Sinem Çiçek'in ölümüne ilişkin çelişkili detaylar ortaya çıktı

İZMİR - İzmir'de iş görüşmesine gitmek üzere evden ayrılan Aslıhan Sinem Çiçek, bir daha eve dönmedi. Baygın halde bulunan ve hastaneye kaldırılan Çiçek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Çiçek Ailesi, 26 Temmuz günü evden çıkan kızlarının geri dönmemesi üzerine karakola giderek kayıp başvurusunda bulundu. Polisler aileye Ege Üniversitesi Hastanesi'nde Sinem'in eşkâline uyan bir kişinin tedavi gördüğünü söyledi. Hastaneye giden aile kızlarına yüksek dozda uyuşturucu verildiğini öğrendi. İç organları ciddi derecede tahrip olan Sinem Çiçek, 27 Temmuz günü vefat etti, aynı gün Doğançay Mezarlığı'na defnedildi.

18 yaşındaki Çiçek'e ne olduğuna ilişkin açılan soruşturma ise sürüyor. Kızlarının öldürüldüğünü düşünen aile olaya ilişkin detayları Gazete Duvar'a anlattı.

Ailenin verdiği bilgilere göre Sinem Çiçek, 26 Temmuz günü öğle saatlerinde iş görüşmesine gitmek için evden çıktı. Motosiklet merakı olan Sinem, iş görüşmesine gitmeden önce internet üzerinden motorunu satılığa çıkaran bir kişiyle görüşmek üzere Karşıyaka'ya gitti.

Motorunu satan kişiyle test sürüşü için Bornova'ya giden Sinem Çiçek'in iş görüşmesi de olumlu geçti. İş görüşmesinin ardından da aynı kişi Çiçek'i motoru ile Bornova'daki arkadaşlarının evine bıraktı.

AİLE KENDİ İMKANLARI İLE GÖRÜNTÜLERE ULAŞTI

Evine gittiği arkadaşlarının anlatımlarına göre Çiçek, gergin bir halde eve geldi ve 5-10 dakika vakit geçirip evden çıktı. Ancak motorlu kişinin anlatımlarına göre Çiçek'in morali gayet yerindeydi.

Arkadaşları Çiçek'in alelacele bir kahve içerek evden çıktığını ve motorla ayrıldığını da dile getirirken, aile ulaştığı kamera görüntülerinde kızlarının hafif ticari bir araca bindiğini tespit etti. Kayıtlarda, arkadaşlarının Çiçek'ten sonra eve geldiğinin görüldüğü de ifade edildi. Sinem Çiçek, evden ayrıldıktan yaklaşık 15 dakika sonra ise arkadaşlarının evden çıktığı belirtildi.

KAYA'NIN YAKALANDIĞI VE KARAKOLDA OLDUĞU BİLGİSİ AİLEYE VERİLMEDİ

Ailenin gittiği Yamanlar Karakolu'ndaki polisler Sinem'in eşkâline benzeyen bir kadının Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu söyledi. Bunun üzerine aile fertleri hızlıca hastaneye gitti. Aile karakolda olduğu esnada ise Sinem Çiçek'in bulunduğu yerde olan Burak Kaya'nın da yakalandığı ve karakolda tutulduğu ortaya çıktı. Ancak Kaya'nın karakolda olduğu bilgisi aileye verilmedi.

DOKTORLAR 'YÜKSEK DOZDA UYUŞTURUCU' DEDİ

Aile hastaneye gittiğinde kızlarını teşhis etti. Doktorlar hastalarına çok yoğun bir şekilde uyuşturucu madde verildiğini ve kana tamamen karışan maddenin kalbe zarar verdiğini söyledi. Madde nedeniyle böbreklerin ciddi oranda zarar gördüğünü de belirten doktorlar, Çiçek'in solunum cihazına bağlı olduğunu ve hayati tehlikesinin bulunduğunu aktardı. Sabaha karşı kalbi duran Çiçek, tekrar hayata döndürüldü. Ancak 27 Temmuz öğle saatlerine doğru ikinci kez kalbi duran Çiçek, bu kez kurtarılamadı.

ÜZERİNDEN BIÇAK VE SİNEM ÇİÇEK'İN TELEFONU ÇIKTI

Polisin aileye verdiği bilgiye göre, baygın şekilde bulunan Sinem Çiçek, üç kişinin ismini söyledi. “Bana tecavüz etmeye kalktılar beni darp ettiler” diyen Çiçek'in yakınlarında beyaz motorlu bir şahıs da bulunmuştu. Üzerinde kan ve yüzünde darp izi bulunan şahıs Burak Kaya'ydı. Kaya'nın üzerinden bıçak ve Sinem Çiçek'in telefonu çıktı. Kaya, elindeki bidonu ve nereye gittiğini soran polislere, “Benzinliğe gidiyorum” diye cevap verdi. Ancak Kaya'nın elindeki bidonda idrar bulunduğu fark edildi. Kaya, cinsel istismar ve gasp suçundan tutuklandı.

'BİR AN ÖNCE CEZALARINI BULSUNLAR'

Sinem Çiçek'e verilen uyuşturucu maddenin ne olduğu henüz bilinmezken otopsi raporu bekleniyor. Çiçek'in ismini söylediği diğer iki şahsın yakalanıp yakalanmadığına dair de henüz bir açıklama yapılmadı. Ailenin adalet arayışı ise sürüyor. Katil veya katillerin bir an önce yakalanarak cezalandırılmasını isteyen aileye bir çok kadın örgütü de destek veriyor.

Gazete Duvar'a konuşan Sinem Çiçek'in halası Pınar Çiçek, kamuoyuna çağrıda bulunarak şunları dile getirdi;

“Ben Sinem'in başına gelen bu olayın tuzak olduğunu düşünüyorum. Yalan ifade verenler var. Bu kızı kurban ettiler. Ya uyuşturucu ile alakalı bir mevzu ya da başka bir şeyle alakalı bir mevzu. Ama olan benim 18 yaşındaki yeğenime oldu. Biz Sinem için gereken her girişimde bulunacağız. Sinem'in kanı yerde kalmayacak. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Bizim acımız hiç bitmeyecek. Biz Sinem için adalet arıyoruz. Herkesten de destek bekliyoruz. Hayalleri vardı. Her şeyi yarım kaldı. Onun hayatını elinden aldılar. Üzerinde dursunlar. Bu katiller kimse hepsi yakalansın. Bir an önce cezalarını bulsunlar.”