Özgür Bilek: Halkımız salgının devam ettiğini unutmamalı

Mardin’de korona virüsü vakaları artıyor. Şimdiye kadar yaklaşık 50 kişinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiği Mardin’de günlük vaka sayısı ortalaması 70’e yükseldi. Normalleşme sürecinin zamanlamasını eleştiren Mardin SES Şubesi Eşbaşkanı Özgür Bilek, “Bu ‘normalleşme’ kararlarının bedeli canlarımız olmasın” uyarısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Yaklaşık bir hafta önce Mardin Artuklu’ya bağlı Gökçe Mahallesi ile Artuklu merkez ve Kızıltepe ilçelerinde birer kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti. Mardin’de bir günde 3 kişinin korona virüsü nedeniyle hayatını kaybetmesi, normalleşme süreciyle birlikte artış gösteren vaka sayısının bir sonucu.

Aslında normalleşme süreciyle birlikte bölgedeki bazı illerde korona virüsü vakalarında artış görüldüğü hep söylenegeldi. Diyarbakır, Şırnak, Batman, Urfa, Mardin illerinde vaka artışıyla birlikte karantinaya alınan bina, sokak, mahalle sayısında da artış gözlemleniyor.

Şehirde artan korona virüsü vakalarıyla ilgili görüştüğümüz Mardin SES Şubesi Eşbaşkanı Özgür Bilek, Dünya genelinde yüz binlerce insanın ölümüne neden olmaya devam eden Covid-19 pandemisini kontrol altına almaya yönelik mücadele devam ederken, maalesef ülkemizde son dönemde ‘normalleşme’ adıyla başlatılan süreç ile bu çabalar sekteye uğratılmış, bugüne kadar verilen bütün emekler boşa çıkarılmıştır” diyerek tepkisini dile getirdi.

SES Mardin Şubesi Eşbaşkanı Özgür Bilek

GÜNLÜK ORTALAMA 70 VAKA

Normalleşme sürecinden sonra Mardin’de vakaların hızlı bir şekilde arttığına dikkat çeken Özgür Bilek, şunları söyledi: “Bu durumun yansıması olarak da ülke genelinde ve tabii ki Mardin’de de vaka sayısında ciddi bir artış görülmeye başlanmıştır. Mardin’de bir günde neredeyse hiç vakanın görülmediği bir durumdan, günlük ortalama 70 vakanın görüldüğü bir sürece geçmiş bulunmaktayız. Özellikle de nüfus yoğunluğunun fazla olduğu Artuklu, Kızıltepe, Midyat ve Nusaybin ilçelerimizde vakalar çok hızlı bir şekilde artmaya başlamıştır.”

Normalleşme süreciyle birlikte salgının kontrol altına alındığı şeklinde bir algı oluştuğuna dikkat çeken Bilek, “Risk iletişiminde yetersiz olan yetkililerin, ekonomik kaygılar nedeniyle aldıkları bariz ortada olan normalleşme kararlarını salgının kontrol altında olduğu algısı oluşturacak şekilde açıklamaları, halkın hastalıktan korunmak için aldıkları önlemleri terk etmesine neden olmuştur. Vaka sayısındaki artış, doğal olarak tedavi ihtiyacı olan, hastaneye yatırılması gereken ve maalesef hayatını kaybeden kişi sayısının da artmasına neden olmuştur” dedi.

HASTANEDE DOLULUK ORANI ARTIYOR

Salgın konuşulunca şu iki sorunun cevabı da merak ediliyor: Sürecin başından bu yana kaç kişiye korona teşhisi konuldu Mardin’de? Korona virüsünden dolayı kaç kişi yaşamını yitirdi?

Bilindiği gibi veriler sivil toplum örgütleri ve meslek odalarıyla paylaşılmıyor. Bilek de buna dikkat çekiyor ve sendika olarak edindiği bilgileri şöyle ifade ediyor: “Vakalara dair verilerin şeffaf ve açık bir şekilde açıklanmıyor olmasına rağmen, işyerlerimizdeki arkadaşlarımızdan edindiğimiz bilgi Mardin’deki toplam vaka sayısının yaklaşık 2 bin olduğu, halen 500’e yakın aktif vakanın olduğu ve bunlardan 150 tanesinin hastanelerde tedavi gördüğü, toplam ölüm sayısının yaklaşık 50 olduğu şeklindedir.”

SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU

Salgınla ön saflarda mücadele eden sağlık emekçilerinin çalışma koşulları da ağırlaştı. İlk günlerde koruyucu ekipman yetersizliği sıkça dile getirildi. Bu sorun çözülmüş gibi görünüyor ancak sağlık emekçilerinin sorunları büsbütün çözülmüş değil.

Özgür Bilek, Mardin’de pandemi hastanesi ilan edilen hastaneler ile burada çalışan sağlık emekçilerinin koşulları hakkında şu bilgileri verdi: “Mardin’de pandemi hastanesi olarak ilan edilen hastanelerde, şu an ciddi bir yer sıkıntısı yaşanmamakla beraber, hastanelerin doluluk oranı gün geçtikçe artmakta ve muhtemelen bu şekilde devam etmesi halinde hastane kapasitelerinin yetersiz kalması ihtimali de önümüzde durmaktadır. Bununla birlikte, hastanelere başvuran ve yatırılarak tedavi edilmesi gereken hasta sayısının yükselmesi, sağlık emekçilerinin iş yükünü artırmakta ve çalışma koşullarını ağırlaştırmaktadır. Bunun sonucunda kişisel koruyucu ekipmanlarda ciddi eksiklikler olmamasına rağmen, Mardin’de 60’a yakın sağlık emekçisi enfekte olmuştur. Sağlık emekçilerinin ağır iş yüküne ek olarak hem kendilerinin hem de ailelerinin sağlık ve güvenliğini korumak zorunda kalmaları ciddi anlamda psikolojik sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Çünkü sağlık emekçilerinin vakalar görülmeye devam ettikçe kendilerinin ve ailelerinin hastalığa yakalanmalarına dair taşıdıkları endişeler devam etmektedir.”

TESTLER YAYIN YAPILMIYOR

Filyasyon ve karantina, salgını kontrol altında tutmak için iki önemli etken. Son günlerde kimi yerleşim yerlerinden binaların ve mahallelerin karantinaya alındığı haberleri geliyor. Ancak karantina ve filyasyon uygulamaları yeterli ve uygun şekilde yapılıyor mu acaba? Öte yandan testler de önemli testlerin yeterince yapılıp yapılmadığı hâlâ tartışma konusu.

Bilek, bu sorulara, “Bir ülkenin salgındaki başarısı, devasa hastanelerde hastaları tedavi etmeyle değil, doğru ve başarılı filyasyon ve izolasyon uygulamaları ile insanların hastalanmasını önlemek ile ölçülür” sözleriyle cevap verdi.

Mardin’de de vakaların yoğunlaştığı düşünülen birçok bina ve bazı yerleşim yerlerinin karantinaya alındığını ve son dönemde karantinaya alınan yerlerin sayısında ciddi artış görüldüğünü söyleyen Bilek, şöyle konuştu: “Doğru ve başarılı filyasyon ve izolasyon uygulamaları ise yaygın test yapılması ve hasta olduğu tespit edilen kişilerin yeterli sürelerle karantinaya alınmasına bağlıdır. Maalesef şu an ülkemizde yaygın test yapılmamakta ve hastaların tespit edilmesinde ciddi aksaklıklar yaşanmaktadır. Hatta şüpheli temaslı olmasına rağmen semptomu olmayan kişilere test yapılmasında kısıtlamalar bulunmaktadır. Dolayısıyla yer yer alınan karantina önlemleri de bir anlam ifade etmektedir.”

RİSK HALEN DEVAM EDİYOR

Vaka sayısındaki artışa dikkat çeken Mardin SES Şubesi Eşbaşkanı Özgür Bilek’in uyarıları da oldu. Salgının kontrol altına alınmadığını, riskin devam ettiğini vurgulayan Bilek, şu uyarılarda bulundu:

“Halkımız salgının hâlâ devam ettiğini ve alınan ‘normalleşme’ kararlarını salgının kontrol altına alınmasından daha çok ekonomik kaygılarla alındığını ve bulaş riskinin halen yüksek olduğunu unutmamalı. Çünkü korunma önlemlerinin alınmadığı bir ortamda tek bir vaka bile tek başına bir salgına neden olabilmektedir. Herkesin bu bilinçle fiziksel mesafeyi korumaya, kalabalık ortamlara maskesiz girmemeye ve hijyen kurallarına dikkat etmeye devam etmesi gerekir. Patronların sermayesini korumak için alınan bu ‘normalleşme’ kararlarının bedeli canlarımız olmasın.”