsa sesini çıkaramazdı. Üç tane başbakan gitti İngiltere'de." diye konuştu.

'AVRUPA, AMERİKA'NIN KONVOYUNDAKİ KATARDIR'

"Avrupa diye bir şey yoktur. Kafanızda büyütmeyin. Amerika vardır. Avrupa, Amerika'nın konvoyundaki katardır. Hiçbir özelliği söz konusu değildir" diyen Soylu, Avrupalı liderlerin sürekli itibarsızlaştığını, nüfusun yaşlandığını, ekonomik üretiminde zorlandığını ve zorlanmaya devam edeceklerini öne sürdü.

Soylu, Amerika'nın sürekli itibar kaybetmeye devam ettiğini ve bütün dünyanın Amerika'dan nefret ettiğini, Avrupa'nın da Amerika'nın Afrika'daki maşası olduğunu, Afrika'daki bütün devletlerin kendilerini sömüren devletlerden nefret ettiklerini ve yerel dillerine döndüklerini kaydetti.

'BU ÜLKEDE SADECE ZENGİNLER UÇAĞA BİNERDİ, ERDOĞAN'LA BERABER DEĞİŞTİ'

21. asrın başında Batı'nın egemenliğinin kalmadığını, artık böyle bir egemenlikleri olmadığını, ancak alışkanlıklarını devam ettirmeye çalıştıklarını söyleyen Soylu, şöyle devam etti:

"Tayyip Erdoğan'ın yaptığı, dünyanın hikayesini döndürmektir. Tayyip Erdoğan, bugün dünyanın hikayesini döndürüyor ve bizim gibi ülkelere de 'bu dünyanın hikayesi döndürülebilir' özgüvenini yüklemeye çalışıyor. Bizim doğduğumuz İstanbul'da Avrasya Tünelİ yoktu. Denizin altında tünel mi olur? Biz bunu hayal edemezken, Avrupa'da vardı. Böyle bir hayalimiz yoktu. Bu ülkede sadece zenginler uçağa binerdi. Bu durum Tayyip Erdoğan'la beraber değişti. Siz bizden şanslısınız. Biz, özgüveni neredeyse alınan bir toplumda büyüdük. Hiçbir şeyin kendimiz tarafından yapılamayacağına inandırılan bir ülkede büyüdük. Demokrasinin bize fazla olduğu vaaz edilen bir ülkede büyüdük. Her şeyin tasarlandığı, gazete patronlarının, televizyon programlarının dahi tasarlandığı büyük bir oyun teorisinin içerisinde büyüdük biz. Zaten kızdıklarında bütün oyunu dağıtıyorlardı, vurup geçiyorlardı. Şimdi iş değişti, oyun değişti… Türkiye'nin en büyük derdi tam bağımsızlıktır, Türkiye o derde Tayyip Erdoğan'la beraber ulaşıyor." (HABER MERKEZİ)