İngiliz gizli servisinin havasına kimse yaklaşamaz…

"Kingsman: Gizli Teşkilat" filminin devamı olan "Kingsman: Altın Çember"i (başka bir deyişle Kingsman 2’yi) izlediğimizde hareketli, heyecanlı ve hızlı bir aksiyon-casusluk filmini izlemenin keyfine varıyoruz ancak bu aksiyon sekanslarında bazen aşırıya kaçan bir yan ve ara ara filme sirayet eden bir durum komedisi havası var ki, bu yapımı ( gerektiğinden daha fazla) ‘light’ bir şekle sokuyor.

Google Haberlere Abone ol

Filmi basit bir Bond filmi parodisi gibi görmek biraz haksızlık olur çünkü Kingman 2 hem asıl görevinin altından başarıyla kalkıyor (eğlendirmek) hem de inceden inceye Amerika’yı, bu ülkenin taşra şehirlerini, hafif uyuşturuculara karşı ‘puriten’ (tutucu) duruşu, hatta merkezini yani Beyaz Saray’ı eleştiren bir bakış açısını taşıyor.

Kingsman gizli servisinin en parlak elemanlarından biri olan Garry ‘Eggsy’ ( Taron Egerton) hem sevgilisiyle ilişkisini giderek ciddi bir yola sokmaya başlamıştır hem de gizli ajanlık görevini layığıyla yapmaya devam etmektedir. Bu esnada dünyadaki bir uyuşturucu kartelinin başındaki Poppy ( Julanne Moore) adlı bir kadının örgütü teşkilatlarına saldırır ve merkezlerinin çoğunu yok eder.

Kingsman’nin hayatta kalan elemanları bu ortak düşmana karşı savaşmak için güçlerini Amerika’daki Statesman adında bir başka gizli servisle birleştirirler. Ancak bu uyuşturucu Kraliçesine karşı savaşmak hiç de kolay olmayacaktır.

ESKİ KRAL JAMES BOND ÖLDÜ! YAŞASIN YENİ KRAL EGGSY!

"Kingsman: Altın Çember" film afişi

Kingsman 2’yi izlerken aklımıza sık sık James Bond serisinin filmleri gelmesi tesadüf eseri değil. Her ne kadar Bond filmlerinin duygusal ve ağırbaşlı tonu (özellikle son bölümlerinde!) bu filmin uçarı havasından farklı olsa da, aralarında başkarakter portresi, aksiyon dozu, kullanılan gizli silahlar gibi noktalar açısından benzerlikler var.

Dünyayı kurtarmaya çalışan karizmatik bir gizli ajan ( bizce gerçi Eggsy’de Bond’un karizmasının yarısı yok ama), bu ajanın en kritik anlarda kullandığı gizli silahlar ve baş döndüren araba takipleri, sıkı dövüş sahneleri bu filmlerde olan ortak öğeler ancak işte bu noktada Kingsman 2’deki aşırılık göze çarpıyor. Bu aşırılık aksiyon sahnelerinin bolluğundan kaynaklanan niceliksel bir fazlalık değil, aksine bu aksiyon sahnelerinin ciddiyetini götüren ve senaryonun tonunu tereddütlere sürükleyen niteliksel bir fazlalık.

Aşırıya kaçan ve insanüstü beceriye dayanan sekanslar Bond filmlerinde de vardır ancak bu filmde örneğin, baş düşman Poppy’nin hainlerini cezalandırmak için kullandığı dev bir kıyma makinesi, vahşi robot köpekleri veya Eggsy’nin kalkan haline dönen çantası, bir kadının cinsel organına gizlice kaydırdığı izleme cipi gibi kara mizah öğeleri varlığı söz konusu.

Kingsman 2 bu sekanslarda olması gerekenden daha komik bir düzeye çıkıyor ve bizim şahsen hiç hazzetmediğimiz ‘Charlie’nin Melekleri’ filminin ergenlere yönelik mizah duygusunu uyandırıyor. Bu his bir dans koreografisini andıran bazı çarpışma sekanslarında da gözümüze çarpıyor.

AMERİKA ELEŞTİRİSİ BİRAZ ARKA PLANDA!

Yönetmenin böyle bir tercihi bilinçli bir şekilde yaptığını kabul edersek bu sefer de bu gelişmemiş mizah duygusu filmin izini sürdüğü Amerika eleştirisinin ciddiyetiyle örtüşmüyor. Filmde gerçekten de, başta da bahsettiğimiz gibi bir Amerika toplumu taşlaması mevcut.

Kentucky gibi Amerika taşra kasabasındaki insanların saldırgan ve dar kafalı tavrı, bizim ajanların çektiği güzel bir dayakla karşılık buluyor; Amerikan gizli servis ajanları burunlarını sert alkollü içeceklerden kaldıramıyorlar ( lakapları bile Viski, Tekila gibi içecekler) bizim ajan ise Bond gibi zarif bir içecek yani martini içiyor. Filmin aslında kötüsü olan Poppy Amerika Başkanına şantaj yapıp, hafif uyuşturucularını kullanan insanlar için ‘onları kurtarmayın, uyuşturucuları yasal hale getirin!’ diyerek nerdeyse Amerika’nın tutucu toplumundan daha ilerici bir bakış açısı getiriyor.

Son olarak da Amerika Başkanı ( biraz da Trump etkisiyle) bütün uyuşturucu kullanan kişileri defolu mal gibi gözden çıkartmakta tereddüt etmiyor.

Filmde mütevazı bir Bond versiyonunu oynayan Taron Egerton fena değil. Özellikle aksiyon sahnelerinde göz dolduruyor. Büyük oyuncular Colin Firth ve Jeff Bridges her zamanki gibi iyiler. Kendini oynayan konuk oyuncu Elton John’un sahneleri eğlendirici ancak o da filmin aşırılığına biraz fazla kendini kaptırmış gibi duruyor.

Filmin kötüsü Poppy’yi oynayan Julianne Moore ise bizce mükemmel bir performans sergiliyor.

Kingsman: Altın Çember filmi aksiyon düzeyi yüksek, mizahi düzeyi (bizce genelde) alçak, mesajları ince, ancak onları sunma tarzı düzensiz ama son kertede, eğlenceli bir aksiyon-ajan filmi. Hoşça vakit geçirmek ve tamamen boş bir aksiyon filmi izlemek istemeyen sinemaseverler için bizce yerinde bir tercih.

Yönetmen: Matthew Vaughn

Oyuncular: Taron Egerton, Colin Firth, Mark Strong, Julianne Moore, Halle Berry, Channing Tatum, Pedro Pascal, Jeff Bridges…

Ülke: İngiltere, ABD

Etiketler sinema kerem bumin