Selçuk Bayraktar küresel nüfuzunu yeni TB3 ile artırmak istiyor

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İHA TB2’nin 31 ülkeye ihraç edildiğini belirtirken, Suudi Arabistan’la imzalanan sözleşmenin tutarının da 3 milyar dolardan fazla olduğunu açıkladı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Selçuk Bayraktar'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Baykar Teknoloji, Ankara’daki Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı’nın pistinde 30 Ağustos-4 Eylül arasında düzenlenen Teknofest’te yeni nesil insansız savaş uçaklarını sergiledi.

Alanda Bloomberg’e konuşan Bayraktar, 27 bin feette 20 saat uçabilen ve 100-120 kilogram ağırlık taşıyabilen ve yalnızca 650 kilogram ağırlığındaki TB2’nin bugüne kadar dünyada en çok hava savunma silahını ve tankını imha eden sistem olduğunu söyledi.

Baykar’ın amiral gemisi TB2, son dönemde Libya, Azerbaycan ve Ukrayna’da tankları ve hava savunma sistemlerini imha etmek için etkili bir şekilde kullanıldı. İHA’lar terör örgütleri PKK, PYD ve YPG’ye karşı sürdürülen mücadeleye de son yıllarda damgasını vurdu.

Üretimi yapılan TB2’lerin sayısının 500’ü aştığını söyleyen Bayraktar, son 20 yılda şirket gelirlerinin %82’sinin ihracattan geldiğinin altını çizdi. Bayraktar, üretim kapasitesinin de son 1 yılda %50 arttığını belirtti.

Baykar Teknoloji, yakın gelecekte Türkiye’nin ilk silahlı insansız hava aracı taşıyan savaş gemisi TCG Anadolu’dan havalanabilecek iki gelişmiş aracın seri üretimine başlayacak.

TB3 İÇİN HEDEF 2024

TB2’nin daha fazla havada kalan, daha fazla yükselebilen ve ağırlık taşıyabilen modeli TB3 için Baykar’ın önündeki hedef 2024. Bu tarih aynı zamanda şirketin insansız savaş uçağı Kızılelma’nın seri üretime başlayacağı yıl. Şirket, bu iki uçakla Afrika’dan Avrupa ve Asya’ya kadar olan pazarlardaki payını genişletmeye çalışıyor.

TB2’nin bugüne kadar 31 ülkeye satıldığını, bunun yanı sıra Avrupa’dan ve Uzakdoğu’dan ülkelerin de bu uçaklarla ilgilendiklerini anlatan Bayraktar, gemiden desteksiz kalkıp inebilecek TB3’ün 1000 deniz mili yani 1900 km menzili olacağına değindi. Bu, Türkiye’nin Akdeniz’de geniş bir coğrafyada keşif ve operasyon uçuşu yapma kabiliyetiyle dengeleri değiştirebileceğini gösteriyor.

SELÇUK BAYRAKTAR KİMDİR?

Baykar, 1986 yılında Özdemir Bayraktar tarafından bir makine şirketi olarak kuruldu. Küçük yaşlardan itibaren havacılığa ilgi duyan Selçuk Bayraktar ise, 2007 yılında işe başladığında İHA ve yer kontrol sistemlerine odaklandı. 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ile evlendi.

2019’da ABD, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemleri satın aldığı için Türkiye’ye yaptırım uyguladı. Yaptırımlar, Türkiye’nin Lockheed Martin şirketinin F-35 jetleri üzerindeki ortaklığını da engelledi. 

Bu durum, Türkiye’nin kendi insansız savaş uçağını geliştirme çabalarını hızlandırdı ve Erdoğan, damadının şirketinin yanı sıra devlet tarafından işletilen Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin teknoloji geliştirmesine güçlü destek verdi. Bu dönemde ihracattaki istikrarlı artış da, araştırma ve geliştirmeye daha fazla yatırım yapmalarını sağladı.

