Santrale direnen Çapaklı'da 'acele kamulaştırma' davası görüldü

Manisa'nın Çapaklı köyünde yapılmak istenen biyogaz tesisi için alınan 'acele kamulaştırma' karar yargıya taşındı. Bugün Manisa 1'inci İdare Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tarım arazileri kamulaştırılan köylüler, biyogaz tesisinin ekolojik dengeyi bozacağına dikkat çekerek, projede vazgeçilmesini istedi.

Duruşmayı, Çapaklı köyü sakinleri de izledi.
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

MANİSA - Salihli ilçesine bağlı Çapaklı köyü sakinlerinin, biyogaz tesisine karşı mücadelesi sürüyor. Biyogaz elektrik ve gübre üretim tesisinin tarıma ve su kaynaklarına zarar vereceğini belirten Çapaklı halkı, pandemi döneminde önemi daha da artan tarım arazilerinin sanayi için feda edilmesine karşı çıkıyor.

Çapaklı köyünde yapılmak istenen biyogaz tesisine karşı köylüler direniş başlatmıştı. Ancak cumhurbaşkanlığı kararıyla, tesisin yapılacağı tarım arazileri için 'acele kamulaştırma' kararı alınmıştı. Kamulaştırmada, kamu yararı olmadığını ve verilen kararın hukuksuz olduğunu vurgulayan köylüler de, iptal talebiyle dava açtı.

'EKOLOJİK DENGE BOZULACAK'

 Davanın duruşması bugün Manisa 1'inci İdare Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma çıkışında açıklama yapan Salihli Çevre Derneği Başkanı Avukat Seçil Ege Değerli , "Hem projenin kamu yararına olmadığını hem de sonrasında alınan 'kamulaştırma' kararının yanlış olduğunu mahkeme heyetine anlattık" dedi.

Bölgenin ekolojik bütünlüğünün alınan kararlarla bozulacağını vurgulayan Değerli şu açıklamayı yaptı: "Proje tarım alanları üzerinde yapılacak. İnsanların elinden alınan tarım alanlarında güdülen tek amacın sermaye yararına olduğunu dikkate sunduk. Bu şirketin ülke elektrik üretimine katkısı sadece yüz binde 3,3 olacakken, karşılığında yüzde yüz devlet alım garantisiyle saatinin 13,3 dolardan alınacak olmasının hem kamu hazinesine hem kamunun yararına olmadığını anlattık. Tarım topraklarının yok edilmesine karşı olduğumuzu söyledik.

OLUMLU SONUÇLANMASINI BEKLİYORUZ

Memleket topraklarının santrallere, ocaklara feda edilmesini kabul etmiyoruz. Hem insan sağlığının hem canlı varlığının ekolojik bütünlük içinde var olabilmesi için tarım arazilerinin korunmasının önemine dikkat çektik. Ümidimiz o dur ki haklı davamız olumlu şekilde sonuçlanacak."

Dava avukatlarından Berna Babaoğlu da "Tesisin zararlarını ve hazırlıksız olduğunu, depremsellik olarak yeterince önlemlerin alınmadığını mahkeme heyetine anlattık. Ve idarenin işleminin iptalini istediğimizi heyete sunduk. Karar taraflara tebliğ edilecek, olumlu olmasını bekliyoruz. İdarenin hukuka ve usule aykırı yapmış olduğu ÇED olumlu kararları, yani usulen yerine getirilerek, denetlenmeden vermiş olduğu kararın iptal edileceğini umuyoruz. İdare Mahkemesi kararını yazılı olarak daha sonra taraflara iletecek" dedi.