Sınav usulsüzlüğünü açıklayan eğitimciye beraat bozuldu: 'Hırsızı nasıl yakalarsın davası'

Eğitim-İş yöneticisi Özkan Rona hakkında, okul yöneticileri atamalarında sınavda yapılan usulsüzlükte ‘kişisel bilgileri açıkladığı’ gerekçesiyle yargılandığı davada verilen beraat kararı bozuldu.

Google Haberlere Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - Eğitim-İş Bursa Şubesi'nin eski başkanı Özkan Rona'nın Bursa'da 2016 yılında okul yöneticisi belirlemek için yapılan sözlü sınavda usulsüzlük yapıldığını açıkladıktan sonra yargılandığı davadaki beraat kararını istinaf mahkemesi bozarak, yeniden yargılamaya hükmetti. Rona, yargılandığı davayı, “’Hırsızı nasıl yakalarsın?' davası oldu bu. Biz onuncu köydeyiz” diyerek özetledi.

2014 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliği değiştirildi. Okullara müdür ve müdür yardımcısı gibi yönetici atamalarında yazılı sınav zorunluluğu çıkarılarak, sadece sözlü sınav yapılması kararı verildi. 2015 yılından itibaren sözlü sınavla yapılan okul yöneticileri atamalarının İl Milli Eğitim Müdürlüklerince ilan edilmesi gerekirken Bursa’da atama sonuçları yayınlanmadı.

‘SAPSARI BİR TORPİL LİSTESİNE ULAŞTIK’

Bunun üzerine dönemin Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Özkan Rona, yayınlanmaması olasılığına karşın 2016 yılında yapılan mülakatları yakın takibe aldı. Rona, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün internet sitesinde ilan ettiği sınava giren adaylar listesini kaydetti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 2016 yılında da sözlü sınav sonuçlarını yayınlamaması üzerine araştırma yapan Rona, 450’ye yakın adaydan 350’sinin bilgisine ulaştı. Rona, boş yönetici kadrosunun üç katı adayın girdiği sınavda listenin üst tarafında Eğitim Bir-Sen’e üye kişilerin bulunduğunu, diğer sendika üyelerinin alt taraflarda yer aldığını gördü.
“Torpilin belgelenmesi için bu kişilerin hangi sendikaya üye olduklarının bilinmesi gerekiyordu” diyen Rona, ortaya çıkan listeyi şöyle anlatıyor:

“Sendikaları eşleştirdiğimizde sapsarı bir torpil listesine ulaştık. Sarı sendika deniyor Eğitim Bir-Sen’e. Bu nedenle grafiği de sarı yapmıştık. Hazırladığımız listenin tepesi sapsarıydı. Zaten kimin atanacağı belliydi. Üçte birlik puan dilimine yandaş sendika üyelerini vermişler, geri kalanları da aşağı doğru sıralamışlar. Atanabilecek düzeyde puan alanlar Eğitim Bir-Sen üyesiydi, diğer sendika üyeleri ise 60’lı puanlarda kalmıştı.”

RONA, 2018 YILINDA BERAAT ETTİ

rona
Özkan Rona, yeniden yargılanacak.

 

Kamuoyunu kamuda oluşan bir torpil durumuyla, bir kayırmacılıkla bilgilendirmenin toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirten Rona, bu belgeyi kamuoyuna ilan etti. Rona aynı zamanda sosyal medya hesaplarından da paylaşımda bulundu.
Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ‘kişisel mahremiyeti ihlal etmek’ gerekçesiyle Rona hakkında suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, Eğitim Bir-Sen’in başvurusunu doğrudan etkilenen taraf durumunda olmadığı için reddedecekken Bursa’dan 10 adaydan alınan dilekçeler ile soruşturma açıldı. 2 ile 4 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılamasına başlanılan Rona, yayınladığı bilgilerin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle 2018 yılında davanın üçüncü celsesinde beraat etti.

