Barış Pirhasan'dan Vedat Türkali belgeseli

'Bir Gün Tek Başına/Vedat Türkali’ belgeselinin metin yazarlarından Hale Gönültaş, Barış Pirhasan'la Gazete Duvar için konuştu. Pirhasan, babası Vedat Türkali için, "Barışa olan inancını bir gün dahi kaybetmeden son günlerine kadar okudu, yazdı, üretti" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yönetmen-senarist Barış Pirhasan, edebiyat ve sinemanın ustalarından Vedat Türkali’nin kültürel üretim ve siyasi mücadele ile geçen yaşamını bugüne kadar yayımlanmayan arşiv görüntüleri ile “Bir Gün Tek Başına/Vedat Türkali” adlı belgeselle ekrana taşıyacak. Barış Pirhasan, "Belgeselin adı elbette onun zaman zaman yalnızlığına, kimi zaman da ayak uydurmakta zorlandığı gelişmelere işaret ediyor” diyor.

Vedat Türkali

VEDAT TÜRKALİ: BEN HER ŞEYDEN ÖNCE KOMÜNİSTİM

Yönetmen-senarist Barış Pirhasan, Kültür Bakanlığı tarafından da desteklenen “Bir Gün Tek Başına/Vedat Türkali” belgeseline ilişkin ayrıntıları Gazete Duvar’a anlatırken, 1960’ların sonlarında evlerinde babası Vedat Türkali ile Ruhi Su arasında bir akşam yemeğinde tanık olduğu sohbeti aktarıyor ve aklına yer eden bu sohbetin belgeselin sınırlarının çizilmesindeki etkisini anlatıyor:

“15-16 yaşlarında olmalıyım. Ruhi Su ve Sıdıka Su misafirlerimiz. Yemekteyiz. Babamla Ruhi Amca arasında bir tartışma başladı. Neyi tartıştıklarını hatırlamıyorum. Ama laf sonunda şuraya geldi:

Ruhi Su: Ben her şeyden önce sanatçıyım…

Vedat Türkali: Ben her şeyden önce komünistim…

Babam ile Ruhi Su arasındaki tartışma nereye yöneldi anımsamıyorum. Ama bu iki farklı değerlendirme yıllarca kafamı kurcaladı. İkisi de sanatsal yaratı ve üretimlerinde alabildiğince titiz. Elbette ki Ruhi Su’yu tartışmıyoruz. İkisi de aynı saftalar. O halde bu ‘her şeyden önce’ lafı neye işaret ediyor? Babamın hiçbir zaman parti buyruğu ya da yönlendirmesiyle yazmadığını biliyorum. Ama Vedat Türkali’nin bu vurgulaması, benim için belgeselin sınırlarını çizen önemli bir tavırdır.”

'BİR GÜN TEK BAŞINA' FİLMİNİN ÇEKİLEMEME HİKÂYESİ

Pirhasan, belgesel projesi geliştirilirken Türkali’nin kült romanı, “Bir Gün Tek Başına”nın 2010 yılında sinemaya uyarlanma macerasının eksen alındığını anlatıyor. Vedat Türkali’nin romanın senaryolaştırılması, oyuncuların seçimi ve senaryo okuma çalışmalarının her aşamasında yer aldığını vurgularken bu sürecin belgeselin eksenine yansımasını şöyle açıklıyor:

“Vedat Türkali, ilerlemiş yaşına karşın ‘Bir Gün Tek Başına’ romanının sinemaya uyarlanması sürecinde yapılan tüm çalışmalarda yer aldı. Her bir karakterin diyaloğu üzerinden kimi zaman saatlerce süren tartışmalar yapıldı. Belgeselde eş yönetmenliği üstlenecek Özay Şahin’in kamerası filmin tüm çalışmaları sırasında kayıttaydı. Vedat Türkali’nin senaryo ekibiyle Kenan, Günsel ve Nermin karakterleri üzerinden uzayıp giden tartışmaları, çekim planları ve mekânların belirlenmesi, sahne dökümleri her biri kayıt altına alındı. Sevgili Özay ayrıca bulduğu her fırsatta Vedat Türkali ile Bir gün Tek Başına roman karakterleri, Türkiye solu ve güncel gelişmeleri sorularıyla zenginleştirdiği sohbetlerini de kaydetti. Belgeselin kurgusunu da Özay’la birlikte yapacak olmamızın belgesele önemli bir boyut katacağına inanıyorum. Tüm bu sürecin içinde yer almak babam için bir fedakârlık değil, devrimci bir eylemdi. Vedat Türkali, hiç kuşkusuz zamanın önünde yürüyordu. Bunun getirdikleri ve götürdüklerini hissettirecek bir vurgulama gerekiyor. ‘Bir Gün Tek Başına/Vedat Türkali’ adı da elbette onun zaman zaman yalnızlığına, kimi zaman da ayak uydurmakta zorlandığı gelişmelere işaret ediyor.”