Bayraktar, yeni insansız hava araçlarının Türkiye’nin Karadeniz ve Kafkasya’dan Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika kıyılarına kadar uzanan askeri nüfuzunda “devrim yaratacağı” görüşünde. Bayraktar, araçların uçuş süreleri ve operasyon yarıçaplarındaki genişleme nedeniyle Türkiye’nin kıtalar üzerinde gözetleme ve nokta operasyonlar yapabilir hale geleceğini ifade etti.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) kıdemli araştırmacısı Pieter Wezeman, TB2’nin satışlarının son birkaç yıldaki hızlı artışına işaret ederken, “Birbiri ardına ülkeler çeşitli büyüklüklerde partiler sipariş ediyor” dedi.

Türk İHA’ları NATO dışındaki ülkelerin yanı sıra siyasi ya da ekonomik nedenlerle ABD veya İsrail’den karşılık bulamayan ülkeler için de değerli olacak. Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden savunma uzmanı Fabian Hinz’e göre Kızılelma ve TB3, Türkiye’nin az sayıdaki ülke arasında sahip olduğu, uygun fiyata yüksek kaliteli savaş teknolojisi tedarikçisi olma ününü artıracak. Hinz, “İster ABD müttefiki olun ister ABD ile sorunlarınız olsun, (Türk dronlarını) neredeyse hiçbir siyasi maliyet olmadan satın alabilirsiniz” dedi. Hinz, “Türkiye ayrıca bazı teknoloji transferlerine ve diğer üreticilerin yapmakta çok daha isteksiz olduğu yerel lisans üretimine olanak sağlamaya daha açık görünüyor.” diye ekledi.

‘BAŞKANLIK HAYALİM OLMADI’

Selçuk Bayraktar’ın başarılı profili, gelecekte siyasete gireceği ve hatta Erdoğan’ın koltuğuna oturabileceğine dair yaygın bir kanıyı da beraberinde getiriyor. Bayraktar, “İleride siyasetçi olarak anılmak ister misiniz?” sorusuna, “Benim böyle bir hayalim yok. Türkiye’nin ilk insansız hava aracını yapmak, havacılık sanayisini kurmak gibi hayallerim oldu. Ama bir gün geleyim Türkiye’nin başkanı olayım gibi bir hayalim hiç olmadı” yanıtını verirken, özünde mücadelesini verdiği “milli teknoloji hamlesi”nin siyasi bir yönü olduğunu da söylemekle yetindi.

Bayraktar, daha sonra Patronlar Dünyası adlı internet sitesinde yayımlanan röportajında ise “Ne gerekiyorsa, mücadele neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Yani mücadele politikayı, siyaseti gerektiriyorsa burada biz korkup da geri dönecek değiliz ki” yanıtını verdi.

ORTAK ÜRETİM PLANLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti sonrası temmuz ayında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2023’te 6 milyar dolar seviyesinde savunma sanayi ihracatı hedeflediğini belirtmişti. Ziyaret sırasında Baykar ile Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşmalar, belirlenen hedefin ne kadarlık bölümünün şirketin ihracatından kaynaklandığı yönünde yorumları da beraberinde getirmişti. 

Bayraktar, rakamın “3 milyar dolardan fazla olduğunu” söyledi. Akıncı’nın Suudi Arabistan ile yapılan müzakerelerin merkezinde yer aldığını söyleyen Bayraktar, bu uçağın Suudilerle ortaklaşa üretileceğini, TB2’nin de Ukrayna’nın merkezi bir lokasyonunda açıklanmayan bir yerde inşa edilmekte olan bir tesiste üretileceğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay, “TB3, özellikle de Anadolu uçak gemisine monte edilmişse, Türkiye’nin kabiliyetleri açısından bir tür kuantum sıçramasıdır” derken, “Bu da Türkiye’yi ayrı bir kategoriye, kıtalar ve okyanuslar arasında insansız hava araçlarını kullanma açısından birkaç yüz milin ötesine geçme kabiliyetine sahip küçük bir seçkin ülkeler grubuna sokuyor.” değerlendirmesini yaptı. (HABER MERKEZİ)