İLK CELSE 25 HAZİRAN'DA

Fakat Eğitim Bir-Sen İstinaf Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. İstinaf Mahkemesi, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kişilerin hangi sendikaya üye olduklarının ilan edilip edilmediğini sordu. Yasada ‘sendika üyeliklerinin ilan edilmesi gereken bilgi’ olarak geçmesine rağmen Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ‘yayınlamıyorduk’ cevabını verdi. İstinaf Mahkemesi, bu cevabı gerekçe göstererek verilen beraat kararına bozdu ve Rona’nın yeniden yargılanmasına hükmetti. Rona, “İstinaf Mahkemesi, genellikle bozdukları kararları yerel mahkemeye iade eder. Bu kez İstinaf Mahkemesi, delilin peşinde koşuyor, kararı bozuyor ve yargılamayı da kendisinin yapacağına dair bir karar alıyor” diyor. Yeniden yargılamanın ilk celsesi 25 Haziran’da, asıl duruşma 7 Temmuz’da Ankara Adliyesi’nde görülecek.

Rona, İstinaf Mahkemesi’nin yeniden yargılama gerekçesine ilişkin, “Bugün hala kamu kurum ve kuruluşları kimin hangi sendikaya üye olduğunu internet sayfalarından ilan ediyorlar. Çünkü 4688 sayılı sendikalar kanunu bunu zorunlu kılıyor. Herkesin görebileceği bir yerde ilan edilen bilginin, kişisel veri olduğuna kanaat getirmemek gerekiyor” dedi.

‘USULSÜZLÜK KAYITLARA GEÇSİN İSTEMİYORLAR’

Sözlü sınavda yüksek puan verilerek ataması yapılan Eğitim Bir-Sen’li okul yöneticileri hiçbir soruşturma geçirmedi. Şu anda görevlerine devam ediyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından inceleme dahi yapılmadığını belirten Rona, “İnceleme yapılsa resmi olarak belgelenecekti. Usulsüzlüğün resmi olarak belgelenmediğine inanmak istediler. Biz mahkeme sürecinde de ataması yapılan yöneticilerin sendika üyelikleriyle ilgili bilgiyi talep etmiştik ama mahkeme istemedi. Çünkü kayıtlara geçsin istemiyorlar” dedi.

Rona, ilk yargılanma sürecinde hakimle arasında geçen diyaloğu şöyle aktardı:: “İlk yargılanırken de hakime ‘sadece beraat ettirmeniz yetmeyecek’ demiştim. Beraat istiyorum dahi demedim. ‘Bu davada beraat kararı verilmesi, kamunun vicdanını rahatlatmayacak’ dedim. Hakim, ‘Verebileceğimiz en iyi karar beraat kararı’ dedi. Hukuksuzluğu, haksızlığı, adaletsizliği yapan, birçok insanın hakkını elinden alanlar elleri kolları serbest gezecek, o makamlarda oturmaya devam edecek. Eğer biz beraat edeceğiz diye sevineceksek… Bu karar bizi mutlu etmez.”

‘HUKUKİ OLMAYAN BİR KARARIN ÇIKMASI YÜKSEK OLASILIK’

“Hırsızı nasıl yakalarsın davası oldu bu. Biz onuncu köydeyiz” diyen Rona, yargılamadan çıkacak karara ilişkin düşüncelerini şöyle aktardı: “Süreç o kadar haksız yürüyor ki geldiği nokta itibarıyla gözle görülür bir haksızlık var. Süreç bizim açımızdan kasıtlı uzatılan bir yargılama süreci olarak algılanıyor zaten. İl Milli Eğitim Müdürlüğü sırf mahkemenin işine gelecek şekilde ezbere bir yazı gönderebiliyor. Hukuki gerekçeleri tam olarak oluşmadan bir beraat kararının bozulmasını, yargılamanın İstinaf Mahkemesi tarafından yapılması kararını hukuki nitelikten yoksun görüyoruz. Bu kararı alan mahkemenin yapacağı bir yargılamadan da hukuki olmayan bir karar çıkmasını da yüksek olasılık olarak görüyoruz.”