Seçim kanunu değişikliği: Büyük beklentiler revize edildi

AK Parti ve MHP’nin seçim mevzuatında değişiklik çalışmasında, barajın yüzde 5 yerine yüzde 7 olarak belirlenmesi ve dar-daraltılmış bölgeden vazgeçilmesi üzerine 'büyük beklentiler' revize edildi.

Meclise dar kapsamlı bir değişiklik teklifi getirilmesi bekleniyor.
Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti ile MHP’nin yaklaşık 15 aydır üzerinde çalıştığı seçim ve siyasi partiler kanunu çalışmasında dar-daraltılmış bölge, ittifak içi baraj getirilmesi gibi birçok değişiklikten vazgeçildi. Seçim barajının yüzde 7’ye çekileceği teklifle il-ilçe seçim kurullarına hakim atama yönteminin değiştirilmesi gibi sınırlı sayıda değişiklik yapılması bekleniyor. 

Seçim kanununda değişiklik çalışması MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 15 Mayıs 2020’de, milletvekili transferini önlemek için yasa değişikliği yapılması çağrısı ile gündeme geldi. Bahçeli’nin açıklamasının ardından AK Parti’den bu konuda hukuki bir çalışma başlatıldığı bilgisi paylaşıldı. İlk önce partiler kendi çalışmalarını yaptı, daha sonra iki parti arasında bir dizi görüşme gerçekleştirildi.

ÇALIŞMADA BARAJ DA SEÇİM SİSTEMİ DE İTTİFAK İÇİ BARAJ DA VARDI

Çalışma kapsamında seçim barajının düşürülmesi, ittifak içindeki partilere baraj konulması, dar-daraltılmış seçim bölgesi, milletvekillerinin partisinden istifa ettikten sonra belirli bir süre başka partiye geçiş yapamaması, siyasi partilere hazine yardımı için gereken yüzde 3 oy alma kuralının yükseltilip yeni belirlenecek barajla eşitlenmesi, seçime katılma yeterliliğinin sağlanmasında Meclis’te grup olma şartının kaldırılması gibi çok sayıda değişiklik teklifi ele alındı.

SEÇİM BARAJI YÜZDE 5 KONUŞULDU, YÜZDE 7 OLDU!

İki parti heyetlerinin yürüttüğü çalışmada en önemli başlıklardan biri “dünyanın en yüksek oranı” olarak ifade edilen yüzde 10 seçim barajının düşürülmesiydi. AK Parti’nin yüzde 7 veya 5’e düşürülmesi şeklinde alternatifli önerilerinde uzun süre iki partinin de yüzde 5’te mutabık kaldığı yönünde bilgiler geldi. Ancak sürpriz açıklamalarla bu oran değişti. Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçim barajının yüzde 7 olarak belirleneceğini duyurdu. Böylece seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürüleceği netleşmiş oldu.

İTTİFAK İÇİ BARAJ, DAR-DARALTILMIŞ BÖLGE RAFA KALKTI

AK Parti kulislerine göre seçim barajındaki 3 puanlık sınırlı düşüş, bunun dışında yapılmak istenen bazı değişiklikleri de engellemiş oldu. Edinilen bilgiye göre barajın yüzde 7 olarak belirlenmesi ile ittifak kuran siyasi partilere belli oranda baraj getirilmesi önerisi rafa kalktı.

Çalışmanın önemli başlıklarından biri de dar ve daraltılmış bölge seçim sistemleriydi. Türkiye’nin seçilecek milletvekili sayısı kadar 'seçim bölgesi'ne ayrılmasını sağlayan dar bölgeye MHP’nin sıcak bakmadığı biliniyordu. Görüşmelerde bu konuda ilerleme sağlanamadı, MHP, Türkiye sosyolojisinde etnik, mezhepsel ayrımcılığı körükleyeceğini savunduğu sisteme “hayır” dedi.

