Tolga Çevik bu sefer ağlattı!

Oyuncu Tolga Çevik, yeni filmi "Sen Benim Her Şeyimsin"de bir baba-kız hikayesi anlatıyor. Hikaye, daha çok komedi dalında oynayan oyuncu için bir ilk niteliği taşıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu, oyuncu Tolga Çevik'in son filmi "Sen Benim Her Şeyimsin"i yazdı. Semercioğlu, "Bunu bize yapamazsın Tolga Çevik" başlıklı yazısında "Salonda tek başımıza olmasak bu kadar rahat ağlar mıydık bilemiyorum ama hüngür şakır ağlayıp gözyaşları içinde bitirdik filmi" dedi. İşte Semercioğlu'nun yazısının ilgili kısmı;

Bunu bize yapamazsın Tolga Çevik

Tolga Çevik, 9 Aralık'ta vizyona girecek yeni filmi "Sen Benim Her Şeyimsin"de bir baba-kız hikayesi anlatıyor.

Geçtiğimiz hafta sonu filmin yapımcısı Kemal Kaplanoğlu’yla buluştum ve Soho House’da “Sen Benim Her Şeyimsin”i eşimle birlikte izledik.

Filmden çıktıktan sonra “Bunu bize yapamazsın Tolga Çevik” dedim.

Salonda tek başımıza olmasak bu kadar rahat ağlar mıydık bilemiyorum ama hüngür şakır ağlayıp gözyaşları içinde bitirdik filmi.

2013 yapımı “Instructions Not Included” adlı dokunaklı bir Meksika filminden neredeyse tıpatıp bir uyarlama bu.

Bekar ve hızlı hayat yaşayan genç bir adamın kapısına eski sevgilisi tarafından “Bu senin çocuğun” denilerek bir kız çocuğu bırakılmasıyla başlıyor film.

Genç adamın yapacak bir şeyi yok, kızı büyütüyor, her baba gibi kızına âşık oluyor ve 8 yıl çok mutlu bir hayat yaşıyorlar.

Ta ki anne çıkıp gelene kadar...

Anne 8 yıl aradan sonra kızını geri almak istiyor, mahkeme küçük kızı babasına veriyor.

Çünkü o baba kızı için hayatının en büyük korkularını yeniyor, 10’uncu kattan bile atlıyor, kızını yetiştirebilmek için en tehlikeli sahnelerde figüranlık yapıyor.

Babayla kızın ilişkileri...

Ölüm tehlikesi atlattığı sahneler...

Kopacaklar mı kopmayacakları mı diye izlenen mahkeme sahneleri...

Hepsi çok dokunaklı ve göz yaşartan türden.

Ama film asıl darbeyi tüm bunlardan sonra, finale doğru vuruyor.

Ve tüm bu dokunaklı hikayeyi Tolga Çevik, kendi kızı Tuna Çevik’le birlikte oynuyor.

Filmin orijinaline de baktım, Tolga’nın oyunu Meksikalı şovmenin oyunundan 10 kat daha iyi.

Filmin yönetmeni “Gelibolu”, “Devrim Arabaları”, “Kaybedenler Kulübü”nden tanıdığımız Tolga Örnek.

Filmi yaratan iki Tolga aslında bu hikayeden o kadar büyük bir duygu sömürüsü yaratıp her sahnede o kadar kolay seyirciyi ağlatabilirlerdi ki, bazı sahnelerde bilerek frene bastıkları çok açık belli oluyor.

Belli ki hikayeyi duygu sömürüsü üzerine inşa etmeyi istememişler.

Zaten konunun kendisi yeterince dokunaklı diye düşünmüşler, çok da iyi yapmışlar.

Bu filmin “Babam ve Oğlum” etkisi yaratacak kadar güçlü bir duygusu var.

Gerçek bir baba-kızdan, dokunaklı bir baba-kız öyküsü izlemek istiyorsanız kaçırmayın derim. Bir kız çocuğu babası olarak son yıllarda etkilendiğim

en sarsıcı hikayelerden biri oldu bu film.

Yazının tamamı