'BARIŞ VE DEMOKRASİ İNANCINDAN SON ANINA KADAR VAZGEÇMEDİ'

Pirhasan, “Bir Gün Tek Başına/Vedat Türkali” belgeselinin izleğine ilişkin ayrıntıları aktarırken şu bilgileri veriyor:

"Belgeseli teknik olarak 15’er dakikalık altı bölüm halinde formatlamayı planlıyoruz. Filmin döngüsel anlatımı içinde Vedat Türkali’nin yaşamındaki dönüm noktaları aktarılacak, tüm eserleri ve eylemlerine değinilecek. Onun içinden geçtiği zaman ve mekân görsel olarak vurgulanacak. Yaşadıklarını ağırlıkla resimle yansıtıp hissettirmeye çalışacağız. Çocukluğunun ve ilk gençlik yıllarının geçtiği Samsun’un dünü ve bugünü. Öğrencilik ve mücadele yıllarının İstanbul’u. Şimdi bir otele dönüştürülmüş Sultanahmet Cezaevi. Yurt içi ve dışı araştırmalarının uzandığı coğrafya, Almanya, Sovyetler Birliği, gönüllü sürgüne gittiği Londra. Hayatının kilometre taşları olan askeri darbeler. Barış Derneği ve Aydınlar Dilekçesi sorgulamaları. Bu eylemler çerçevesinde Türkiye ve dünya siyasetinde kendini konumlandırdığı ve son ana kadar vazgeçmediği barış, demokrasi ve sosyalizm inancı."

'KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMEDEN DEMOKRASİ SORUNU ÇÖZÜLMEZ'

Pirhasan, belgeselde Vedat Türkali’nin “Kürt siyasi hareketine verdiği destek ile Türkiye solu ve Kürt hareketinin ortak hareket etmesine” yönelik çalışmalarını dönem siyaseti ve tanıklıklarla anlatılacağını ifade ediyor. “Vedat Türkali, barışa olan inancını bir gün dahi kaybetmedi. Kürt meselesinin demokratik bir çözüme kavuşturulmasına olan inancını yazı ve eylemleri ile dile getirdi. 2006 yılında 'Barış için oturma eylemi'nin çağrıcılarındandı. Kürt meselesinin çözüm sürecinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek ‘Kürt meselesi çözülmeden demokrasi sorunun çözülmeyeceğini’ vurgulamıştı. Son yıllarında Cizre’de sokağa çıkma yasağının protesto eylemlerinde de sokaktaydı. Barışa olan inancını bir gün dahi kaybetmeden son günlerine kadar okudu, yazdı, üretti.”

YURT İÇİ VE YURT DIŞI SİNEMA VE TELEVİZYON GÖSTERİMLERİ

Barış Pirhasan, belgeselin çekimlerinin yıl sonuna kadar tamamlanmasını planladıklarını belirtiyor. Belgeselin sinemaların yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında televizyonlarda gösterilmesini hedeflediklerini ve bu yönde girişimlerin halen sürdüğünü söylüyor. Belgeselin yurt içi ve yurt dışında uygun olan festivallere de gönderileceğini söyleyen Pirhasan, “Tüm bunları gözeterek yapacağımız çalışmalar resim montajı tamamlanana kadar sürecek” diyor.

Bir Gün Tek Başına/Vedat Türkali belgesel ekibi

Yönetmenler: Barış Pirhasan/Özay Şahin

Yapımcı: Gülay Pirhasan

Ortak Yapımcı: Gülen Güler

Metin yazarları: Barış Pirhasan/Özay Şahin/Hale Gönültaş

Dönem araştırması: Hale Gönültaş/Bülent Duru

Belgeselin araştırma ve geliştirme sürecine Vedat Türkali’nin yaşamını yitirdiği güne kadar özel asistanlığını yapan yazar Sebahat Altıparmakoğlu da kişisel tanıklıkları, arşiv belgeleri ve kayıtları ile katılıyor.