Tarık Akan hayatını kaybetti

Yeşilçam'ın usta oyuncularından Tarık Akan hayatını kaybetti. Akan, bir süredir kanser tedavisi görüyordu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Tarık Akan'ın hayatını kaybettiği haberi, yöneticisi olduğu Nazım Hikmet Vakfı'nın Twitter hesabından duyuruldu.

Vakıftan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, 'Anne Kafamda Bit Var'ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, 'Ekmek, gül ve özgürlük günleri'nin yorulmaz savaşçısı, Ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı'nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren Sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun."

'KARACİĞERİNE SIÇRAMIŞTI'

Ünlü oyuncunun arkadaşı ve meslektaşı Müjdat Gezen, Akan'ın ölüm nedeninin sanıldığı gibi akciğer kanseri değil karaciğer kanseri olduğunu söyledi. Gezen, "Akciğer kanserinden değil, maalesef karaciğere sıçramıştı. Akciğeri hemen hemen kurutmaya yakın, halletmişlerdi ama karaciğere sıçramıştı. Günde 4 paket sigara içiyordu. Eleştirdiğim tek yanı buydu" dedi.

'HER ŞEY YOLUNDA'

Geçtiğimiz ay Bodrum'a yerleşen 66 yaşındaki oyuncu, "Kendimi gayet iyi hissediyorum. Bodrum'daki evime kapanmadım. Şu an İstanbul'daki evimdeyim. Ölmedim, hayattayım. Kötü bir şey yok. Her şey yolunda. Aylardır hastalıkla mücadele ediyorum, şu an için sağlık durumum iyi" ifadelerini kullanmıştı.

TARIK AKAN KİMDİR?

13 Aralık 1949 tarihinde İstanbul'da doğan Tarık Akan, sinemaya geçmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık ve işportacılık yaptı. 1970 yılında Ses Dergisi'nin açtığı Sinema Artist Yarışması'nı kazanarak 1971'de ilk filmi olan 'Solan Bir Yaprak Gibi'yle kamera karşısına geçti ve Tarık Akan adını aldı.

1979 yılında zorunlu askerlik görevini yedek subay olarak Denizli'de tamamlayan Akan, 1970-1975 arası yılda 12 filmde rol alarak Yeşilçam’ın en parlak günlerinde yer aldı. Emel Sayın'la ‘‘Mavi Boncuk’’ta Hülya Koçyiğit'le ‘‘Sev Kardeşim’’de, Hale Soygazi ile ‘‘Gece Kuşu Zehra’’da oynadı ve ‘‘Hababam Sınıfı’’ ile Türk sinemasının unutulmazları arasına girdi. Akan, daha sonra ‘‘değişirken yok olmayı’’ göze aldı ve mesajı olan filmler yapmaya karar verdi. Bu kararın ilk ürünü "Nehir"i Cüneyt Arkın'la birlikte oynadığı ‘‘Maden’’, ‘‘Sürü’’, ‘‘Yol’’, ‘‘Kanal’’ gibi politik filmler takip etti.

GENÇLİĞİNİ OĞLU OYNADI

Akan, 1986 yılında Yasemin Erkut ile evlendi. Aynı yıl Barış Zeki Eregül adlı oğlu dünyaya geldi. İki yıl sonra, 1988 yılında Yaşar Özgür Eregül ve Özlem Eregül adındaki ikiz çocukları dünyaya gelmiştir.

Oyuncu, evlendikten dört yıl sonra 1989 yılında boşanmıştır. Akan'ın, ilk çocuğu olan Barış Zeki Eregül 2009 yılında Tarık Akan'ın da oynadığı "Deli Deli Olma" adlı filmde babasının gençliğini oynayarak oyunculuk hayatına atılmıştır.

tarik-akan

HÜCRE CEZASI ALDI

12 Eylül döneminde Tarık Akan, askeri darbenin hemen ardından, 1981 başlarında, Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden yurda dönüşünde tutuklandı. Tutuklanmanın nedeni, sağcı bir gazetenin manşete çıkardığı yanlı ve yalan haberdi. Böylece 12 yıl hapis istemiyle uzun bir yargılanma süreci başladı ve 2,5 ay hücre hapsi cezası aldı.

YAZARLIK SERÜVENİ

2002 yılında hapishane günlerini ve darbe sürecini "Anne Kafamda Bit Var"isimli kitabında anlatan Akan, yazarlık deneyiminin yanında 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu Taş Özel İlkokulu'nu yap-işlet-devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji'ni kurdu ve eğitim sektörüne de giriş yaptı. Eğitim konusunda da diğer işlerinde olduğu gibi başarılı oldu. Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devir alan oğlu Ali Nesin'den vakıf başkanlığını devir alarak, 2005 yılında Nesin Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaptı.

CANNES'DA ADAY OLDU

111 sinema filmi ve 4 televizyon dizisinde rol alan ünlü oyuncu, 1985 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde “Pansiyon” filmi ile Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü'nü aldı ve 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde “Yol” filmi ile En İyi Erkek Oyuncu adayı oldu. 1973 – 2002 yılları arasında 12 ödüle layık görüldü. Akan bir süre önce akciğer kanserine yakalanmıştı.