'Sahte Peygamberler Yalan Cemaatler': Bir guru toplumu nasıl yönlendirir?

Anthony Storr'un kitabı 'Sahte Peygamberler Yalan Cemaatler', Okuyan Us Yayınları tarafından yayımlandı. Storr kitabında, dini önderlerden siyasetçilere, pek çok figürü alıp inceliyor ve deli-dahi arasındaki açmazları masaya yatırıyor.

Google Haberlere Abone ol

2001 yılında yaşamını yitiren, 20. yüzyılın en önemli psikiyatristlerin biri olan Anthony Storr, İngiltere’de dünyaya gelir. Winchester, Christ’s College, Cambridge’de ve Westminster Hastanesi’nde eğitimi tamamlayan Storr, 1944 yılında doktor olmaya hak kazanır ve psikiyatri üzerine çalışmalar yapmaya başlar. Freud ve Jung üzerine özellikle çalışan Storr, Independent, Sunday Times ve Times Literary Supplement gibi gazeteler için araştırmalar yapar, makaleler kaleme alır. Emekliliğini Oxford’tan alan Storr, toplum ve insan arasındaki ilişkileri araştırmalarında sık sık merkeze alır. Storr, Türkiye’de yayımlanan son kitabı 'Sahte Peygamberler Yalan Cemaatler'de de bu ilişki biçimini tartışıyor.

Storr, bu kitabında hemen her insanın aklına düşen bir temel tartışmadan hareket ediyor: Çok az sayıda müridi olan kişisel inanç sistemleri, kandırmacadan ibaret görünür. Milyonlarca kişi tarafından kabul görmüş inanç sistemleri ise diğerleri kadar mantık dışı olsalar bile, dünya dini olarak adlandırılırlar. Storr, bu düşünceden hareketle, dini önderlerden siyasetçilere kadar, pek çok figürü alıp inceliyor ve deli-dahi arasındaki açmazları masaya yatırıyor.

Sahte Peygamberler Yalan Cemaatler, Anthony Storr, Çevirmen: Aslı Day, 306 syf., Okuyan Us Yayınları, 2020.

Bu kişilerin, birer guru olduğunu söyleyen Storr, bahse konu olan kelimenin “saygıya değer kişi” anlamını kullandığını söylüyor. Hayat üzerine fikri olan ya da olduğunu iddia eden ve kendine biçtiği bu rolden hareketle başkalarına yaşamı nasıl yaşaması gerektiğini salık veren guruların, günümüzde pek çok alanda karşımıza çıktığını söyleyen Storr’a göre, bu kişileri futboldan ekonomiye kadar çeşitli branşlarda görmek mümkün. Storr’un sadece bu düşüncesi bile, Türkiye için ne yazık ki güncelliğini koruyor. Bugün televizyonda görülen, her konuda ahkam kesen ya da okurdan daha çok yazarı olan bu ülkede, gurular uzun bir süredir tedavülde. Storr, çeşitli yönleriyle birbirlerinden ayrılsa da, manevi olarak bir içgörü sahibi olduğunu iddia eden ve toplulukları yönlendirmeye, fikir erbabı gibi görünmeye çalışan bu kişilerin, her zaman için aynı olmadıklarının da altını çiziyor. Bazı kişilerinin hakikaten özel yeteneklerinin olduğunu, dahi olarak tanımlanabileceğini iddia eden Storr, guru olarak görülmek içinse sadece kibrin yeterli olduğunu söylüyor.

Storr’a göre “Gerçek erdem göze çarpmaz.” Bir kişi gerçekten özel yeteneklere sahipse, öyledir. Bunun için rol yapması, başka bir kalıba bürünmesi gerekmez. Bu içsel bir süreçtir ve günümüz tanımlamasıyla söylersek bir karizma işidir.

Storr, çalışmasında daha çok sahte guruları merkeze alıyor. Bunların, çevresine topladıkları insanları gerek duygusal, gerek maddi, gerekse de cinsel olarak kullandıklarını; bu eylemlerinden dolayı onlara “vicdansız psikopatlar” diyen Storr, normal şartlarda deli olarak tanımlanacak bu insanların, bir grup insan tarafından ilah muamelesi gördükleri için “yırttığını” iddia eder. Bu düşünceden yola çıkarak, guruların kişilik analizlerini çıkaran, davranış biçimlerini ve yöntemlerini araştıran Storr, insan toplumunun en kadim meselelerinden birini bireyi odağa alarak inceler. Buda ayinlerinden siyasi mülakatlara kadar, bir gurunun toplumu nasıl yönlendirdiğini ve kişiliğinin altını dolduran özelliklerini anlaşılır bir dille okura aktaran Storr, gurunun müridini de araştırmadan geçmiyor.

Storr’un yaptığı insan gözüne karmaşık, büyüleyici gibi görünen ve peşinden kitleleri sürükleyen bireylerin ipliğini pazara çıkarmaktan ibaret. Bugün, her şeyin reklama döndüğü, özellikle siyasi figürlerin bir insandan öte bir imaj olarak toplumun karşısına çıkarılıp alıcıya sunulduğu dünyamızda, “guru kültü” ayrı önem taşıyor. Toplumun, kahramanlara ya da kahramanmış gibi görünenlere olan ihtiyacı, kendi yetersizliğini, acınası halini ortaya koyarken, günümüzün ya da geleceğin gurularını kavramak için 'Sahte Peygamberler Yalan Cemaatler' kitabı son insan yaşayana kadar tedavülde kalacak gibi görünüyor.