Şakran Cezaevi'nde kadın hükümlüye işkence

Şakran Kadın Cezaevi'nde hükümlü Tuğçenur Özbay, 'arama' bahanesiyle eşyalarına el koyan gardiyanlar tarafından dakikalarca darp edildi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Sık sık hak ihlalleri ile gündeme gelen Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'nde bu kez de Tuğçenur Özbay adlı hükümlünün gardiyanlar tarafından darp edildiği ortaya çıktı.. Suç duyurusunda bulunan Özbay, ailesi ve avukatları aracılığı ile Gazete Duvar'a ulaşarak yaşadıklarını anlattı. Özbay, 2 Kasım günü saat 14.30 ile 15.00 saatleri arasında 25 gardiyan tarafından koğuşa girildiğini ve arama yapılmaya başlandığını anlattı. Gardiyanlara, 27 Ekim günü yapılan genel aramayı hatırlattığını söyleyen Özbay, kendisine "Biz geçen hafta yoktuk" cevabı verildiğini söyledi. Özbay, önceki günlerde yaşadığı hak ihlallerinin ardından gardiyanların görmesi için duvara astığı TCK maddelerini içeren kağıda el koyulduğunu ifade etti.

'GARDİYANLAR AMİRLERİNİN GÖZÜ ÖNÜNDE TEKMELEDİLER' 

Havalandırmaya düşen ve el işi yapmakta kullandıkları "kuş tüylerine" el konulmak istenmesi üzerine aramadan sorumlu olan personel ile görüşmek istediğini ancak gardiyanların buna engel olduğunu dile getiren Özbay, 9 gardiyan tarafından darbedildiğini anlattı. Özbay, suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:  

"9 gardiyan beni kol ve bacaklarımı bükerek koğuş içerisine taşırken diğer gardiyanlar tarafından tekmelendim. Kapıyı gören kamera kayıtları incelenmelidir. Gardiyanların ayaklarının altında kaldım. Bunu fırsat bilen gardiyanlar amirlerinin gözleri önünde beni postallarıyla tekmelediler. Kafama sırtıma karın boşluğuma tekme darbeleri aldım. Ayaklarıma basıldı, ayakkabılarım ayağımdan çıktı ve kol saatim zarar gördü. Bu yaşananlara tanıklık eden Güzin Tolga da aynı şekilde saldırıya maruz kaldı. Olaydan sonra darp raporuna çıkarılmadık. İki gündür grip nedeniyle revire çıkma talebim olduğu bilinmekteyken saldırıya uğradım ve revire çıkarılmadım. Bana tekme atanlardan bir gardiyan arbede esnasında bir eşyamı bana göstermeden cebine sokmaya çalışmıştır. Fark edip 'Hırsızlığa girer' dediğimde ise saldırmaya devam etti.Tüm bu hususlar göz önünde bulundurularak gerekli incelemenin yapılmasını istiyorum.”

'HZ. HÜSEYİN'İN SÖZÜNÜ YIRTARAK ALDILAR'

Öte yandan 27 Ekim günü yapılan aramada duvara astıkları "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” yazılı kağıda zorla el konulduğunu belirten Özbay, üzerinde Hz. Hüseyin'in "Çölde bir kum tanesi olurum ama onursuz yaşayamam” sözü bulunan kağıda da yırtılarak el konulduğunu dile getirdi. Özbay, “27 Ekim'de koğuşumuza arama için gelmişlerdi. Aramaya geldiklerinde bizim duvarlara yazıp astığımız yazılara el koymak istediler. Hasta tutsakların taleplerinin kabul edilmesini istediğimizi defalarca dile getirdik. Ölüm orucu taleplerimizden biri budur. Ben 'Hasta tutsaklar serbest bırakılsın' yazmıştım. Bugüne kadar hiç sorun olmamıştı. Bir de Hz. Hüseyin'in bir sözünü yazdım. "Çölde bir kum tanesi olurum ama onursuz yaşayamam" idi. Ne dini değerlere saygı gösterdiler, ne de hasta tutsakların taleplerine saygı gösterdiler. Yırtarak aldılar" ifadelerini kullandı. 

'ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU'NA MEKTUP YAZDIM'

Can güvenliği olmadığını ve yetkililere ulaşmaya çalıştığını vurgulayan Özbay, "Ben bununla ilgili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na ulaşmak için mektup yazdım. 27 Ekim'de Hz. Hüseyin'in sözünü alırlarken dini değerlere hakaret ettiler. O sözün bir parçasını kurtarabildim. Beni tekmeleyenlerden birisi de kapalı bir kadındı. İnsanlıktan çıkmış durumdalar. Ölüm orucu nedeniyle bu saldırılar gerçekleşiyor. Direnme irademizi teslim almaya çalışıyorlar. Dün sorun olmayan şey bugün sorun oluyor. Keyfi uygulamalar var" diye konuştu.

AVUKAT DİNÇER ÇALIM: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şube Hapishane Komisyonu'ndan Avukat Dinçer Çalım, müvekkilinin cezaevinde birden fazla kez  gardiyanların saldırısına maruz kaldığını söyledi. Yapılan suç duyurularının, milletvekillerine gönderilen mektupların cezaevinden çıkmadığını belirten Çalım, “Bu şekilde darp ve işkence eden memurlara işlem yapılmayacağını bildikleri için benzer şekilde davranıyorlar. İşledikleri suçların cezaevi duvarları arasında kalacağını düşünüyorlar. Savcılığın bir an önce soruşturma açması ve kamera görüntülerini kamuoyuyla paylaşması gerekiyor. Sorumlular hakkında bir an önce soruşturma açılmasını bekliyoruz. Suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

Telefonla ulaştığımız Şakran Cezaevi ise önce mesai bitimi nedeniyle yetkili kimse olmadığını söyledi. Daha sonra ulaşacağımızı belirtmemiz üzerine ise cezaevi personeli, "mahkumların güvenliği" gerekçesiyle telefonla bilgi verilmediğini belirtti.