YAZARLAR

Sovyetler Birliği yeniden kurulur mu?

‘Halkın en az yüzde 60-65'i Sovyetler Birliğinin tekrar kurulmasını istiyor.’ diyordu Yuri Mihalioviç, ‘Fakat güçlü bir lidere ihtiyaç var, Stalin gibi’ diye ekliyordu.

Stalin evlerinden birinde konuşuyorduk Moskova’da, yedi kız kardeşten birinde değil ama daha mütevazi işçi evlerinden. Küçük bir mutfaktı. Odaları büyük ve aydınlıktı, hakkını yemeyelim evin. Üç kahve fincanı vardı masada. Biri, emekli bir KGB generalinin önündeydi. ‘Halkın en az yüzde 60-65'i Sovyetler Birliğinin tekrar kurulmasını istiyor.’ diyordu Yuri Mihalioviç, ‘Fakat güçlü bir lidere ihtiyaç var, Stalin gibi’ diye ekliyordu. Rusçadan bana çeviren arkadaşım*, onu onaylıyordu ve sigara böreği sarıyordu bir yandan. Rusya’nın güneyine doğru yola çıkacaktık, 4-5 bin kilometre kadar…

Rusya’da son yapılan anketi görünce, aklıma hemen bu konuşma geldi. Bu anketin sonuçlarına göre yüzde 50'ye yakın insan, ‘Sovyetler Birliği’ düzenini istiyordu. Anketlere cevap vermek kolay bir şeydi her zaman ama sadece Stalin evlerinden birinin mutfağında konuştuğumuz için sanmayın bu muhabbeti diye vurgulamak istedim.

Dışarıda ise, nehrin yanında yükselen gökdelenler, finans merkezi ‘Moskova City’, ışıl ışıl parlıyordu geceleri. Sadece bir tanesi 50 bin konut olacak, bir site inşaatı devam ediyordu kentin öte kıyısında. Sanki o koca gökdelenlerde sabahtan akşama kadar para sayıyorlardı deste deste ve Neoliberal kent inşası, işbaşındaydı yine, bütün dünyada olduğu gibi...

Her gün on binlerce insan, metroyla bir yerlere gidip geliyor ve binlerce otomobil, trafikte birbirlerini sıkıştırmaktan da vazgeçmiyordu durmadan genişleyerek insan yutan otobanlarda…

Bu anketi okumadan önce de, konuştuğum bütün insanlardan, en az yüzde 40-45 kadar çoğunluğun ‘Sovyetler Birliği’ni arzuladığı sonucuna varmıştım ama bu Sovyetler Birliğinin yeniden kurulabileceği anlamına da gelmiyordu tabii ki…

Ve devrim dediğin bir arzudan ibaret değildi ne yazık…

Eski TKP’li bir arkadaş anlatıyordu, yine aynı mutfakta; “Sovyetler yıkıldığında Moskova’daydım. Doğu bilimleri enstitüsünde ekonomi okuyordum. Bolşoy tiyatrosunun hemen arkasındaydı enstitü, Kızıl meydanın hemen orada. Kremlin’in önünde gösteriler vardı. Tanklara filan dokunuyorduk, etraf tanklarla doluydu. Şöyle meydandan, sadece 200 metre gittim, hiç kimse yok. Herkes normal hayatında. Bir sokak arkasında enstitüye gittim, herkes günlük hayatını devam ettiriyor. Hocaya dedim, ‘Sovyetler Birliği yıkılıyor orada meydanda.’ ‘Boş ver’ dedi ‘gel biz bilim yapalım.’  En fazla 10 bin kişi yıktı koca Sovyetleri ve yöneticiler tabii ki.”** diyordu.

Sovyetler Birliği yeniden kurulabilir mi? 

‘Dünyayı değiştiremiyorsak, konuyu değiştirelim’ diyordu James Joyce, Ulysses’te…

*Adil Durmuş’tu arkadaşım, çeviren ve bütün Sovyetler Birliği’nde (!) eşlik eden…

 ** Mehmet Toğaçar’dı bunu anlatan arkadaş ve çok uzun yıllar çalıştıktan sonra, bütün Komintern belgelerini, TÜSTAV’a iletmenin ve bütün araştırmacılara açmanın kıvancını yaşıyordu o günlerde. İnanılmaz bir işti bence…


Metin Yeğin Kimdir?

Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; dünyada Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Dünyanın farklı yerlerinde yoksullarla birlikte evler inşa etti, bir sürü farklı işte çalışarak yazılar yazdı, filmler çekti. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti. Türkiye ve birçok ülkede öğretim üyeliği yaptı... Ve dünyayı değiştirmeye çalışmaya devam ediyor hâlâ...