Hekimlerden uyarı: Korona, çocuk aşı takvimini aksatmamalı

TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Filiz Ünal, korona virüsü salgını nedeniyle çocuklarını korumak isteyen ailelerin aşı takvimini geciktirebileceği uyarısında bulundu, ASM’lerde poliklinik ve koruyucu sağlık hizmetleri saatleri için planlanma ve randevu sistemi önerdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), korona virüsü nedeniyle bazı ülkelerin aşı programlarını ertelemek zorunda kaldığını, bu nedenle yeni bir kızamık salgınının patlak verebileceğini açıkladı.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimleri Kolu Başkanı Dr. Filiz Ünal, Türkiye’de kızamık aşısı programlarında bir ertelemenin söz konusu olmadığını, ancak ailelerin korona virüsü salgını nedeniyle Aile Sağlığı Merkezleri’ne (ASM) çocuklarını getirmekten korktuklarını aktardı.

'ASM’LERDE POLİKLİNİK VE KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ SAATLERİ PLANLANMALI'

Covid–19 salgınının Aile Sağlığı Merkezleri’ndeki yoğunluğu artırarak risk alanı oluşturduğuna dikkat çeken Filiz Ünal, aşı takviminin aksamaması için ASM’lerde poliklinik ve koruyucu sağlık hizmetleri saatlerinin planlanarak ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Aile hekimlerinin söz konusu planlamayı sürecin başında yaptıklarını ancak daha sistematik bir düzenleyeme ihtiyaç duyduklarını belirten Ünal, şöyle konuştu:

“Aile Sağlığı Merkezleri gebeler, bebekler, kronik hastalığı olan yaşlılar gibi en riskli grubun sıklıkla kullandığı yerler. Bebeklerin aşılanmasına bu süreçte de devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda sorun yaşamamak için aile hekimliklerinde bir düzenleme yaptık. Merkezlerin virüs yükünün en az olduğu sabah 08.00–10.00 saatleri arasında gebe ve bebekleri, 10.00- 12.00 saatleri arası kronik hastalığı olanları, saat 12.00’den sonra da poliklinik hastalarını kabul etmek istedik. Ama sabah saatleri de erişkinler için kan verme saati. Diğer yandan bir aile hekimi 4 bin hastaya bakıyor. Bu hastaların içinde kronik hastalığı olan birçok kişi var. Bu kişiler bu süreçte hastaneye gitmek yerine birinci basamak sağlık kuruluşlarını seçiyor. Aile Hekimliklerindeki sistemi anlatarak gelmeleri gereken saatleri söylüyoruz. O zaman bir düzene koyabiliyorsunuz ama 4 bin hastada biraz zor oluyor. Bu karışıklığın önüne geçilmesi için ASM’lerde poliklinik ve koruyucu sağlık hizmetleri saatlerinin planlanması ve ilan edilmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın bir randevu sistemi kurması da bu anlamda işimizi kolaylaştırabilir.”

'AŞILANMA AİLE HEKİMLERİNİN ÇABALARI İLE SAĞLANIYOR'

Aşıların aksamasına neden olan durumun salgın döneminde ailelerin ASM’lere çocuklarını getirmekten korkmaları olduğunu belirten Ünal şöyle devam etti

“Aile hekimleri olarak bu durumu aileler ile telefonda iletişime geçerek sabah saatlerinin daha güvenli olduğunu belirterek aşmaya çalışıyoruz. Salgın dönemini yaklaşık bir aydır yaşıyoruz ve bu süre zarfında aşılama oranlarımızda çok fazla bir düşme yok. Sağlık Bakanlığı, birinci basamak hekim-hemşire iyi çalıştığı için bu eksikliği hissetmiyor. Ama bu durum ASM’lerde görev yapan hekim ve hemşirelerin çok ciddi çabaları ile sağlanıyor. Gebe ve bebekleri aldığımız saatlerde korona virüsü şüphesiyle gelen hastaların içeriye girmekteki ısrarı zaman zaman zor durumda bırakabiliyor bizleri. Ateşi ve genel durumu kötü olan kişileri diğer hastalardan ayırılarak tiraj odalarına alıp müdahale ediyoruz. Ama durumu kötü olmayan hasta da içeriye girmeye çalışıyor. Sağlık personeli iyi niyet ve sabırla durumu anlatmaya çalışsa da Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliklerinin yaptığı bu planlamayı ilan etmesi gerekiyor.”

'URFA’NIN KÖYLERİNE EKİP TAKVİYESİ YAPILMALI'

Korona virüsü şüphesiyle aile hekimliklerine başvuruların bölgesel değişkenlik gösterdiğinin altını çizen Ünal bazı iller için uyarıda uyarıda bulunarak şunları söyledi:

“Kızamık, salgın öncesi özellikle göçmenlerin yaşadığı bölgelerde ufak ufak görülmeye başlamıştı. Türk Tabipleri Birliği özellikle Şanlıurfa için kızamık salgını uyarısı yapmıştı. Sonrasında Şanlıurfa’da kapsamlı bir aşı çalışması başlamıştı. Aşı yaşı 1 yaştan 9 aya düşmüştü. Bu süreçte İstanbul ve Şanlıurfa’da yoğunluk yaşanıyor. Son yaptığımız raporlamaya göre örnekleyecek olursak ben Ankara’da 5 riskli gebelik takip ediyorsam Şanlıurfa’daki arkadaşım 25 tane takip ediyor. Urfa’nın köylerinde görev yapan arkadaşım 86 riskli gebelik takip ediyor. Urfa’nın köylerine hızlı bir şekilde ekip takviyesi yapmazsak, riskli gebeliklerin taramasını kolaylaştırmazsak, COVİD–19 şüphelisi ile riskli gebelerin bir araya gelmelerini engellemezsek oralardan yeniden patlak verecektir. Ölümler de genç, gebe ve bebeklere doğru yönelebilir. Salgının illerdeki yoğunluğuna göre ek tedbirler alınması gerekebilir.”