Yönetmen Ali Ergül 'Kumun Gecesi'ni anlattı: Kot kumlama işçisi sağlığını istiyor!

Kumun Gecesi belgeselinin yönetmeni Ali Ergül ile silikozis hastalığını yaşayan kot kumlama işçilerini ve yaşam mücadelelerini konuştuk. Ergül, işçilerin taleplerine dair, "İşçiler sağlıklarını ve tedavi üzerine çalışılmasını istiyorlar. Bu noktada en az 15 bine yakın insandan bahsediyoruz. Türkiye’de bu alanda son zamanlarda iki üniversite yoğun bir çalışma yapmaya başladı, onun dışında bir tedavi yok. Hastaneye gittiklerinde karşılaştıkları durum çok trajik..." dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 'Bisikletlinin Trafikte Yaşam Hakkı', 'Suyun Ölüm Tarihi' gibi birçok festivalde gösterime giren belgesellerin yönetmenliği yapan Ali Ergül yeni belgeseli ‘Kumun Gecesi’nde, 'kum zayi olmasın' diye havalandırmanın olmadığı ortamlarda çalıştırılan kot kumlama işçilerinin yaşam mücadelelerini izleyicilerle buluşturuyor. En temel insan haklarından, yaşama hakkından yavaş yavaş yoksun bırakılan işçilerin çalışırken yaşadıklarını anlattıkları belgesel 20 Ocak Pazar günü Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi ve Sanat Evi’nde galasını yaptı. "Belgesel çekerek direnmeye çalışıyorum" diyen yönetmen Ergül ile Türkiye’deki çalışma koşullarını, kot kumlama işçilerini ve belgeseli konuştuk.

Ali Ergül

Kot kumlama işçileri hangi şartlarda çalışıyorlar, kaç işçi tehlikede?

Kum zayi olmasın diye havalandırmanın olmadığı, hatta pencerelerin sıkı sıkıya kapatıldığı bir ortamda çalıştırılıyorlar. Bu ortamda çalışmak zorunda kalan bütün işçiler tehlike altında.

Kot kumlama işinde daha güvenli çalışma yapılması yerine işçilerin bu şekilde çalıştırılmasının gerekçeleri nelerdir?

Kot kumlama; kumla kotun beyazlatılması işlemidir. 1980’lerin başından 2010’lara kadar Türkiye’de devam eden bir işti. Kot beyazlatma işlemi 100 dolar gibi bir maliyeti olan işlem... 1980-1990 dizilerine baktığımızda da zenginliğin göstergesi olarak giyilen bir kıyafet. Bundan dolayı işçiler ucuz yoldan çalıştırılmış ve ölüme terk edilmiştir.

UZUN SÜREYE YAYILMIŞ ÖLÜM

Kot kumlama işçilerinde görülen silikozis nasıl bir hastalık?

Silikozis solunan kum tozunun sebep olduğu ve ölümle sonuçlanabilecek bir hastalık. Meslek hastalığı olarak da adlandırabileceğimiz silikozis için uzun süreye yayılmış acı veren ölüm de diyebiliriz.

Hastalıkla ilgili basına yansıyanların buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Tabii, silikozis gibi tanımlar çok havada kalan ve insanla temas etmeyen tanımlar. Silikozis dediğimiz şey taştaki silika maddesinin akciğere girmesi ve akciğeri yıpratması diye tanımlanıyor ama öyle değil. O maddeyi soluyan hastanın bütün yaşamını, tabii yaşayabiliyorsa, yaşam koşullarını değiştiren meseleler. Belgeselde de yapmaya çalıştığımız şey aslında bunu bir insan hikayesine çevirmekti. Çünkü bu mesele silika maddesi değil, bir insanlık meselesi...

İnsanlar travma yaşıyorlar, ölümle yüz yüze geliyorlar. İşin ilginç tarafı Türkiye’de kot kumlama yasaklanmasına rağmen birçok meslekte şu anda kot kumlama, yoğun toza maruz kalma devam ediyor; ölümler ve hastalıklar da giderek artıyor. Önümüzdeki günlerde daha farklı ölüm haberleriyle karşılaşabiliriz açıkçası.

.

Belgeselde bu hastalıktan dolayı akciğerleri iflas edip memleketine dönen çok sayıda işçi var. 

Kumla kot beyazlatma işlemi Avrupa’da başlıyor sonra hastalarda nefes darlığı gibi daha silikozisin belirtisi olarak tanımlayabileceğimiz hastalıklar görülüyor. Avrupa’da yasaklanıyor ve Türkiye’ye atölyeler kurulmaya başlanıyor. İşçilerin bu konuda bir bilgisi yok tabii, 1989’dan 2004’e kadarki süreçte silikozis teşhisi konan ilk ölüme kadar...

Bu süreçte hastalar hastaneye gitmişler, nefes darlığı vb. gibi hastalıklar söylenmiş. Türkiye’deki tıp alanı da bu noktada bilgisiz. Doğal olarak hastalara sürekli yanlış teşhis konulmuş ve hastalar çalışmaya devam etmişler. Kot kumlama Türkiye’de 2009 yılında yasaklanıyor, yasaklandıktan sonra şu anda 3. Dünya ülkelerinde devam ediyor. Bangladeş gibi birçok ülkeye atölyeler götürüldü. Takip edebildiğimiz kadarıyla orada da silikozise bağlı ölümler başladı ne yazık ki...

İŞÇİLER YAŞAM KOŞULLARININ DÜZELTİLMESİNİ İSTİYORLAR

Bir dönem kot kumlamada çalışan işçiler ne talep ediyor?

İşçiler sağlıklarını ve tedavi üzerine çalışılmasını istiyorlar. Bu noktada en az 15 bine yakın insandan bahsediyoruz. Türkiye’de bu alanda son zamanlarda iki üniversite yoğun bir çalışma yapmaya başladı, onun dışında bir tedavi yok. Hastaneye gittiklerinde karşılaştıkları durum çok trajik...

Düşünün İstanbul’un bir uç noktasında krize giriyorsunuz ve gidebileceğiniz sadece iki nokta var; Süreyyapaşa’ya ya da Yedikule’ye gitmeniz lazım, diğer gittiğiniz tüm hastaneler sizi kabul etmiyor ya da sizi acil sırasına sokuyorlar ve siz orada alamadığınız nefes yüzünden hayatınızı kaybedebiliyorsunuz. Bu insanların yaşam ve sağlık hizmetlerinin koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. Çünkü başka bir işte çalışamıyorlar. 2010 yılında Meclis’e verilen geçici maddenin aslında kalıcı bir şekle dönüşmesi gerekiyor. İnsanların devamlı yararlanabileceği bir yasaya ihtiyaçları var.

'ATÖLYELER DENETİMDEN GEÇMİYOR'

Bakanlık bu konuda günümüzde neler yapıyor?

Şu anda kimyasalla beyazlatma devam ediyor. Fakat kimyasalda da benzeri bir durum var. Bu kimyasal atölyelerinin hepsinde silikosiz olayı olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği yasalarına dair hiçbir maddeye uyulmuyor. Atölyeler denetimden geçmiyor ve orada çalışan insanların çoğu kullanılan kimyasal maddelerden dolayı kanser ve benzeri hastalıklarla mücadele ediyorlar. Bakanlık yıllardır bu hastalığın verisini bile tutmaya gerek duymuyor! Kaç hastanın olduğunun ortaya çıkması gerekiyor.