Sosyalist solun seçim ittifakında karar haftası

Emek ve Özgürlük İttifakı ile Sosyalist Güç Birliği’nde (SGB) yer alan sosyalist partilerde Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için ortak hareket etme ve bir seçim ittifakının oluşturulması yönündeki çalışmalar sürüyor.

Sosyalist Güç Birliği’nde yer alan Sol Parti ve TKP’nin (Türkiye Komünist Partisi) seçimlerde sosyalist partilerin bir blok oluşturması yönündeki çağrısından sonra Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan EMEP’in (Emek Partisi) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de, 13 Mart 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, seçim ittifakı çağrısında bulundu.

EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “Parlamento seçimlerinde Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturan partiler ile Sosyalist Güç Birliğini oluşturan partiler oy pusulasında yan yana ve kendi amblemleriyle durmalıdır. Bu çağrı aynı zamanda diğer tüm devrimci demokratik parti ve yapılaradır” şeklinde bir açıklama yaptı.

Ercüment Akdeniz, Cumhurbaşkanlığı seçimine de tek adayla girilmesi gerektiğini vurguladı.

Öte yandan yine Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan TİP’in (Türkiye İşçi Partisi) Parti Meclisi’nin 12 Mart 2023 tarihli açıklamasında da, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesinin yanı sıra seçim ittifakı ile ilgili olarak şu görüşlere yer verildi:

“Emek ve Özgürlük İttifakı'nın en kısa sürede bir seçim ittifakına dönüşmesi, seçim hazırlıklarının ivmelenmesi bakımından büyük önem taşımaktadır… Parti Meclisi, milletvekili dağılımında Emek ve Özgürlük İttifakı'nı güçlendirecek şekilde, seçimlere ittifak içerisinde kendi adımız, amblemimiz ve adaylarımızla girmemiz gereken illeri tespit etmiştir. Öte yandan Emek ve Özgürlük İttifakı'na dahil olmayan sol-sosyalist-demokratik partilerin böylesi bir seçim ittifakının bileşeni olması fikrine partimiz açıktır.”

HDP’NİN YEŞİL SOL PARTİ GİRİŞİMİ

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ana gövdesini oluşturan HDP (Halkların Demokratik Partisi), kapatılma riskine karşı HDP bileşenleri içinde yer alan Yeşil Sol Parti üzerinden seçime girmeye hazırlanıyor.

HDP, Anayasa Mahkemesi’nde kapatılma talebiyle ilgili olarak 11 Nisan 2023 günü savunma yapacak. Ancak siyasi partilerin milletvekili listelerini YSK’ye (Yüksek Seçim Kurulu) verme tarihi 9 Nisan’da sona eriyor.

Eğer Anayasa Mahkemesi, seçim tarihi olan 14 Mayıs 2023 öncesi HDP’yi kapatma kararı alırsa listeler de verildiği için milletvekili adayları yasaklı kapsamına girebilecek. HDP, böyle bir risk karşısında seçimlere Yeşil Sol Parti bünyesinde girmek istiyor.

Yeşil Sol Parti’nin kurucuları arasında Ufuk Uras gibi 2010 Anayasa referandumunda “Yetmez ama evet” oyu kullananların bulunduğu biliniyor. Keza HDP’nin ittifakta yer alan diğer partilerin de Yeşil Sol Parti listesinden, yani tek parti ve tek liste olarak seçime girmesini önerdiği belirtiliyor.

TİP ve EMEP ise, tek parti bünyesinde seçime girilmesinin ittifak ruhuna aykırı olacağı gerekçesiyle bu görüşe karşı çıkıyor. Yine bu iki parti, Emek ve Özgürlük İttifakı bünyesindeki her partinin kendi amblemi ile seçime girmesi gerektiği görüşünü savunuyor.

Hem bu konu, hem de diğer ittifaklarda yer alan sosyalist partilerle seçim ittifakı yapılması meselesi, 16 Mart 2023 günü (yarın) yapılacak Emek ve Özgürlük İttifakı genel başkanlar toplantısında görüşülecek.

SEÇİM İTTİFAKI İÇİN SON TARİH: 24 MART

İttifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partilerin ittifak protokolünü YSK’ye teslim etmelerinin son tarihi; 24 Mart 2023. Yani, sosyalist partilerin ve ittifaklarının önlerinde çok kısa bir zaman bulunuyor.

Sol Parti, sosyalist partilerin bir seçim ittifakından yana, bu arada Emek ve Özgürlük İttifakı adı altında değil de yeni bir isimle seçim ittifakının oluşturulabileceği görüşüne sıcak bakıyor.

TKP de, Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan ziyade tüm sosyalist partilerin ortak bir platformda seçime girmesinden yana gözüküyor.

Yine SGB’de yer alan TKH (Türkiye Komünist Hareketi), her iki ittifaktan kurumsal anlamda seçim ittifakı için bir çağrı yapılmadığını ancak sosyalist partilerin bir niyet bildirimi olarak böyle çağrı yaptığını, bununla birlikte TKH’nın şu veya bu isimle bir seçim ittifakında yer alabileceğini ifade ediyor.

Kuşkusuz ittifak bünyesinde iller bazında seçim listelerinin hazırlanması da önemli bir sorunu oluşturuyor. İttifaklar içinde yer alan sosyalist partiler, iller bazında Cumhur İttifakı’ndan daha fazla milletvekili çıkarabilmek amacıyla da listeleri düzenlemek zorundalar.

Yüzde 7’lik seçim barajı da düşünülerek sosyalist partilerin Emek ve Özgürlük İttifakı ya da başka bir ittifak isim altında kendi amblemleri ile seçime girmesinin daha uygun olacağı görüşü önem kazanıyor…