AK Parti’nin 7 vekilli seçim bölgelerinden oluşacak daraltılmış bölge önerisi üzerinde de müzakereler yapıldı. İstanbul’un 14, Ankara’nın 5, İzmir’in 4 seçim çevresine ayrılması gibi sonuçlar doğuracak sisteme dair çeşitli simülasyonlar üzerinde çalışıldı. Ancak daraltılmış bölge seçim sisteminde de AK Parti ısrarcı olmadı. AK Parti kaynaklarına göre, “milletvekili ile seçmen ilişkisini güçlendiren bir sistem” olarak savunulan daraltılmış bölge bugünün teknolojik gelişmelerinin değiştirdiği sosyolojik iklimde çok anlam taşımıyor. Bu konuda “Esnaf gezerek siyaset yapmak” her zaman önemli ama yeterli değil. Tüm gelişmeleri gelişen iletişim araçları ile takip edebilen seçmen merkezde yapılan siyasete bakıyor. Bu sistemleri klasik bakış açısıyla okumak doğru değil” değerlendirmeleri yapıldı. Böylece seçim sisteminde değişiklikten de vazgeçildi.

İLÇE SEÇİM KURULU BAŞKANLARI ATAMASI MASADA

Dar ve daraltılmış bölge seçim sistemlerinin de rafa kalktığı seçim kanunu çalışmasında bazı YSK yetkileri ile ilgili değişiklik üzerinde ise müzakereler sürüyor. Mevcut sistemde il ve ilçe seçim kurulu başkanları “en kıdemli hakim” kuralına göre atanıyor. AK Parti ise ildeki en kıdemli 3 ya da 5 hâkim arasından birinin seçim kurulu başkanı olarak görevlendirilmesi gibi yeni formüller öneriyor. Formüller arasında yaş, kıdem sınırlamasının kaldırılması da var. Daha demokratik bir sistem olacağı ifade edilen bu değişiklik önerisine MHP’nin de sıcak baktığı ifade ediliyor. Ancak muhalefet böyle bir değişikliğin seçim güvenliğinin tartışılmasına yol açacağını, en başta seçime müdahale algısı yaratacağını savunuyor.

TRANSFER YASAĞINDAN VAZGEÇİLMEDİ

Çalışma kapsamında yüzde 3 oy alan siyasi partilere hazine yardımı kuralının da yeni belirlenecek baraja göre değiştirilmesi gündeme geldi. Bu değişiklikten de vazgeçilirken
milletvekillerinin partisinden istifa ettikten sonra belirli bir süre başka partiye geçiş yapamamasını sağlayan “transfer yasağı” ve siyasi partilere seçime katılma yeterliliği imkanı veren Meclis’te grup olma şartının kaldırılması gibi değişikliklerin ise taslakta yerini koruduğu biliniyor.

'BÜYÜK BEKLENTİLER REVİZE EDİLDİ'

AK Parti kaynaklarına göre seçim ve siyasi partiler kanununda kapsamlı bir değişiklik için yürütülen çalışmada, yapılan uzun müzakerelerin sonunda “Büyük beklentiler” revize edildi. Bunda barajın yüzde 7 olarak belirlenmesi etkili oldu. AK Parti kaynaklarına göre son dakika bir sürpriz olmazsa çalışma kapsamında sınırlı sayıda değişiklik içeren az maddeli bir teklif ortaya çıkacak. Teklifin Meclis gündemine getirilmesi takvimi içinse halen bir süre verilemiyor.

MHP kaynaklarına göre seçim kanununda değişiklik çalışmasında en önemli konu barajın düşürülmesi olacak. Bu değişiklik “temsilde adalet” adına demokratik bir adım olarak değerlendirilirken muhalefetin “siyasi mühendislik arayışı” iddialarına karşı çıkılıyor. Yapılacak değişikliklerin büyük tartışma yaratacak değişikler olmayacağı ifade ediliyor.

AK Parti ve MHP’nin 1 yılı geçen seçim kanununda değişiklik çalışmasına muhalefet hep mesafeli yaklaştı. Muhalefet temsilcileri, “oy kaybeden AK Parti ve MHP’nin yasa değişikliği ile kendilerine kazandıracak formül aradıkları” yorumunda bulundu, çalışma “siyasi mühendislik” eleştirilerine neden oldu.